Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
udud
ifadesini içeren
30
kelime bulundu...
aksa-yı terakki / aksâ-yı terakki
Tekâmülün son basamağı. Terakkinin son hududu.
arş / عَرْشْ
Kâinatı kuşatan en yüksek âlem, bir şeyin en yüksek hududu.
arş-ı a'zam / عَرْشِ اَعْظَمْ
Kâinâtı kuşatan en yüksek âlem, bir şeyin en yüksek hududu.
beysan
Şam hududunda bir yerin adı.
cedud / cedûd
(Çoğulu: Cedâyid-Cüdüd) Sütü çekilmiş koyun.
edd
(Çoğulu: Üdüd) Kuvvet.
Yetişmek.
Ric'at etmek.
hadd-i ma'ruf
Şeriatça bilinen, makbul olan had. Emredilen, müsaade edilen hudud.
harem
Mekke-i mükerreme şehrinden biraz daha geniş olup, hudûdunu İbrâhim aleyhisselâmın diktiği taşların gösterdiği yer, alan. Bu sâha içine gayr-i müslimlerin girmesi yasak ve ihrâmlı iken bâzı işleri yapmak harâm olduğu için Harem denilmiştir.
Müslümanların evlerinde, saray, konak ve be
hatt
Sınır. Çizgi. Hudud.
Yazı. El yazısı.
Nâme. Mektup.
Gençlerde yeni çıkan bıyık veya sakal.
Çizgi gibi uzanan belirsiz hafif yol.
Deniz yalısı.
Gemilerin hareketteki istikameti.
Parmağın onikide biri olan bir ölçü.
Ferman, buyruk
hemhudut
Bk. hemhudûd.
hımye
Tıb: Hastanın, hekim tarafından verilen ilaçlarla kanaat edip ve tavsiyelerine uyup o hududun dışına çıkmaması.
hudud-u kibriya / hudud-u kibriyâ
Büyüklüğün hududu.
ihtitat
Sınırlandırma, hududlandırma. Hat çekme.
Sakal bitme.
kırgız
Türk Milletlerinden büyük bedevi bir kavim olup Asyanın kuzeybatısında ve Türkistanla Sibirya arasında, başka bir deyimle Türkistanın kuzey taraflarında ve Doğu Türkistanın kuzeyinde olarak Rusya ile Çin hududunda bulunuyorlar. Batı tarafındakilere Kırgız ve Kazak; Çin hududundakilere ise Kara Kırgı
mahdud
Sınırlanmış, çevrilmiş. Az sayılı. Hududlanmış.
mahdudiyet
Sınırlılık, hududu çizilmiş.
mahsur
Etrafı çevrilmiş. Muhasara altına alınmış. Hasrolunmuş. Hududlanmış. Kuşatılmış.
mecaz
Yerinden ve haddinden tecavüz etmek. Hududunu aşmak.
(Cevaz. dan) Geçecek yer. Yol.
Edb: Hakiki mânâsı ile değil de ona benzer başka bir mânâ ile veya istenileni hatırlatır bir kelime ile konuşmak. İstenilene benzer bir mâna ifadesi.
merzbum
Hududu belli olan memleket.
(Farsça)
mesdud
Seddedilmiş. Kapatılmış. Hududlanmış.
muarref
Târif edilmiş, anlatılıp bildirilmiş. Bildik. Belli. Bilinen.
Gr: Harf-i târifli kelime.
Mat: Sınırlı. Hududlu.
muhaddid
Keskinleştirici, bileyici.
Sınırlıyan, sınırını tâyin eden. Tahdid eden. Hududlandıran.
müteali
(Ulüvv. den) Yüksek olan, yükselen.
Fls: Tecrübe ile elde edilen. İlim hududunu aşan.
mütearrız
(Arz. dan) Başkasının hakkına tecavüz eden, hududuna geçen,
Saldıran, sataşan, taarruz eden.
saded harici
Konuşulan mevzudan dışarı çıkmak. Hududdan dışarı çıkmak.
sidret-ül münteha
Mahlukat ilminin ve amelinin kendisinde nihayet bulup kevn âlemini hududlandıran bir işaret. Yedinci kat gökte olduğu rivayet edilen ve Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselâm'ın ulaştığı en son makam.
sugur
Düşmana yakın hududlar, serhadler.
Mağara.
Ön dişler.
Ağızlar.
tenadd
(Nudud. den) Dağılma, darmadağın ve perişan olma.
Birbirinden ürkme.
teva'un
Davarın, beslenip semizlemek hususunda nihayet hududu bulması.
uhde
Bir işi üzerine alma. Söz verme.
Ahidnâme. Bir kimsenin üstünde olan iş veya şey.
Mes'uliyet hududu.
Ric'at ve taalluk dâiresi.
Becerme, yapma.
Mes'uliyet, sorumluluk.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
ram olmak
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
ukah
lağv
suhub
kudret-i samedaniye
asan
inhiraf
aşüfte
Mikyasvari
Iyya
işar
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
udud
cent
Namu
kemen
büyülenmek
Vefat
kıl
baki olmak
sisi
Gönül yarası