Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
tesekkul
ifadesini içeren
24
kelime bulundu...
ajans
Her türlü havadisi toplayıp, ilgili mevkilere bildiren kuruluş.
(Fransızca)
Ticari bir teşekkülün kolu.
(Fransızca)
anber
Güzel koku. Adabalığı ve kaşalot denilen büyük balıkların barsaklarında teşekkül eden güzel kokulu madde.
Derisinden kalkan yapılan bir balık.
ba'detteşekkül
(Ba'de-t teşekkül) Teşekkül ettikten sonra, oluştuktan sonra.
devlet
Sınırları belli olan bir memleketin sahibi olan insanların kurduğu siyasî, hukukî, idarî mahiyetteki merkezî teşkilât. Devlet, teşekkül tarzı, takip ettiği esas siyaset, temsil ettiği hâkimiyet ve iktidarın mahiyeti bakımından çeşitlere ayrılır:1- Kapitalist Devlet: İktisadî siyasete, şahsî mülkiyet
divan-ı deavi nezareti / divan-ı deâvî nezareti
Çavuşbaşılığın kaldırıldığı 1836 (Hi: 1252) tarihinde bunun yerine kurulan daire. Fakat 1870 (Hi: 1287) tarihinde Adliye Nezareti'nin teşekkülü üzerine kaldırılmıştır.
efrenc
(Franc. dan) Bu kelime, Ortaçağda teşekkül ederek, o sıralarda Frankların ve bilhassa Charlemagne'in hükmü altında bulunanlara ve zamanla genişleyerek bütün Avrupalılara denmiştir. Frenk. Avrupalı ve hasseten Fransız.
(Fransızca)
felah-ı vatan / felâh-ı vatan
Vatanın kurtuluşu. Vatanın selâmeti.
Tar: 10 Şubat 1920'de İstanbul Mebuslar Meclisi'nde teşekkül etmiş olan bir grup.
hey'et-i temsiliye
Temsil hey'eti.
Tar: Erzurum Kongresinde Şarkî Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ismini alan cemiyetin nizamnamesi iktizasınca seçilen şahıslardan teşekkül etmiş olan hey'et. (6 Ağustos 1919)
ibaret
Meydana gelmiş, toplanmış. Bir şeyden teşekkül etmiş. Bir şeyin aynı. Bir şeyin içindekini ve aslını beyan. Bir halden bir hale tecavüz eylemek.
Rüya tabir etmek.
iç oğlanı
Saray hizmetine alınıp devletin çeşitli makamlarına namzed olarak yetiştirilen gençler. İç oğlanı, Yıldırım Bayezid zamanında yeni teşekküle başlayan saray hizmetlerinde bulunmak üzere yeniçerilik için toplanan devşirmelerden ayrılmak suretiyle meydana getirilmiş ve bu usûl sonradan yapılan kanunla
(Türkçe)
icra
Bir işi yürütmek.
Yerine getirmek. Yapma. Tatbik etme.
Vekil göndermek.
Mahkeme kararını yerine getirmek.
Suyu akıtmak.
Huk: Borçlunun alacaklıya karşı ödemekle mükellef olduğu bir borcu, adlî bir teşekkül vâsıtasıyla ödetme.
martulos
(Martoloz) Osmanlı Devletinin teşekkülü sıralarında ve yeniçeri teşkilâtından önce, Hristiyanlardan, ordunun geri hizmetlerinde çalışmış olan teşekküllerden biridir. Silâhlanmış kişi mânasında Rumca bir kelimedir.
Eskiden Tuna gemicileri, korsanı mânasında da kullanılmıştır.
mehd-i teşekkül
Teşekkül beşiği, oluşum yeri, yatağı.
muaşşer
(Aşr. dan) Onlu, onluk. On kısma bölünmüş.
Edb: Onar mısralık bendlerden teşekkül eden manzumeler.
müddei-yi umumi / müddei-yi umumî
Milletin umum haklarını korumak üzere muhakemede hazır bulunan vazifeli, hukuk tahsilini bitirmiş hükümet memuru. Adliye bakanlığına bağlı, icra kuvvetini birlik halinde temsil eylemek üzere teşekkül eden, adlî idare makamında bulunan şahıs. Savcı.
murahhas
Devlet veya herhangi bir teşekkül nâmına, salâhiyyetli olarak bir yere bir vazife ile gönderilen kimse.
Terhis edilen. İzin verilen. Tâlimat verilen kimse.
Devlet veya bir teşekkül adına yetkili olarak bir yere gönderilen kişi.
müteşekkil / متشكل
Oluşmuş, teşekkül etmiş.
(Arapça)
rüşeym
Rahimde yavrunun bütün azalarının teşekkül etmiş şekli. (Harekete başlayan rüşeyme, cenin denir)
şehbender
Ticaret nezaretinin teşekkülünden evvel ticaret işlerine bakmak ve tüccarlar arasındaki ihtilâfları halletmekle vazifelendirilen memurun ünvanı idi.
sosyalizm
İktisadî teşebbüsleri ve teşekkülleri devlete vermek isteyen görüş. İştirakiyecilik. Güya, herkese müsavi mal verme esasını idare sisteminde yerleştirmeyi ve mal birliğini iddia eden ve insan fıtratına zıt olarak hürriyetleri daraltıcı ve din aleyhdarı bir sistem. Serserilere, zenginlerin mallarını
(Fransızca)
sünusi / sünusî
(Seyyid Muhammed bin Ali) (Hi: 1206 - 1276) Şâzelî (Şazilî) Tarikatının sonradan teşekkül eden kollarından birisinin kurucusudur. Cezayir'in büyük velilerindendir. Memleketinin bir çok yerlerini ve Mekke-i Mükerreme'yi ziyaret etmiş; Mısır'da, Bingazi'de tederrüsle iştigal etmiştir. Bingazi'de zaviy
teessüs
Temelleşmek. Yerleşmek. Kurulmak. Teşekkül.
teşekkül / تشكل
Oluşma, oluşum.
(Arapça)
Teşekkül etmek:
Oluşmak.
(Arapça)
teşekkülat / teşekkülât
(Tekili: Teşekkül) Teşekküller. şekillenmeler.
Kuruluşlar.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
ram olmak
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
bergüzide
SELEF
لا على التعيين
CERİME
vicdan-ı umumi
Mezbure
İN AMI
ekber
nedim
abdal
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
tesekkul
Türkçe
satış
Eizze
altun
Belge
vicdan-ı umumi
Libas
Çeviri
Çift