Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
ziyafet
ifadesini içeren
43
kelime bulundu...
aşti-hure / aştî-hûre
Barış ziyafeti.
(Farsça)
cefla
Umumi ziyafet.
ceşn
Ziyafet, şölen.
(Farsça)
Îd, bayram.
(Farsça)
çeşn
(Çeşen) Bayram, îd.
(Farsça)
Düğün.
(Farsça)
Ziyafet, şölen.
(Farsça)
da'vet
Çağırma. Ziyafet. Duâ.
Bir fikri kabul ettirmek için deliller söylemek.
dar-ı ziyafet / dâr-ı ziyafet
Ziyafet yurdu.
edb
Ziyafet verip, halka yemek yedirmek.
esvar
(Tekili: Sur) Surlar, hisarlar, kaleler, kal'alar.
Ziyafetler, şölenler.
havaze
(Çoğulu: Havâzât) Ziyafet.
helva sohbetleri
Eskiden kış mevsiminin başlıca eğlencelerinden biriydi. Bu eğlenceler, her sınıf halk arasında rağbetteydi. Devlet erkânı, vükelâ, zengin konak sahibleri ve orta halli halk kendi imkânları ölçüsünde helva sohbetleri düzenler, eş ve ahbabına ziyafetler verirdi. Vükelânın düzenlediği sohbetler tantana
idab
Herkesi ziyafete davet etme. Sofrası herkese açık olma.
Doğruluğunu ve hak olduğunu herkese bildirme.
ikra'
Okutmak. "Oku" diye emretmek.
Selâm göndermek. Yakın gelmek. Ziyafet istemek.
kaytun
(Çoğulu: Kayâtin) Hazine. Kiler. Ziyâfethâne.
mahall-i ziyafet
Ziyafet yeri.
mahtumane / mahtumâne / mahtûmâne
Bir kitabı hatmettikten sonra verilen ziyafet.
(Farsça)
Bir kitabı hatmettikten sonra verilen ziyâfet.
Bitirircesine, bir kitabı bitirince verilen ziyafet gibi.
maide
Yemek sofrası. Üzerinde nimetler bulunan sofra. Ziyafet.
Kur'an'ın 5. Suresinin adıdır ve Medine-i Münevvere'de nâzil olmuştur.
Yemek yenilen sofra, yemek, ziyafet.
Kur'ân-ı Kerim'in
sûresi.
maide-i seniyye
Pâdişah ziyâfeti.
me'dübe
Ziyafet. Düğün.
meadib
(Tekili: Me'debe) Ziyâfetler.
meftihane / meftihâne
Yeni bir kitaba veya yeni bir derse başlarken, talebelere hocası tarafından verilen başlama ziyafeti.
meftuhane
Başlangıç için verilen ziyâfet. Bir kitabı okumaya veya yeni bir derse başlarken, talebelere hocası tarafından verilen başlama ziyafeti.
(Farsça)
müftehan
Hoca ile talebeler arasındaki bir kitaba başlangıç ziyafeti.
(Farsça)
Hazineler.
(Farsça)
müftihane / müftihâne
Bir kitabı okumaya başlarken verilen ziyâfet.
mustani'
Birini yetiştirip adam eden kimse.
Yedirip içiren, ikram eden, ziyâfet veren.
muzayefe
Ziyâfet vermek.
Birbirine konaklamak.
nakia
(Çoğulu: Nekâyi') Seferden gelen kimse için hazırlanan yemek.
Yağma edilen hayvanlardan taksimattan önce boğazladıkları deve ve koyun.
Damat için hazırlanan yemek.
Ziyafet.
nekayi'
(Tekili: Nakia) Ziyâfetler.
rahmaniyyet
Cenab-ı Hakk'ın Rahman oluşu. (Yâni: Gözümüzle görüyoruz, birisi var ki, bize zemin yüzünü rahmetin binlerle hediyeleri ile doldurmuş, bir ziyafetgâh yapmış ve Rahmâniyetin yüz binlerle ayrı ayrı lezzetli taamları içinde dizilmiş bir sofra etmiş ve zemin içini rahimiyyet ve hakîmiyetin binlerle kıym
raşin
Adı tufeylî olan ve davetsiz olarak ziyafetlere giden kimse.
rifade
Yara üstüne sarılan bez.
Ziyâfet.
simat / simât / سماط
(Çoğulu: Sümut) Sofra. Yemek masası.
Yemek.
Ziyâfet.
Sofra.
(Arapça)
Ziyafet.
(Arapça)
sur
Şenlik. Düğün. Ziyafet.
(Farsça)
sur-name
(Suriye) Edb: Düğün, ziyafet, şenlik gibi halleri tasvir için yazılan yazılar.
(Farsça)
tahavvün
Eksilmek.
Ziyafet vermek.
Söz vermek, ahdetmek.
tefekkühat
Meyve ziyafetleri.
tefekkühat-ı ilmiye
Meyve ziyafetleri hükmünde olan ilmin detayları, ayrıntıları.
tenviş
Ziyafete davet etmek.
tevkir
Bina için yemek pişirip yedirmek. Ziyafet vermek.
tufeyli / tufeylî
(Davetsiz ziyafete giden Tufeyl adında birisinin ismindendir) Sahte.
Dalkavuk. Çanak yalayıcı.
Başkasının sırtından geçinen. Asalak. Parazit. Fazladan.
vekire
Satın alınan veya yeni yapılan bina için, ahbaba, eşe dosta verilen ziyafet.
velaim
(Tekili: Velime) Düğünler, evlenmeler.
Düğün ziyafetleri.
velime / velîme / وليمه
Sevinç ve sürur günleri verilen ziyafet. Düğün ziyafeti.
Düğün, evlenme.
Düğün ziyafeti.
Ziyafet.
(Arapça)
Düğün.
(Arapça)
vüruş
Yemek yemek.
Ziyafet vermek.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
Emzik
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
çerhiden
meskur
MUCELLA
harim
mukteza-yı hale mutabakat
cünûd
tetimmat
rapörtaj
ezvah
nıhrir
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
ziyafet
denan
SAZEC
Dihkan
Uşa
mukteza-yı hale mutabık
halâyık,
kurûn
Ciheti ile
hulul