Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
terbiye etmek
ifadesini içeren
16
kelime bulundu...
adalet
Zulüm etmemek. Herkese hakkını vermek ve lâyık olduğu muâmeleyi yapmak. Mahkeme. Hak kanunlarına uygunluk. Haksızları terbiye etmek. İnsaf. Mâdelet. Dâd. Cenab-ı Hakk'ın emrini emrettiği şekilde tatbik etmek. Suçluya Allah'ın emrini icra etmek.
ehl-i riyazet / ehl-i riyâzet
Nefsini terbiye etmek için manevî eğitime giren kişiler.
halife / halîfe
Birinin yerine geçen.
Resûlullah efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) vekîlî ve yeryüzündeki bütün müslümanların reîsi (başı).
Bir tasavvuf büyüğünün yetiştirip, hayâtında veya vefâtından sonra insanları terbiye etmek ve talebe yetiştirmekle vazîfelendirdiği talebesi.
hızane
Bir şeyi bir şeye ilâve etmek.
Fık: Hak ve salâhiyeti haiz olan kimsenin belirli müddet zarfında çocuğunu besleyip büyütmek ve terbiye etmek üzere yanında bulundurması.
Bir şeyi kucağına almak.
inziva / inzivâ
Bir köşeye çekilmek. Haramlardan ve günâhlardan korunmak, nefsini terbiye etmek ve sâdece Allahü teâlâyı anmak ve âhireti düşünmek için bir yerde yalnız kalma.
ıslah / ıslâh
Terbiye etmek, iyi hâle getirmek.
Bozulan bir şeyi eski hâline getirme.
İnsanların aralarını düzeltmek, barıştırmak.
lebk
Akıllı olmak.
Islah etmek, terbiye etmek.
Karıştırmak.
Yumuşak etmek, yumuşatmak.
mel'eme
Cem'etmek, toplamak.
Terbiye etmek, düzeltmek, ıslâh etmek.
Yara yırtığını bağlamak.
misafirhane-i terbiye
Terbiye etmek için kurulan misafirhane.
rebt
Şişmek.
Terbiye etmek.
Uyusun diye çocuğun yan taraflarına yab yab vurmak.
ta'bie
Karıştırmak.
Beslemek, terbiye etmek.
Hazırlamak.
tarikat / tarîkat
Tasavvuf yolu; insanları mânen olgunlaştırmak, terbiye etmek, yetiştirmek için, tasavvuf büyüklerinin tâkib ettikleri yol.
te'dib / te'dîb / تأدیب
Eğitme, terbiye etme.
(Arapça)
Cezalandırma.
(Arapça)
Te'dîb etmek:
(Arapça)
Eğitmek, terbiye etmek.
(Arapça)
Cezalandırmak.
(Arapça)
Te'dîb olunmak:
(Arapça)
Eğitilmek, terbiye edilmek.
(Arapça)
Cezalandırılmak.
(Arapça)
<
(Arapça)
tebtil
Tamamen hakka yönelmek.
İyice ve tamamiyle kesmek.
Terbiye etmek.
Yemek.
tenşiye
Beslemek, terbiye etmek.
Uzatmak.
tevlid
Çocuğu doğarken almak. Doğurmak. Doğurtmak.
Mc: Sebep olmak, vücuda getirmek.
Beslemek. Terbiye etmek.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
ram olmak
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
lugat
evliya
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
MÜTEMEVVİL
pes
Vala
enfes
Zemim
ibrahim-vari
nail olmak
CAN
vesselam
müsemma
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
terbiye etmek
Doğru Yol
yaz mevsimi
güzellik
yol arkadaşı
sağlam
anlam
Çeviri
Akhar
orta nokta