REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te vuzuh ifadesini içeren 10 kelime bulundu...

ahmed-i faruki / ahmed-i fârukî

  • (Hi. 971-1034) (İmam-ı Rabbanî) Hz. Ömer (R.A.) ahfadından olduğundan Fârukî denilmiştir. Kendisi demiştir ki: "Hakaik-i imaniyeden bir mes'elenin inkişafını, binler ezvak ve mevâcid ve kerâmata tercih ederim." Hem demiş ki: "Bütün tarikatların nokta-i müntehası hakaik-i imâniyenin vuzuh ve inkişâfı

duha

  • Kuşluk vakti.
  • Güneş.
  • Vuzuh ve beyan.
  • Kur'ân-ı Kerim'in 93. Suresinin adı. Vedduhâ da denir.

eblec

  • Açık kaşlı.
  • Mc: Nurlu, parlak, vuzuhlu.

fasl-ı hitab / fasl-ı hitâb

  • İki söz arasını ayıran kelime veya isimlerden biri. Önsözden sonra asıl maksada giriş.
  • Fık: Şahitlerin gösterdiği delil veya yeminlerinden sonra hâkimin hükmetmesi.
  • Hakkı bâtıldan ayırarak, nizaı ayırt edip kesmek ve halletmek. Herşeyi kemal-i vüzuh ile fasledip hakikatını gö

mutavazzıh

  • (Vuzuh. dan) Açıklanan, açık olan, tavazzuh eden.

mütevazzıh

  • (Vüzuh. dan) Açıklanan, tevazzuh eden, açıklık peyda eden.

muvazzih

  • (Vuzuh. dan) Açıklıyan, izah eden.

tavazzuh

  • Açıklanmak. Aydınlanmak. Kesb-i vuzuh etmek.
  • Ruşenlik ve ayânlık peyda etmek.

vazıh / vâzıh

  • Açık, ayan, âşikâr. Besbelli. Kapalı olmayan.
  • Edb: Vuzuhlu söz. Bir okunuşta mânâsı anlaşılacak ifâde.

vazih / vazîh

  • (Vuzuh. dan) Meydanda, apaçık.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın