REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te öğrenci ifadesini içeren 26 kelime bulundu...

amuzende

  • Talebe, öğrenci. (Farsça)
  • Muallim, öğretmen. Öğreten. (Farsça)

çirag

  • Fitil, kandil, mum, lâmba. (Farsça)
  • Çırak. (Farsça)
  • Talebe, öğrenci, şakird. (Farsça)
  • Tekaüd, emekli, emekliye ayrılmış olan kişi. (Farsça)

danişamuz / dânişâmûz / دانش آموز

  • Öğrenci. (Farsça)

ders-han

  • Ders okuyan, talebe, öğrenci. (Farsça)

dershan / dershân / درسخوان

  • Öğrenci. (Arapça - Farsça)

ebcedhan / ebcedhân / ابجدخوان

  • Okula yeni başlamış öğrenci. (Arapça - Farsça)
  • Acemi, deneyimsiz. (Arapça - Farsça)

harbiye / حربيه

  • Harp okulu. (Arapça)
  • Harbiyeli: Harp Okulu öğrencisi. (Arapça)
  • Harbiye nezareti: Savunma bakanlığı. (Arapça)

hem-kitab

  • Aynı dersi gören, talebe, öğrenci. (Farsça)
  • Aynı dinde olan, din kardeşi. (Farsça)

icazet alma / icâzet alma

  • Eski medrese usûlüne göre bir öğrencinin hocasından öğrendiği ilimler hakkında yeterlilik belgesi alması.

mektepli

  • Okullu, öğrenci, talebe.

mübtedi / مبتدی

  • Başlayan. (Arapça)
  • İlkokula başlayan öğrenci. (Arapça)

müteallim / متعلم

  • Öğrenci. (Arapça)

şagird / şâgird / شاگرد

  • Öğrenci. (Farsça)
  • Çırak. (Farsça)

şagirdan / şâgirdân / شاگردان

  • Öğrenciler. (Farsça)
  • Çıraklar. (Farsça)

şakird / şâkird / شاكرد

  • Talebe, öğrenci.
  • Talebe, öğrenci.
  • Öğrenci. (Farsça)
  • Çırak. (Farsça)

şakirt / şâkirt

  • Talebe, öğrenci.

şakirtlik

  • Talebelik, öğrencilik.

talebe / طلبه

  • (Tekili: Tâlib) İstekliler.
  • Şakird. Tahsile çalışan. Öğrenen. Öğrenci.
  • Öğrenci.
  • İsteyen, öğrenci.
  • Öğrenci. (Arapça)
  • İstekliler. (Arapça)

talib / tâlib

  • (Çoğulu: Tulleb-Tullâb-Talebe) İsteyen, istekli.
  • Talebe, öğrenci.
  • İsteyen, istekli, talebe, öğrenci.

telamiz / telâmîz / تلاميذ

  • Öğrenciler. (Arapça)

telemmüz / تلمذ

  • Öğrencilik. (Arapça)
  • Telemmüz etmek: Öğrenci olmak, öğrencilik etmek. (Arapça)

tilmiz / tilmîz / تلميذ

  • Öğrenci, talebe.
  • Öğrenci.
  • Öğrenci. (Arapça)

tilmiz-i avrupa

  • Avrupa öğrencisi; Batı felsefesinden ders alan, hayata bu gözle bakan öğrenci.

tilmiziyet

  • Talebelik, tilmizlik, öğrencilik.

tullab / tullâb / طلاب

  • Öğrenciler. (Arapça)

yüksek tahsil gençliği

  • Genç üniversite talebeleri, öğrencileri.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın