REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te varmı ifadesini içeren 16 kelime bulundu...

baliğ / bâliğ

  • (Bâliğa) Yetişmiş. Olgun yaşına gelmiş. Aklı kemal bulmuş, erişmiş, varmış.

birsam

  • (Hallüsinasyon) Akıl hastalarının, gerçekten var olmayan bir şeyi varmış gibi yanlış idrak etmeleri halidir. Meselâ karınlarında veya başlarının içinde yılan bulunduğunu söylemeleri yahut bir canavarın ağzını açıp kendilerine baktığını söylemeleri birsam hâlini gösterir.

eyum

  • Erkeksiz kadın (ki, önce ere varmış olsun-olmasın).

hallüsinasyon

  • Olmayanı varmış gibi hissetme.
  • Lât. Tıb: Hakikatte olmayan bir şeyi varmış gibi görme ve işitme.

halüsinasyon

  • Gerçekte olmayan bir şeyi varmış gibi görme, olmayan bir şeyi varmış zannetme ve işitme, hayal etme.

kamkar / kâmkâr

  • İsteğine ulaşmış. Matlubunu elde etmiş. Hedef ve gayesine varmış. (Farsça)
  • Mutlu, bahtiyar, mes'ud. (Farsça)

kudret-i mevhume

  • Gerçekte olmayıp, varmış gibi zannedilen kudret, güç.

kuvve-i vahime / kuvve-i vâhime

  • Olmayan şeyleri varmış gibi gösteren güç.

mağlata-i vehmiye / mağlâta-i vehmiye

  • Vehmin yanlışı doğru göstermesi, olmayan bir şeyi varmış gibi tasvir etmesi.

mübtedi'

  • Bid'at sâhibi. Dinde değişiklik meydana getiren, dinde olmayan bir şeyi varmış gibi gösteren, dinde eksiklik ve fazlalık olduğunu söyleyerek değişiklik yapan. Ehl-i bid'at.

münşid

  • (Neşide. den) İnşad eden, iyi şiir okuyan.
  • Bir şeyi zâyi edip " Varmı" diye bağıran.

muvazaa

  • Bir mes'elede bahse girişmek.
  • Mc: Danışıklı döğüş.
  • Hakikatte olmayan bir durumu varmış gibi göstermek için yapılan bir anlaşma.

rububiyet-i mevhume

  • Gerçekte olmadığı halde varmış gibi kabul edilen rububiyet.

sahilreside

  • Sâhile varmış, kıyıya ulaşmış. (Farsça)

tefarik-ul asa / tefarik-ul asâ

  • Bir atasözüdür. Bu darb-ı mesel hakkında meşhur Kamus Tercümesi'nde hülâsaten şu mâlumat var: "Arab'dan fakir bir kadının zaif ve gayet huysuz bir oğlu varmış. Yaptığı müteaddit kavgalarda meselâ bir defasında burnunu, bir defasında kulağını, bir defasında dudaklarını kesmişler. Her bir defasında da

vehim ü hayal

  • Vehim ve hayal; olmayan bir şeyi varmış gibi gösterme ve hayal etme.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın