REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te Çamaşır ifadesini içeren 11 kelime bulundu...

berbar

  • Evin dam kısmında bulunan oda. (Farsça)
  • Çardak. (Farsça)
  • Kemeriye. (Farsça)
  • Tahtaboş. Damın düz bir kısmı ki, en çok çamaşır sermeye yarar ve çinko ile döşelidir. (Farsça)

came

  • Evde giyilen bol elbise. Elbise, çamaşır. Sevb, libas. (Farsça)

cameşuy / câmeşûy / جامه شوی

  • (Çoğulu: Câmeşuyân) Çamaşırcı, çamaşır yıkayan. (Farsça)
  • Çamaşırcı. (Farsça)

cendere

  • yun. Tazyik. Baskı, basınç.
  • Dar dere, boğaz.
  • Kalın oklava.
  • Çamaşır ütülemeye mahsus iki ağaç üstüvaneden ibaret alet.
  • Mc: Sıkı ve dar yer.

eşya

  • (Tekili: Şey) (Bu kelime, Türkçede müfret gibi kullanılır.) Ev döşemeye mahsus halı, dolap v.s.
  • Elbise, yatak, çamaşır gibi malzemeler.
  • Yük, yük eşyası.

kassar / قصار

  • Çamaşırcı, çırpıcı. (Arapça)

kemer

  • Yay gibi eğik olan yapı. (Farsça)
  • Bele bağlanan kuşak. (Farsça)
  • İç çamaşırın bele rastlayan kısmı. (Farsça)

mihzac

  • Çamaşır tokacı.

mirhaz

  • Gasilhâne, abdesthâne, kenif.
  • Çamaşır tokmağı.

mişceb

  • (Çoğulu: Meşâcib) Üzerinde çamaşır kuruttukları kafes.
  • Yüksek yere erişmek için yapılan sandalye.

mişcer

  • (Çoğulu: Meşâcir) Çamaşır asacak yer.
  • Mahfe ağacı.
  • Ağaçlık.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın