akkub

• Devenin çok yediği yassı yapraklı bir dikenli ot.

cahan

• Yediği fayda etmeyip geç büyüyen çocuk.

cezer

• Havuç.
• Aslanın yediği et.

erek

• Misvak ağacını çok yediğinden dolayı devenin karnı incinmek.

gasas

• Dolu olma.
• Yediği ve içtiği şeyin boğazda durması.

hadin

• Bir kuş cinsidir. (Hiç doymak bilmez, yediğini hemen hazmedip yine yemek ister, yüksek yerleri sever, değme yer üstüne konmaz, ağaç başlarına konup bütün yemişini yer, yemişleri kalmazsa başka yerlere gider.)

hazer

• Vahşi hayvanların yediği et.

kaskas

• Açlık.
• Sür'at yapan, hızla giden.
• Yol gösterici.
• Devenin yediği bir ot.

me'ruza

• Ağaç kurdunun yediği ağaç.

rims

• Devenin yediği otlardan ekşi cins bir ot.
• Islah etmek, düzeltmek.

sa'dane

• (Çoğulu: Sâdân) Develerin yediği dikenli ot.
• Devenin göğsü.
• Tırnak dibinin siniri.
• Terâzi kefesinin iplerinin altındaki düğme.
• Kadın memesinin etrafı.