Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
uzu
kelimesini içeren
216
kelime bulundu...
a'sar-ı tavile / a'sâr-ı tavîle
Uzun asırlar.
a'za / a'zâ / اَعْضَا
Uzuvlar, organlar, üyeler.
Uzuvlar.
ac'ace
Uzun uzun çağırmak.
agdef
Uzun ve sarkık kulaklı.
ahkab
Uzun zamanlar.
ahtem
Uzun burunlu.
akved
Uzun boyunlu.
alamat
Uzun ince bir cins balık. (Hint denizinde çok olur ve yılana benzer.)
alcem
Uzun boylu, uzun.
alettafsil
Uzun uzadıya, mufassal olarak.
alim
Üzüntülü, kederli, ıztırab çeken.
alyan
Uzun, iri yarı kimse.
aneşneş
Uzun boylu.
annab
Üzümcü.
aruf
Uzun zaman ıztırab, elem çeken.
asar-ı tavile / asâr-ı tavîle
Uzun asırlar, yüzyıllar.
asir
Üzüm ve benzeri şeyleri şıra yapmak veya yağını almak için sıkan.
askar
Üzüm şırası.
avane
Uzun hurma ağacı.
aydane
Uzun hurma ağacı.
ayt
Uzun boyunlu.
aytel
Uzun boyunlu.
aza / âzâ
Uzuvlar, organlar, üyeler.
Uzuvlar, organlar.
bala-bülend / bâlâ-bülend
Uzun boylu.
(Farsça)
bala-yı bülend / bâlâ-yı bülend
Uzun boy.
balabülend / bâlâbülend / بالابلند
Uzun boylu.
(Farsça)
bazak
Üzüm sıkıntısı. (Kaynatıp koyarlar ve köpüklenir.)
berşa'
Uzun boylu, iri gövdeli ahmak kimse.
besta
Uzunluk, bolluk, genişlik. Yaygın olmak.
birig
Üzüm salkımı.
(Farsça)
birsa'
Uzun boylu, semiz.
bülendbala / bülendbâlâ / بلندبالا
Uzun boylu.
(Farsça)
cast
Üzüm teknesi. Üzümün sıkıldığı yer.
(Farsça)
cazi'
Üzüm çardağının üzerinde enine konulan, üzerine de üzüm çubukları serilen ağaç.
cefadide / cefâdîde / جفادیده
Üzülmüş, cefa çekmiş.
(Arapça - Farsça)
cefakeş / cefâkeş / جفاكش
Üzülen, cefa çeken, eziyete katlanan.
(Arapça - Farsça)
celabib / celâbib
Uzun ve geniş örtü, manto. Cilbâb'ın çoğuludur.
cevca'
Uzun ayaklı adam.
cilbab / cilbâb
Uzun ve geniş örtü, manto. Çoğulu Celâbîb'dir.
cilm
Üzüm çubuğundan kestikleri değnek.
dağidar
Üzüntülü, kederli.
deraz / derâz / دراز
Uzun, tavil.
(Farsça)
Uzun.
(Farsça)
dir-baz
Uzun zaman, uzun müddet, uzun.
(Farsça)
dıraz / dırâz / دراز
Uzun.
(Farsça)
Uzun.
(Farsça)
dırazi / dırazî
Uzunluk.
(Farsça)
dur ü diraz
Uzun uzadıya.
ecyed
Uzun boyunlu (adam.)
efşüre-i engür
Üzüm suyu.
ehvec
Uzun boylu ahmak adam.
eksper
Uzun tecrübe neticesi bir sahada ihtisas kazanan, meleke sahibi olan kimse.
(Fransızca)
emak
Uzun, tavil.
engur / engûr / انگور
Üzüm.
(Farsça)
Üzüm.
(Farsça)
erc
Uzunluğuna yapılan ev.
erkaban
Uzun boyunlu.
esale
Uzun yüzlü olmak. Sarkık olmak.
esef / اسف / اَسَفْ
Üzüntü, acı.
Üzülme, hayıflanma.
(Arapça)
Üzüntü.
esefnak / esefnâk / اسفناک
Üzücü.
(Arapça - Farsça)
eskaf
Uzun boylu, iri kimse.
esvak
Uzun incikli.
etla'
Uzun boylu.
ezecc
Uzun ve ince kaşlı.
ezfer
Uzun tırnaklı.
ezlai / ezlaî
Uzunca ve iri olan şey.
fek'
Üzüntü veya kızgınlıktan dolayı başını aşağı eğip, nereye gittiğini bilmeden gitmek.
fülfül-i tavil
Uzun biber.
gaile
Üzüntü veren belalı iş.
gamlı
Üzüntülü.
gasa
Uzunluk.
gisu / gîsu
Uzun saç, omuza dökülen saç.
(Farsça)
gubar-ı hüzün / gubâr-ı hüzün
Üzüntü dalgası, üzüntü tozları.
gussa / غصه
Üzüntü, tasa.
Üzüntü, keder.
(Arapça)
gusse
Üzüntü, tasa, gam.
habele
Üzüm çubuğu.
hadeb
Uzun boylu, akılsız kimse.
hadise-i elime / hâdise-i elîme
Üzücü olay.
hads
Uzun düşünce ve delile ihtiyaç kalmadan hâsıl olan ilim. Sür'at-i intikal. Ani ve doğru idrâk. Delilden neticeye çabuk varmak.
hal-i müessif
Üzüntü verici durum, hâl.
halas
Üzüm ağacına benzer bir ağaç (yanındaki ağaca sarılır gider; hoş kokusu vardır; akik gibi taneleri olur.)
halcem
Uzun, tavil.
halet-i mahzunane / halet-i mahzunâne
Üzüntülü durum.
hame'
Uzun müddet su ile yumuşayıp değişmiş cıvık ve kokar çamur. Balçık.
hamta
Üzüm çiçeğinin kokusu.
hekur
Uzun, tavil.
hetalla'
Uzun ve iri vücutlu erkek.
hikkab
Uzun boylu, büyük karınlı kişi.
hınnab
Uzun boylu.
hirtal
Uzun, tavil.
hizye
Uzun kesilmiş et parçası.
hurc
Uzun dişi deve.
hurcül
Uzun.
huşe-i engur
Üzüm salkımı.
hüzn
Üzüntü, keder. Sevincin zıddı. Bu, halk arasında kastedilen dünyevî hüzünden başkadır. Tasavvuf yolunda bulunanlara âit bir hâl.
Üzüntü.
hüznengizane / hüznengizâne
Üzüntü veren bir hâlde.
hüzün / حُزُنْ
Üzüntü.
Üzüntü.
Üzüntü.
ineb / عنب
Üzüm.
Üzüm.
Üzüm.
(Arapça)
inebi / inebî
Üzüm biçiminde, üzümsü.
ırdam
Üzüm veya hurma salkımı olan budak.
kadd-i bülend
Uzun, yüksek boy.
(Farsça)
kahus
Uzun boylu erkek.
kalb-i hazin / kalb-i hazîn
Üzülen kalp, hüzünlü gönül.
kalheban
Uzun, tavil.
kamet-i bala / kamet-i bâlâ
Uzun boy.
karva
Uzun hörgüçlü deve.
kasavetli
Üzüntülü, sıkıntılı.
keder
Üzüntü.
kederengiz
Üzüntü, keder ve sıkıntı meydana getiren.
(Farsça)
kedernak / kedernâk / كدرناک
Üzüntülü, kederli.
(Arapça - Farsça)
keşide-kamet
Uzun boylu.
(Farsça)
kik
Uzun ve dar sandal.
kual
Üzüm çiçeği.
küştere
Uzun dülger rendesi.
(Farsça)
lihyani / lihyanî
Uzun ve kaba sakallı olan.
lükzuf
Üzüm çöpü.
maalesef
Üzülerek, üzüntüyle beraber.
maatteessüf
Üzülerek, yazık ki.
makdud
Uzun boylu kişi.
medar-ı teessüf / medâr-ı teessüf
Üzüntü veren, üzüntü kaynağı.
meşk
Uzun uzun yazma, uzatma.
meşnuf
Uzun başlı at.
met'
Uzun ve yüce olmak.
minkaz
Uzunluğuna yarılmış, boylamasına bölünmüş.
mirzah
Üzüm çubuğunu yerden kaldırıp bağlayıp sardıkları ağaç.
mizlaka
Uzun burunlu ışık fitili makası.
muammer / مُعَمَّرْ
Uzun ömürlü.
Uzun ömürlü.
Uzun ömürlü, çok yaşayan.
mucib-i teessür / mûcib-i teessür
Üzüntüye sebep olan.
Üzüntü verici.
müddet-i medide
Uzun zaman, uzun müddet.
müessif / مؤسف
Üzücü.
Üzücü.
(Arapça)
müsmegıll
Uzun, tavil.
müstetil / müstetîl
Uzun, tavil.
müteessif / مُتَأَسِّفْ
Üzüntülü.
Üzülen.
müteessifane
Üzülürcesine.
müteessifen
Üzüntü duyarak, teessüf ederek.
müteessir / مُتَأَثِّرْ
Üzüntülü, etkilenen.
müteessirane / müteessirâne
Üzüntülü bir halde.
Üzüntü ile, üzülerek, teessürle.
(Farsça)
Üzüntü duyarak, etkilenerek.
müteessiren
Üzüntülü olarak.
mütemelli
Uzun ömürlü ve rahat yaşıyan.
müterazim
Üzümle ekmek yemek.
mutırr
Uzun.
na-endiş
Uzun uzadıya düşünmeğe değmez. Açık, muhakkak.
(Farsça)
nıtnıt
Uzun boylu adam.
nu'nu
Uzun boylu adam.
ömr-ü tavil
Uzun ömür.
organ
Uzuv.
reba'
Uzunluk.
rez
Üzüm, asma.
ruz-efzun
Uzun ömürlü.
(Farsça)
şa'la'
Uzun, tavil.
sak'ab
Uzun, tavil.
salenbac
Uzun ince balık.
samahmah
Uzun ve çok yoğun olan madde.
şatibe
Uzun boylu.
şayan-ı esef / şayân-ı esef / شَايَانِ اَسَفْ
Üzücü, üzüntü verici.
Üzülmeye değer.
saye-i medid
Uzun gölge.
sayhed
Uzun.
şeanla'
Uzun, tavil.
şebhan
Uzun, tavil.
sebla / seblâ / سبلا
Uzun kirpikli göz.
(Arapça)
sebla'
Uzun kirpikli göz.
secil
Uzun, tavil.
secir-i ineb
Üzüm posası.
şehleb
Uzun boylu.
sekaf
Uzunluk.
şela'la'
Uzun boylu kişi.
şemerdel
Uzun boyunlu, seri davar.
semertul
Uzun, tavil.
semhuk
Uzun, tavil.
şerceb
Uzun, tavil.
sercem
Uzun.
şervat
Uzun, tavil.
şetibe
Uzununa kesilmiş olan sahtiyan parçası.
sevhak
Uzun.
şevzeb
Uzun, tavil.
şiddet-i teessür
Üzüntü ve ıztırabın şiddeti.
şinas
Uzun, tavil.
şugmum
Uzun, tavil.
sülta
Uzun ok.
şümhut
Uzun, tavil.
sürhub
Uzun, tavil.
taazzi
Uzuv peydâ etme. Şekillenme.
tafsil / tafsîl
Uzun uzadıya anlatma.
Uzun uzadıya, etraflıca açıklama.
tafsilen
Uzun uzadıya, tafsilâtlı olarak.
takdane
Üzüm çekirdeği.
(Farsça)
tarazüm
Üzümü ekmekle yemek.
tatvil-i kelam / tatvil-i kelâm
Uzun konuşma. Sözü uzatma.
tavil / tavîl
Uzun.
teellüm
Üzüntü, acı çekme.
teessüf / تأسف / تَأَسُّفْ
Üzülme, hayıflanma.
(Arapça)
Teessüf etmek:
Üzülmek, hayıflanmak.
(Arapça)
Üzülme.
teessüf eden
Üzülen.
teessüf etme
Üzülme.
teessüf etmek
Üzülmek.
teessür / تَأَثُّرْ
Üzüntü.
Üzülme.
teessürat / teessürât
Üzüntüler.
Üzüntüler. Teessürler.
telehhüf
Üzülme, acı çekme.
teselli verme / tesellî verme
Üzüntüyü hafifletme, acıyı dindirme, rahatlatma.
tıval
Uzun olanlar.
tul / tûl
Uzunluk, meridyen.
tul-i emel / tûl-i emel
Uzun emel, büyük, aşırı arzu ve istek.
Uzun emel; zevk ve safâ sürmek için çok yaşama arzusu. İbâdet yapmak için çok yaşamağı istemek tûl-i emel olmaz.
tul-ü ömür / tûl-ü ömür / طُولُ عُمُرْ
Uzun ömür.
tūl-ü ömür / طُولُ عُمُرْ
Uzun ömür.
tulani / tûlânî / طولانى
Uzunluğuna.
(Arapça)
tulen
Uzunlukça. Uzunluk cihetinden. Boyca.
turtur
Uzun boylu ince adam.
turuh
Uzun.
tuval
Uzun.
uşara
Uzunluğu on zira' miktarı olan.
usare-i ineb
Üzüm suyu. Şıra.
uzv
Uzuv, organ.
uzviyet
Uzuv oluş. Canlılık. Canlı uzva ait.
vasıta-ı nakl-i hüzün ve elem ve gam
Üzüntü, acı ve sıkıntıya sebep olan.
velval
Üzüntü ile ağlama. Ağlayıp inleme.
ye'sefza / ye'sefzâ / یأس افزا
Üzücü.
(Arapça - Farsça)
yed-i tula / yed-i tûlâ
Uzun el.
yelda / yeldâ / یلدا
Uzun.
(Farsça)
Uzun.
(Farsça)
zebb
Üzüm kurutmak.
zebib / zebîb
Üzüm.
zebzeb
Uzun gemi.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
ram olmak
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
program
mahtum
ülfet peyda etme
hace
ahved
SEVVAL
muhib
rahm
güzar
seriye
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
uzu
SEVGİLİ
Yeşil
özel kişi
Falak
özür sebebi
Mile
öy
lüver
İsim