eczahane-i rahmet-i alem / eczahane-i rahmet-i âlem

• Kâinatı kuşatan İlâhî rahmetin bir neticesi olarak bütün mânevî hastalıkları tedavi edecek ilâçların bulunduğu eczahane.

edviye / ادویه / اَدْوِيَه

• (Tekili: Devâ) İlâçlar, devâlar.

• Devalar, ilaçlar.

• İlaçlar, devalar. (Arapça)

• İlaçlar.

edviye-i kur'aniye / edviye-i kur'âniye / اَدْوِيَۀِ قُرْاٰنِيَه

• Kur'ân'ın devâları, ilâçları.

• Kur'ân'a ait ilaçlar.

edviye-i müessire

• Te'sirli ilaçlar.

edviye-i ruhaniye / edviye-i rûhâniye / اَدْوِيَۀِ رُوحَانِيَه

• İnsan ruhunu tedavi eden ilaçlar.

• Ruha âit ilaçlar.

gulan

• Tadı ekşi olan ilâçlar.

hımye

• Tıb: Hastanın, hekim tarafından verilen ilaçlarla kanaat edip ve tavsiyelerine uyup o hududun dışına çıkmaması.

ihtilacat

• (Tekili: İhtilâc) İhtilaclar, çarpıntılar, seğirtmeler.

matbuhat

• (Tekili: Matbuh) Kaynatılmış veya haşlanmış ilâçlar.
• Pişirilmiş yemekler.

müdirrat / müdirrât

• (Tekili: Müdirr) İdrar verici ilâçlar.

muhaddirat

• (Tekili: Muhaddire) Uyuşturucu ilâçlar.

mukarrihat

• (Tekili: Mukarrih) Yara açmakta kullanılan etkili ilâçlar.

mukayyiat

• (Tekili: Mukayyi) Kusturucu ilâçlar.

mülattıfat

• (Tekili: Mülattıf) Yumuşatıcı ilâçlar.

munzicat / munzicât

• Yaranın iltihabını yok edici, irinini akıtıcı (ilâçlar).

müsebbitat

• Uyuşturucu, bayıltıcı, dondurucu ilâçlar.

müshilat / müshilât

• (Tekili: Müshil) İshal veren, bağırsakların temizlenmesine yardımcı olan ilâçlar.

natul

• İlaçlarla kaynatıp mâlül kişinin az az başına dökülen su.

saut

• Enfiye gibi burna çekilen ilâçlar.

sefuf

• İlâçlar, devâlar, mâcunlar.

şifahane-i ecza

• Şifâ verici ilâçlar deposu.

tıbb

• Tabiblik, doktorluk.
• Her şeyi gereği gibi bilmek.
• Rıfk. Suhulet.
• İrade.
• Hastayı ilâçlarla tedaviye çalışmak.
• Şan.
• Şehvet.