REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te yönelmek ifadesini içeren 38 kelime bulundu...

cübu'

  • Tehir etmek, sonraya bırakmak.
  • Yönelmek, rücu etmek.

dagn

  • Meyletmek, yönelmek.
  • Kin tutmak.

dayf

  • (Çoğulu: Ezyâf-Zuyuf-Zayfân) Misafir.
  • Meyletmek, yönelmek.

fenafillah / fenâfillâh

  • Dünyayı kalben terkedip tamamen Allaha yönelmek.

gaşmere

  • Yönelmek.

hadl

  • Meyletmek, yönelmek.

hakka rücu

  • Hakka dönmek, yönelmek.

hatk

  • Yürürken adımların birbirine yakın olması.
  • Yönelmek, teveccüh etmek.

hayde

  • Meyletmek, yönelmek, eğilmek.
  • Hakdan ve doğru yoldan ayrılmak.

ıhlad

  • Meyletmek, yönelmek, eğilmek.
  • Sonsuzlaştırmak, ebedi kılmak.
  • Geç ihtiyarlamak.

ikbal

  • Bir şeye yönelmek. Teveccüh etmek. Reddetmeyip kabul etmek. Bir şeyi birinin önüne götürmek. Baht açıklığı. Talih. Refah.
  • İstemek.

istikbal-i erkan / istikbal-i erkân

  • Rükünlere yönelmek, şartları yerine getirmek.

istikbal-i kıble

  • Kıbleye, Kâbe istikametine yönelmek.

itticah

  • Bir cihete gitmek, yönelmek. Teveccüh etmek.

kerr

  • Çekilerek yeniden hücum etmek.
  • Birşeyden vazgeçtikten sonra tekrar ona, o işe yönelmek.
  • Devlet.
  • Gemi halatı.
  • Hurma ağacına çıkmakta kullanılan urgan.

lügaz

  • (Çoğulu: Elgâz) Meyletmek, eğilmek, yönelmek.
  • Yaban fâresinin delikleri.
  • Yolcuya zahmet veren çapraşık yol.
  • Bilmece.

meyletmek

  • Bir tarafa doğru eğilmek. Bir tarafa yönelmek.
  • Sevgisini vermek, eğilmek. Gönül vermek.

mümal

  • Meyl etmek, yönelmek.

mürteci / mürtecî

  • Geriye yönelmek isteyen; gerici.

ragn

  • Meyletmek, yönelmek, eğilmek.

rahcen

  • Ağırlık, sıklet.
  • Meyletmek, eğilmek, yönelmek.

rekn

  • Meyletmek, yönelmek, eğilmek.

revg

  • Talep etmek, istemek.
  • Yönelmek, eğilmek, meyletmek.

sagg

  • Meyletmek, yönelmek, eğilmek.

sagy

  • (Sagv) Meyletmek, yönelmek.
  • Güneşin batmaya meyletmesi.

süful

  • Alçaklık.
  • Alçaklığa meyil ve teveccüh etmek. Alçaklığa yönelmek.

sugv

  • Meyletmek, yönelmek, eğilme.

tazayyüf

  • Meyletmek, eğilmek, yönelmek.

tebettül

  • Halkdan ayrılmak.
  • Mâsivadan kesilip ihlâs ile Hakka yönelmek ve ubudiyet etmek.
  • Evlenmekten vaz geçip zâhidlik etmek.

tebtil

  • Tamamen hakka yönelmek.
  • İyice ve tamamiyle kesmek.
  • Terbiye etmek.
  • Yemek.

tecanüf

  • Meyletmek, eğilmek, yönelmek.

techiye

  • Meyletmek, eğilmek, yönelmek.
  • Ondan yana sürmek.

tecrid

  • Açıkta bırakmak.
  • Yalnız başına bırakmak. Tek başına hapsetmek.
  • Dünya alâkalarını kalpten çıkarıp Allah'a (C.C.) yönelmek.
  • Edb: Bir şairin kendini mücerred bir şahıs, yâni ayrı bir adam farzederek ona hitabetmesi.
  • Soyma, soyulma.

tehekku'

  • Teveccüh etmek, yönelmek.

temayüc

  • Meyletmek, eğilmek, yönelmek.

terk-i masiva / terk-i mâsivâ

  • Allah'tan gayrısını terk etmek. Allah rızası olmayan işlerden, fâni ve fena dünya işlerinden vazgeçip Allah rızasına yönelmek. Kalbinde Allah sevgisi ve muhabbetinden daha ileri bir sevgi bırakmamak.

teveccüh / توجه

  • Yönelme, dönme. (Arapça)
  • İlgi gösterme. (Arapça)
  • Teveccüh etmek: (Arapça)
  • Yönelmek, dönmek. (Arapça)
  • İlgi göstermek. (Arapça)
  • Düşmek. (Arapça)

teveccüh etmek

  • Yönelmek.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın