REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te ıślaķ ifadesini içeren 30 kelime bulundu...

ab-nak

  • Sulu, ıslak, nemli. (Farsça)

ageste

  • Islanmış, ıslak. (Farsça)
  • Bulaşmış. (Farsça)

belal

  • Islaklık. Islatış. Su gibi ıslatan.

belel

  • Yaşlık, rutubet, ıslaklık.
  • Zafer, galibiyet.
  • Mihnet, keder, üzüntü.
  • Mücadele, kavga.
  • Hastalıkdan iyileşen.
  • Düşkünlük.

bellet

  • (Çoğulu: Bilel) Cisimlerin yüzeyinde olan yaşlık, ıslaklık.

bille

  • Yaşlık, ıslaklık. Çiy dedikleri rutubet ki sabah vakitlerinde olur.

bülalet / bülâlet

  • Islaklık, nemlilik, yaşlık.

gamak

  • Rutubet, ıslaklık. Rutubetli hava.

hilallemek / hilâllemek

  • Abdest alırken, el ve ayak parmakları ile sakalın ve kadınlarda sık saçların arasına ıslak parmaklarını sokarak hareket ettirmek.

lesa

  • Islak ayakla bir şeye basmak.
  • Yaş olmak, ıslanmak.

lesak

  • Yaşlık, ıslaklık.

matalil

  • (Tekili: Matlul) Nemli, ıslak ve yaş şeyler.

matlul

  • (Çoğulu: Matâlil) Yaş, ıslâk.
  • Islanmış, nemlenmiş.

meblul

  • Nemli, yaş. Islak, ıslanmış.

mertub

  • (Ratb. dan) Rütubetli, ıslak, nemli, yaş.

mesh

  • El sürme.
  • Silme.
  • Abdest alırken başı ıslâk temiz el ile sığamak.
  • Taramak.
  • Silme, sığama.
  • Bir şeyi el ile sığama.
  • Abdest alırken ıslak eti başın dörtte birine sürme, mest üzerine sürme.

meştat

  • (Çoğulu: Meşâti) Kışlak.

müterattıb

  • Yaş, ıslak, nemli.

nedavet

  • Yaşlık, ıslaklık, nemlik, rutubet.

nem

  • Rutubet, az yaşlık. Hafif ıslaklık. (Farsça)

nemdar

  • Nemli, ıslak, yaş, rutubetli. (Farsça)

nemkeşide

  • Islak, nemli, yaş, rutubetli. (Farsça)

nemnak

  • Nemli, yaş, ıslak. (Farsça)

nemnaki / nemnakî

  • Nemlilik, ıslaklık, yaşlık, rutubet. (Farsça)

ratıb

  • Islak, nemli, çok yaş, rütübetli. Tâze.

rutubet

  • Yaşlık, nem, ıslaklık.
  • Havadaki veya yapı içindeki nem.
  • Nemlilik, ıslaklık.
  • Nem, ıslaklık.

sahy

  • Nemli olmak.
  • Islaklık, rutubet.

ter / تر

  • Rutubetli, ıslak, yaş. (Farsça)
  • Taze. (Farsça)
  • Taze.. (Farsça)
  • Islak. (Farsça)

yebs

  • Islak şeyin kuruması.

zelh

  • Bir ok atımı yer.
  • Islaklığından dolayı ayak kayan yer.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın