REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Osmanlıca - Türkçe Sözlük'te vakif kelimesini içeren 1 kelime bulundu...

vakıf / vâkıf / واقف / وَاقِفْ / وَقِفْ

  • (ة) harfiyle biten kelimelerde (ﻫ) sesi verilerek durma ("şeceratin" kelimesinin "şecerah" şeklinde okunması gibi).
  • (Bak. VAKF)
  • Hayır kurumu, malı.
  • Bilen, Allah için veren.
  • Mülkü olan belli ve kıymetli malının menfaatini bir şarta bağlamadan müslüman veya zımmî (gayr-i müslim vatandaş) bütün veya belli fakîrlere Allah rızâsı için terkeden kimse.
  • Bir işten haberi olan.
  • Arafât'ta vakfeye duran.
  • Bir şeye hâkim olacak derecede bilgi sahibi olan.
  • Bilen, haber sahibi. Aşina. Bir işten iyi haberi olan.
  • Vakfeden.
  • Duran, ayakta duran.
  • Vakfeden. (Arapça)
  • Anlamak, bilmek. (Arapça)
  • Bilen, haberdâr olan.
  • Kurândaki durak yeri.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın