REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te şerce ifadesini içeren 28 kelime bulundu...

asafir

  • (Tekili: Usfur) Serçe kuşları.

bicişk

  • Bilgin, hakîm. (Farsça)
  • Serçe kuşu. (Farsça)

bincişk

  • Şerçe kuşu. (Farsça)

binsar

  • (Binsır) Serçe parmakla orta parmak arasındaki parmak. Yüzük parmağı.

birkaş

  • (Çoğulu: Berâkış) Serçeye benzer bir küçük kuşun adı.

çetuk

  • Serçe kuşu. (Farsça)

engüşt-i kihin

  • Serçe parmak.

eser

  • Serçe kuşu. Usfur.
  • Göbeğinde illeti olan.

güncişk / گنجشك

  • Serçe kuşu, usfur. (Farsça)
  • Serçe. (Farsça)

halbus

  • Serçeden küçük bir kuş.

halenbus

  • Serçe renginde, ondan küçük bir kuş.

hasun

  • Serçe gibi küçük ve alaca renkli bir kuş.

hınsır

  • Küçük parmak. Serçe parmak.

hummere

  • (Çoğulu: Hummer) Kaya kuşu denilen başı kızılca serçe gibi bir kuş.

kubaa

  • Serçe gibi küçük bir alaca kuşun adı.
  • Avcıların giydiği hırka.

kürsu'

  • Bilek kemiğinin ucunun serçe parmak tarafında olan yumruca kısmı.

minkar-ı mahrut

  • Gagaları konik biçimde ve kuvvetli olan kuşlar. (Serçe, karga gibi)

nugre

  • (Çoğulu: Nugur-Nugrân) Serçe kuşu büyüklüğünde olup kırmızı olan bir kuşun adı.

nukaz

  • Küçük serçe kuşu.

pünçüşk

  • Serçe. (Farsça)

rehden

  • (Çoğulu: Rahâdin) Serçeden büyük bir kuş.

sa'v

  • Duymak. İşitmek.
  • Zayıf adam.
  • Serçeden küçük bir kuş.

safragun

  • Bir cins serçe kuşu.

safsaf

  • (Çoğulu: Safâsıf) Yüksek düz yer.
  • Serçe kuşu.

saksaka

  • Sığırcık kuşunun ötmesi.
  • Çok söylemek, çok konuşmak.
  • Serçenin terslemesi.

şakşaka

  • Doğan kuşunun veya serçenin ötmesi.

serçeşme

  • (Çoğulu: Serçeşmegân) Çeşme başı, su başı. Pınar. (Farsça)
  • Pir, şeyh. Baş. (Farsça)
  • (Tanzimattan evvel) yardımcı askerlerin maddi işlerine bakan kimse. (Farsça)

tebessümkarane / tebessümkârane / tebessümkârâne

  • Gülümsercesine.
  • Gülümsercesine.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın