REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te İntiha ifadesini içeren 21 kelime bulundu...

emed

  • Son, nihayet. Gayet. Encam, intihâ.

güzide / güzîde

  • (Güzin) Seçilmiş. İntihab edilmiş. Beğenilmiş. (Farsça)

güziden / güzîden

  • Seçmek. İntihab etmek. (Farsça)

hodküş

  • Kendini öldüren, intihar eden. (Farsça)

i'dam-ı nefs

  • İntihar. Kendi kendini öldürmek.

ictiba

  • Seçmek. İhtiyar ve intihâb etmek. Seçkin bir şeyi almak.
  • Tahsildarın para ve vergi toplaması.

intiha

  • Son, nihayet, uç.İNTİHA' : Eğilme. Dayanma, yaslanma.

intihab / intihâb / انتخاب

  • Seçme. (Arapça)
  • Seçilme. (Arapça)
  • Seçim. (Arapça)
  • İntihâb edilmek: Seçilmek. (Arapça)
  • İntihab eylemek: Seçmek. (Arapça)

intihabat

  • (Tekili: İntihab) Yağmalar, talan etmeler, kapışmalar.
  • (Tekili: İntihab) Seçilmeler, seçmeler.
  • Seçimler.

intihabi / intihabî

  • İntihabla alâkalı, seçim ve seçme işlerine ait.

intihai / intihaî

  • (İntihaiyye) Sona ve nihayete ait. Bitme ile alâkalı.

intihar / intihâr / انتحار

  • Kendini öldürme, canına kıyma. (Arapça)
  • İntihâr etmek: Kendini öldürmek, canına kıymak. (Arapça)

isti'sar

  • Seçme, ayırma, intihab etme.
  • Seçip benimseme.

ıstına'

  • Seçme, intihab, ayırma.
  • Adam seçme.
  • İyilik etmek.
  • İş işletmek.

katl-i nefs

  • İntihar. Kendi kendini öldürme.

müntahib

  • (Nahb. dan) Seçen, intihâb eden. Seçmen.

müntehab

  • Seçilmiş. Güzide. İntihab ve ihtiyar olunmuş.

müntehir

  • (Nahr. dan) İntihar eden, kendini öldüren.

müntehirane / müntehirâne

  • İntihar ederek, kendini öldürüyor gibi. (Farsça)

müntehirin / müntehirîn

  • (Tekili: Müntehir) Kendilerini öldürenler. İntihar edenler.

tazmin

  • Kefil olmak.
  • Zarar verdiği kimsenin zarar ve ziyanını ödemek.
  • Edb: Başkasına ait bir mısra veya beyti intihâl ve tevârüd olmaksızın kendi şiirine alma san'atı.
  • Bir şeyi bir şeye dâhil etmek.
  • Zararı ödetmek.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın