REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te umut ifadesini içeren 14 kelime bulundu...

esmat

  • (Çoğulu: Sümut) Saçının ve sakalının karası beyazıyla karışıp ikisi beraber olmak.

me'yus / me'yûs / مأیوس

  • Umutsuz. (Arapça)
  • Me'yûs etmek: Umutsuz bırakmak. (Arapça)
  • Me'yûs olmak: Umudunu yitirmek. (Arapça)

meyus / مأیوس

  • Umutsuz, üzgün. (Arapça)

neşter-i ümid

  • Bir neşter görevini gören umut.

nevmid / nevmîd / نوميد

  • Umutsuz. (Farsça)
  • Nevmîd etmek: Umutsuzluğa düşürmek. (Farsça)
  • Nevmîd olmak: Umutsuzluğa kapılmak. (Farsça)

simat

  • (Çoğulu: Sümut) Sofra. Yemek masası.
  • Yemek.
  • Ziyâfet.

sımt

  • (Çoğulu: Sümut) Dizi. Dizilmiş şey.

simt

  • (Çoğulu: Sümut) Boncuk veya inci dizilmiş iplik.

te'yis

  • (Ye's. den) Me'yus etme, ye'se düşürme. Umutsuzlaştırma.

ümid / ümîd / اميد

  • Ummak. Emel. Arzu. İntizar. Umut. Rica. (Farsça)
  • Umut.
  • Umut, ümit.
  • Ümit, umut. (Farsça)
  • Ümîd etmek: Umutlanmak. (Farsça)

ümitvar / ümitvâr

  • Ümitli, umutlu.

ümniyye

  • Umut, ümid.
  • Arzu, istek, talep.
  • Niyet, kuruntu.

yais / yâis / یائس

  • Umutsuz. (Arapça)

ye's / یأس

  • Umutsuzluk. (Arapça)

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın