REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te yapışmak ifadesini içeren 37 kelime bulundu...

abak

  • İcab etmek. Lâzım olmak.
  • Yapışmak.

abakiye

  • Lâzım olmak.
  • Yapışmak.
  • Zahmet.

ceneb

  • Susuzluktan böğrü ciğere yapışmak.

cess

  • Araştırma, tahkik etme, soruşturma.
  • El ile yoklama.
  • Yapışmak.

dabb

  • (Çoğulu: Dıbâb-Edubb) Keler, kertenkele.
  • Yaraya merhem sürmek.
  • Akmak.
  • Süt sağmak.
  • Yere yapışmak.
  • Dudakta olan bir hastalık (çatlayıp kan akar).
  • Hurma çiçeği.

dubu'

  • Yapışmak.

ilsak

  • Yapışmak. Bitişmek. Ulaşmak. Yapıştırılma. Kavuşturulmak.

iltisak

  • İki uzvun birbirine yapışık olması.
  • Bitişmek. Yapışmak. Kavuşmak. Yapışık olmak.

inzımam

  • (Zamm. dan) Bir birine ilâve olunmak, katılmak. Yapışmak. Birbiri ile alâkalı oluş.

lasaf

  • Bir cins hurma.
  • Gübre otunun diplerinde biter hıyar gibi bir nesne.
  • Yapışmak.
  • Kurumak.
  • Parlamak.

lasb

  • Yapışmak.
  • Dar olmak.

lask

  • Yapışmak. Yapışık olmak. Ulaşmak.

lat'

  • Yapışmak.
  • Ulaşmak, varmak.

lebed

  • Yünden yapılan keçe.
  • Bir yerde mukim olmak.
  • Bir şeye yapışmak.

lecz

  • Ulaşmak, varmak.
  • Yapışmak.

lek'

  • Isırmak.
  • Yapışmak.
  • Kir.

leked

  • Yapışmak.
  • Lâzım olmak.

lems

  • Dokunmak, el ile tutmak, ellemek, yapışmak.
  • Beş duygudan biri, dokunma duygusu.

lesb

  • Vurmak.
  • Yalamak.
  • Yapışmak. Cem'etmek, toplamak.

lesk

  • Yapışmak.

levt

  • Yapışmak.
  • Varmak, ulaşmak.

lezc

  • Yapıştırma. Yapışmak. Sıvanıp yapışmak.

lezez

  • Yapışmak.

lübud

  • Kuşun göğsü üstüne çöküp yatması.
  • Yapışmak.

lüsub

  • Yapışmak.

lüvka

  • Kaymak, zübde.
  • Yapışmak.

lüzk

  • (Lâzık) Yapışmak.
  • Ulaşmak varmak.

mesis

  • Cimâ etmek.
  • Yapışmak.

mess

  • Yapışmak, değmek, dokunmak.
  • Meydana gelmek.

mülamese

  • (Lems. den) Birbirine dokunma, değme, el ile tutma, temas etme.
  • Yapışmak.

mümazeha

  • Yapışmak. (Ekseriya cimadan kinâye olur.)

ras'

  • Yapışmak.

şekk

  • (Çoğulu: Şükuk) Şüphe, zan. Bir şeyin varlığı ile yokluğu arasında tereddüt etmek.
  • Lüzum.
  • Yarmak.
  • Yapışmak.

tams

  • Kadının hayız görmesi, aybaşı olması.
  • Kir, vesah.
  • Cima etmek.
  • Yapışmak.

telazum

  • Biri diğerine lâzım olmak. Karışık olmak. Bir şey diğerine yapışmak.

tenasi

  • Birbirinin nâsıyesine yapışmak.
  • Birbiri karşısına düşmek.

tesebbüt

  • (Sebat. dan) Sebat gösterme, dayanma, sabretme, direnme.
  • Bir nesneye yapışmak. Tevakkuf.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın