REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te İstekli ifadesini içeren 56 kelime bulundu...

arzu-dar / arzu-dâr

  • Hevesli, talebli, istekli, arzulu. (Farsça)

arzu-mend

  • İstekli.

arzukeş

  • Arzulu, istekli.

dil-teşne

  • Kalbi susamış. Gönlü çok istekli, çok özlemiş. (Farsça)

ehl-i iştiyak

  • Çok istekli kimseler.

hahan / hâhân / خواهان

  • İstekli, arzulu, tâlib. (Farsça)
  • İsteyen, istekli. (Farsça)

hahişger / hâhişger / خواهشگر

  • Arzulu, istekli.
  • Arzulayan. İsteyen. İstekli. (Farsça)
  • İstekli. (Farsça)

hahişgeran / hâhişgeran

  • Hâhişgerler, istekliler, tâlibler. (Farsça)

hahişkar / hâhişkâr / خواهشكار

  • İsteyen, istekli.
  • İstekli. (Farsça)

hahişkerde / hâhişkerde / خواهش كرده

  • İstekli. (Farsça)

hararetli

  • Çok istekli.

harbcu

  • Kavga çıkarmaya istekli olan, savaş arzu eden.

haris / harîs

  • Hırslı, bir şeye çok düşen, istekli.

hayvani ruh / hayvânî rûh

  • İnsanda istekli hareketleri yaptıran kuvvet.

hevadar / hevâdâr / هوادار

  • İstekli, taraftar. (Arapça - Farsça)

heveskar / heveskâr / هوسكار

  • Hevesli, istekli.
  • Hevesli istekli, arzulu. Meyli ve arzusu olan, heves eden. (Farsça)
  • Hevesli, istekli. (Arapça - Farsça)

heveskaran / heveskârân

  • (Tekili: Heveskâr) İstekliler, hevesliler.

hevesnak / hevesnâk

  • Hevesli, heves edici, istekli. (Farsça)

hilafetname

  • Tarikata intisab ile usulü dairesinde belirli mevkilere çıkarak irşad mertebesine yükselenlerden isteklilerin irşad ve terbiyesine ruhsat ve izni mutazammın şeyhi tarafından verilen mühürlü vesika.

ihale

  • Bir işi birisinin üzerine bırakmak. Bir hâlden diğer hâle dönmek.
  • Artırma veya eksiltmeye çıkarılan bir işi en münâsib bulunan bir istekliye vermek.
  • Zayıf addetmek.
  • Muhal söz söylemek.

ila'

  • Çok istekli ve tâlib kılma, haris etme.

istignam

  • Ganimet araştırmak, ganimet isteklisi olmak.

iştiha

  • Meyil. Haz. Fazla istek. Arzu.
  • Açlıktan gelen yemeğe karşı fazla isteklilik.

iştihalı

  • Fazla arzulu ve istekli.

iştiyak-engiz

  • Çok arzulu ve istekli.

iştiyakaver / iştiyakâver

  • Pek istekli.

kemal-i hararet / kemâl-i hararet

  • Tam istekli olma.

mail / mâil / مائل

  • Eğik. Bir tarafa eğilmiş. Eğri.
  • Meyilli. Hevesli. İstekli.
  • Düşkün.
  • Benzer.
  • Eğilmiş, meyilli, istekli, andırır, yörünge.
  • Eğilimli, istekli. (Arapça)
  • Eğimli, meyilli. (Arapça)
  • Çalan. (Arapça)
  • Mâil olmak: Eğilim göstermek. (Arapça)

meyyal / meyyâl

  • Çok meyleden, eğilen. Çok istekli, düşkün.
  • Meyilli, istekli.

meyyal-i i'tila / meyyal-i i'tilâ

  • Yükselmeğe çok meyilli ve istekli.

muhteris

  • Hırslı, aşırı istekli, hırsı tutku haline gelmiş.

müştak

  • İştiyaklı, çok istekli.
  • (şevk. den) Arzu ve iştiyak gösteren, fazla istekli.

müştak olan

  • Arzulu, istekli, düşkün.

müştakane / müştâkane

  • Çok arzulu ve istekli bir şekilde.

müşteri

  • Malı parayla alan. Satılan malı alan.
  • Bir yıldız ismidir. Jüpiter.
  • İstekli, arzulu.

mutavaat / mutâvaat

  • İstekli olma, boyun eğme.

müteşevvik

  • Şevkli, çok istekli olan.

müteşevvikane

  • Çok istekli olan bir kimseye yakışır şekil ve surette. Şevkli bir tarzda. (Farsça)

müteşevvikin / müteşevvikîn

  • (Tekili: Müteşevvik) şevkliler, çok istekli olan kimseler.

nazar-ı rağbet

  • İstekli ve değer veren bakış.

pür-iştiyak

  • Çok istekli.

rağıb / râğıb

  • İstekli.

şaikane

  • İsteklice ve şevkli olarak. (Farsça)

şevk-i mutlak

  • Her durumda şevk içinde, coşkulu ve istekli olmak.

seyyah-ı talib / seyyâh-ı tâlib / سَيَّاحِ طَالِبْ

  • İstekli yolcu.

talebe / طلبه

  • (Tekili: Tâlib) İstekliler.
  • Şakird. Tahsile çalışan. Öğrenen. Öğrenci.
  • Öğrenci. (Arapça)
  • İstekliler. (Arapça)

talebkar / talebkâr / طلبكار

  • İstekli, talebli, arzulu. (Farsça)
  • İstekli. (Arapça - Farsça)
  • Alacaklı. (Arapça - Farsça)

talib / tâlib / طالب

  • (Çoğulu: Tulleb-Tullâb-Talebe) İsteyen, istekli.
  • Talebe, öğrenci.
  • İsteyen, istekli.
  • İsteyen, istekli, talebe, öğrenci.
  • İstekli. (Arapça)

tālib / طَالِبْ

  • İstekli.

talib-i dünya / tâlib-i dünya / طَالِبِ دُنْيَا

  • Dünyaya istekli.

talip

  • İstekli.

teşne

  • Susamış, pek istekli.
  • Susamış. (Farsça)
  • Mc: İstekli, çok arzulayan, heveskâr. (Farsça)
  • İstekli, hevesli.

teşnegan / teşnegân

  • (Tekili: Teşne) İstekliler. (Farsça)
  • Susamışlar. (Farsça)

tevak

  • İstekli kimse.

tevekan

  • İstekli olma.

tulleb

  • (Tekili: Tâlib) İstekliler, tâlibler, isteyenler.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın