REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te İRSAL ifadesini içeren 13 kelime bulundu...

bedevi / bedevî

  • Köylü, kırlarda yaşayan, kırsal bölge insanı.

ca'l

  • Yaratmak, halk.
  • Almak.
  • İş işlemek. Yapmak.
  • Bu kelime Kur'ân-ı Kerim'de onüç vecihle kullanılmıştır:1- Tafak ve ahz (inşâ ve ikbal) mânasına; bir işi işlemeğe müteveccih olup başlamak ve işler olmak.2- Halketmek, yaratmak.3- Kavl ve irsal.4- Tehiyye ve tesviye (tanzim

ehl-i kura / ehl-i kurâ

  • Köylerde yaşayanlar; kırsal kesimde olanlar.

irad-ı mesel

  • Edb: Bir fikri isbat için misal getirme. Buna İrsal-i mesel de denir.

irsalat

  • (Tekili: İrsal) Göndermeler. Gönderilen şeyler.

isra / isrâ

  • Yürütmek, göndermek.
  • Gece seferi yapmak.
  • İrsâl etmek.

müdla

  • Sarkıtılmış. İrsal olunmuş.

mürsel

  • (Resel. den) İrsal olunmuş, gönderilmiş, yollanmış.
  • Nebi. Peygamber.

mürsele

  • İrsal edilen, gönderilen.
  • Mektup, pusula, kâğıt.

sedl

  • İrsal etmek, göndermek, yollamak.

sedr

  • Tenbel olmak.
  • İrsal, gönderme.
  • Gözü hareket ettirmek.

serh

  • Kıl taramak.
  • Halâs etmek, kurtarmak.
  • Uzun, büyük ağaç.
  • Güdülen davar ve sığır sürüsü.
  • Otlak, mera.
  • İrsal etmek.

vahiy

  • Bir fikrin, bir hakikatın veya emrin Allah (C.C.) tarafından Peygambere bildirilmesi.
  • Lügatte vahiy: Kelâm, kitap, işaret, irsal, ilham, ifham, emir, teshir, bir şeyi harfiyyen i'lâm, bazı hususi maksadları tebliğ gibi mânalara gelir.
  • Şeriatta vahiy: Dilediği ahkâmı, esrar ve

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın