Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
yalancı
ifadesini içeren
58
kelime bulundu...
afik
Yalancı, iftiracı.
bahir / bâhir
Yalancı. Ahmak, serseri adam.
Kırmızı kan.
Yalancı, ahmak.
Ekin sulayıcı, sulayan.
Belli, açık.
Işıklı, parlak, güzel.
beşşak
Yalancı, kezzab.
cerh
Yara.
Baş ve yüzden başka uzuvlardan birisini yaralamak.
Bir kimseye söğmek. Taan etmek. Sözle gönül incitmek.
Birisinin fikrini çürütüp kabul etmemek.
Şahid, yalancı ve fâsık olduğundan dolayı mahkemede hâkimin şâhidin şehâdetini reddetmesi.
Kesb u kâ
deccal / deccâl / دَجَّالْ
Kıyamet kopmadan önce gelen, İslâmı kaldırmaya çalışan, dinlere savaş açan yalancı ve aldatıcı kimse.
Kıyâmete yakın çıkacak, yalancı, dini tahrîb edecek şahıs.
deccaliyet / deccâliyet
Yalancılık, sahtekârlık, aldatıcılık.
dürug-zen
Yalancı.
(Farsça)
düruğzen / dürûğzen / دروغ زن
Yalancı.
(Farsça)
efvek
Yalancı, yalan söyleyen.
errac
Fesatçı, müzevir, yalancı adam, sahtekâr.
esim
(İsm. den) Günahkâr, günah işlemiş, kabahatlı, cürümlü, suçlu, yalancı kişi.
esum
Çok yalancı, iftiracı, kabahatli ve günahkâr olan adam.
fecr-i kazip / fecr-i kâzip
Yalancı fecir, tan yeri ağarmadan önce kısa bir müddet beliren geçici aydınlık.
fecrikazib / fecrikâzib
Yalancı fecir.
füsuk
(Fısk. dan) Yalancılık. Doğruluk ve itatten ayrılmak. Sıdk u taatten huruc.
harras
Yalancı.
havva
Hz. Adem'in (A.S.) muhterem zevcesi, eşi.
Rengi esmere mâil kadın.
Yalancı, kezzab.
hevesat-ı sihirbaz / hevesât-ı sihirbaz
Yalancı ve aldatıcı istek ve arzular.
hile
Sed. Hâil.
Çare.
Maslahat ve hayırlı işlerde tedbirli ve tecrübeli olmak.
Aldatacak tarz ve tedbir. Fend. Mekir. Dabara.
Zeval ve intikal.
Sahtekârlık, yalancılık, düzenbazlık.
hilebaz
Hileci, yalancı, düzenbaz, oyuncu.
(Farsça)
hillevf
Kocamış, ihtiyarlamış.
Yalancı, hilekâr.
iştiha-i kazib / iştiha-i kâzib
Yalancı istek, arzu; gerçekte istenmeyen, arzu edimeyen.
iştiha-yı kazibe / iştihâ-yı kâzibe
Yalancı iştah.
iştiha-yı kazip / iştiha-yı kâzip
Yalancı iştah.
kalbzen
Kalpazan. Sahte para basan.
(Farsça)
Yalancı.
(Farsça)
kalla'
Beylere koğuculuk yapan yalancı.
Halk içinde tanınmak için kendine bir alâmet yapan kimse.
kalp
t. Hileli. Sahte. Taklit.
Yalandan cesaret satan korkak adam.
Yalancı. Kendisine güvenilmez olan.
kastar / kâstar
Yalancı, hilekâr.
(Farsça)
kazib / kâzib / كاذب
Yalancı. Yalan söyleyen.
Yalancı.
Yalancı.
(Arapça)
kezeb
(Tekili: Kezub) Yalancılar.
kezub
Çok yalancı, aldatıcı. Daima yalan söyleyen.
kezzab / kezzâb / كذاب
Yalancı. Çok yalan söyleyen.
Çok yalancı, çok yalan söyleyen.
Yalancı.
Çok yalancı.
(Arapça)
kezzab-ı bi-hicab / kezzab-ı bî-hicab
Utanmaz ve hayâ etmez yalancı.
küzebzib
Çok yalancı.
mekur
Hileci, yalancı, dolandırıcı.
melazz
(Tekili: Melzuz) Yalancı, kezzab. Leziz nesneler, lezzetli şeyler.
melsun
(Çoğulu: Melâsin) Yalancı, kezzâb.
meyyan
Yalancı.
mimsah
Yalancı.
muhtelik
Yalancı. Yalan uyduran.
mürcif
Fitneci, yalancı.
(Recefe. den) Fitne ve fesad için iftiralar ve yalan haberler neşrederek ortalığı karıştıran. Yalancı.
Mutlak bir şey ile meşgul olan.
Yer sarsıntısı. Zelzele.
müseyleme
(Adı: Müseylemet-ül-kezzâb olan) Yalancı Müseyleme, Arabistan'da Asr-ı Saadette Yemame'li bir yalancı, peygamberlik iddia ederek maskara olmuş, Hicri onbirinci yılda öldürülmüştür.
müseylime
Peygamberlik dâvâ eden yalancının adı.
muzahraf
Sahte yaldızlı, yalancı süslü olan.
müzahref
Boya. Yaldız gibi, sahte yalancı. Yaldız.
Süprüntü, pislik, çöp.
müzevvir
Yalancı, dolandırıcı, arabozucu.
Yalancı, arabozucu.
şahid-zor
Yalancı şâhit.
(Farsça)
sahih hadis / sahîh hadîs
Âdil yâni yalancılıktan uzak, büyük günah işlemeyen ve hadîs ilmini bilen kimselerden işitilen, Resûlullah efendimize kadar, rivâyet edenlerden hiçbiri noksan olmayan ve mütevâtir yâni birçok Sahâbînin Resûl-i ekremden ve başka birçok kimselerin onla rdan naklettikleri hadîsler ve meşhûr, yâni ilk z
şarlatan
Yalancı, aldatıcı kimse.
Yalancı. Yüksekten atarak karşısındakini aldatan. Hayasız.
(Fransızca)
Yalancı, aldatan, yüksekten atan.
şarlatanlık
Yalancılık, aldatıcılık.
semi' / semî'
İşitilecek şeyleri ne kadar gizli olsa da işiten, hamd ve senâda bulunanların, hamdini işitip mükâfat veren, kullarının duâlarını işiten ve icâbet eden, münâfık ve yalancıların kalbden söyledikleri sözleri işiten mânâsında Allahü teâlânın Esma-i hüsn âsından (güzel isimlerinden).
şöhret-i kazibe / şöhret-i kâzibe
Yalancı şöhret.
Geçici şöhret. Yalancı dünyalık, fâni şöhret. Aldatıcı nâm.
süfyan / süfyân / سُفْيَانْ
Müslümanlar içinde çıkacak yalancı dinsiz şahıs.
tekzib / tekzîb
Yalan isnad etme, yalancı çıkarma, yalan olduğunu belirtme.
tımres
(Tımrus) Yalancı, kezzab.
Leim, alçak kimse.
vaşi
(Çoğulu: Vüşât) Gammaz, koğucu, yalancı.
yelma'
Yalancı.
Serap.
zeharif
(Tekili: Zuhruf) Yalancı süsler, yaldızlar, gösterişler.
Sahte süsler.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
ram olmak
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
ihva
cüretkar
saltanat-ı seniyye
ramazan-ı şerif
Diğer
ihkak-ı hak
Allet
haber
i'lem eyyühe'l-aziz
Güşâd
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
yalancı
aray
Olduğundan
çadırlar
terkip
Çeviri
ates
yakışır
Sahil
Müennes