REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te İstihkam ifadesini içeren 16 kelime bulundu...

aleng

  • Hücum eden asker. (Farsça)
  • Siper, istihkâm. (Farsça)

eleng

  • Sur, duvar, siper. (Farsça)
  • Kale ve istihkâm askeri. (Farsça)

hisar

  • (Hasr. dan) Etrafını alma, kuşatma.
  • Kale. Etrafı istihkâmlı yer.
  • Kuşatma, etrafını alma.
  • Etrafı istihkamlı kale, bent.

istihkam / istihkâm

  • Sağlamlık. Metin olmak. Kuvvetli ve dayanıklı olmak.
  • Askerlikte: Düşmana karşı, hücumlarını savmak için hazırlanmış bulunan siper, askeri yapılar. İstihkâm işi ile uğraşan asker sınıfı.
  • Kuvvet ve metanet vermek.

istihkamat / istihkâmat

  • (Tekili: İstihkâm) İstihkâmlar.
  • Siperler.

istihkamat-ı dahiliye / istihkâmat-ı dâhiliye

  • Bir istihkâmın iç tarafında, icab ettiği zaman yapılan müstakil sığınaklar.

lağım

  • Kaleleri düşürmek için gedik açmak veya düşman ordugâhına zarar yapmak maksadıyla açılan ve barut konulup atılan yerler. Bu işi yapanlara "lâğımcı" denilirdi. Sonradan bu türlü işlere "İstihkâm" denilmiş ve o ad altında askeri teşkilât yapılmıştır.
  • Kazurat ve çirkef sularının akmasın

mahsun

  • İstihkâmlı. Kuvvetlendirilmiş. Sarp, sağlam ve metin kılınmış.

muhassan

  • (Hısn. dan) Kuvvetlendirilmiş, istihkâmlandırılmış.

müstahkem

  • Sağlamlaştırılmış, istihkâm edilmiş.

müstahkim

  • Sağlamlaştıran, istihkâm eden.

müteeyyid

  • Kuvvetlenen.
  • Te'yid ve takviye olunmuş.
  • İstihkâm ve metanet.

mütehassın

  • (Hısn. dan) Kaleye veya istihkâmlı bir yere kapanmış.

ta'biye

  • Askerleri bir arazide düşmana karşı tam tedbir ve nizam üzere yerleştirme.
  • Muharebe toplarının yeri, istihkâm parçası.
  • Muvaffakiyet için kullanılan vâsıtalar. ("Tabya" yanlıştır)

tahassun

  • Bir kaleye kapanmak. Korunmak. İstihkâma çekilmek. Tahkim edilmiş bir yere sığınmak.

ur

  • Önünde hendek olan istihkâm. Yüksek ve müstahkem yer, toprak tabya. Burç.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın