Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
viran
ifadesini içeren
22
kelime bulundu...
berbad
Harap. Kötü. Virâne. Bozuk. Perişan. Telef ve helâk olmuş.
(Farsça)
biran
Viran, harab, yıkık, dökük, eski.
(Farsça)
cadis
Viran, harap, yıkık.
Çorak, kurak, işlenmemiş, ekilmemiş toprak, gelir getirmeyen boş arazi.
gafil
Dikkatsiz, iyi düşünmeyen, uyanık olmayan. Haberi olmayan, ihtiyatsız, başına geleceği önceden düşünmeyen. Allah'ı unutan. Kendi gayr-ı meşru zevkine dalan. (Günde bir taşı binâ-yı ömrümün düştü yere,Can yatar gafil, binası oldu viran bîhaber. (Niyazi-i Mısrî)
gul
Boş ve virane yerlerde bulunan ve helâk edici olan bir cin tâifesi. İfrit, hortlak.
Ölüm.
Belâ.
harab
Viran. Issız. Yıkık. Perişan.
harabat / hârâbat
Harabeler. Viraneler. Meyhâneler.
Harabeler, viraneler, meyhaneler. (Ziya Paşa'nın meşhur antolojisi).
harabe
Şehir ve ev yıkıntısı, virane.
harabenişin
Viranelerde, harabelerde oturan.
(Farsça)
harabezar / harabezâr
Viranelik. Yıkıntı yeri.
(Farsça)
Harabe olmuş yer, viranelik.
ıhrab
Viran etmek, harabe haline getirmek.
inhidam
Çökme, yıkılma. Viran olma.
magmuriyet
Mağmurluk, viranlık, haraplık.
Adı sanı kaybolmuş.
melkut
Yerden kaldırılıp alınan şey.
Sokağa, virâneliğe, câmi veya kilise kapısına bırakılmış çocuk.
moloz
Yapılardan artan veya viranelerden çıkartılan ufak taşlar.
Bir işe yaramaz insan.
mükevvir
(Kevr. den) Büken. Kıvıran.
Döndüren.
münhemir
Akıcı, seyyal.
Dökülen. Yıkılıp viran olmuş.
sübata
Süprüntülük, virâne.
tada'du
Alçak gönüllülük gösterme.
Viran olma.
Aklını kaybetme.
viran / vîrân / ویران
Yıkık, harap olmuş.
(Farsça)
Yıkıntı, harabe.
(Farsça)
Vîrân etmek:
Yıkmak, harap etmek.
(Farsça)
Vîrân olmak:
(Farsça)
Yıkılmak, harap olmak.
(Farsça)
Perişan olmak.
(Farsça)
virani / viranî
Viranlık, haraplık.
(Farsça)
yebab
Yıkık, bozuk, harap, virâne.
(Farsça)
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
ram olmak
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
lugat
evliya
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
Masir
visal
İnkılab
hazer et
mütalaa
künan
ehva
yâhud
azmi
ihtimam
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
viran
geri dönmek
Dagci
farsca
ilin
şerri
nass
sani
Yâr-i
Gerdi