REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te terak ifadesini içeren 46 kelime bulundu...

aksa-yı terakki / aksâ-yı terakki

  • Tekâmülün son basamağı. Terakkinin son hududu.

asfiya-i muhakkikin / asfiya-i muhakkikîn

  • Hakikatı tam araştıran, delillerle isbat eden, ilim ve fazilette terakki etmiş olan büyük İslâm âlimleri.

ashab-ı keşif

  • İmanın hakikatlerine ve sırlarına, mânevi terakki ile ulaşan kimseler.

avan-ı tekamül / avan-ı tekâmül

  • Tekâmül, olgunlaşma ve terakki zamanları.

cemiyet-i milli / cemiyet-i millî

  • Millî cemiyet, topluluk (İttihad Terakki).

cevşen-i kebir / cevşen-i kebîr

  • Büyük zırh. Peygamberimiz Hz. Muhammed'e (A.S.M.) vahiyle gelen en azîm ve en mühim bir münâcâtın ismidir. Bu harika münâcât, mârifetullahda terakki eden bütün âriflerin münâcâtının fevkindedir. Bin hâsiyeti olan ve bin Esmâ-i Hüsnâ'yı içine alan emsalsiz bir münâcât-ı Peygamberiyedir.

cinn

  • Bir cins ateşten yaratılmış olup, dünyanın insandan sonra en mühim sekenesidir. Akıl ve şuur sâhibi olup pekçok şer ve isyan yapabildikleri gibi "Peygamberlerin ve semâvî kitabların irşadlarıyla" insana yetişememekle beraber terakki edip yüksek kemâlatlara çıkabilen mahluktur. İnsanlar gibi

derece-i şuhud

  • İmanı ve mânevi hakikatları, mânevi terakki yoluyla görmek seviyesinde olan iman mertebesi.

divan-ı harb-i örfi / divan-ı harb-i örfî

  • İttihad ve Terakki hükûmeti zamanında kurulan ve oldukça sert kararlar alan sıkıyönetim mahkemesi.

ehl-i kalb ve iman

  • Kalp ve iman ehli olanlar, kalbiyle mânevî olarak terakkide bulunanlar.

etnografya

  • (Etnografi) yun. Kavmiyyat. Kavimlerin, milletlerin gelişmesini, terakkisini ve has vasıflarını inceleyen, onların kültürlerinden bahseden ilim kolu.

fetret

  • Uyuşukluk, zayıflık.
  • Vahy ve semavî hükümlerin sükûn zamanı olduğu için, iki peygamber-i zişan devirleri arasındaki zaman.
  • Vukuu âdet halinde olan şeyin kesilme zamanı veya kesilmesi.
  • İki vakıa arasındaki geçen zaman. Terakki ve teâli devirleri arasındaki hareketsiz,

hace-i evvel / hâce-i evvel

  • Milletin ilmen ve fikren terakki etmesi için, çeşitli bilgileri, halkın rahatlıkla anlayabileceği bir lisan ile yayan kimse.

hükumet-i ittihadiye / hükûmet-i ittihadiye

  • İttihad ve Terakkî Partisi hükümeti.

ihsa'

  • Yalnız bir ilim ve san'at dalıyla meşgul olup, o hususda ihtisas yapıp terakki etme. Husyelerini çıkarma, iğdiş etme, eneme, erkekliğini giderme.

inkişaf

  • Açılma. Meydana çıkma.
  • Yetişme.
  • Terakki etme, ilerleme.
  • Gizli sırların bilinmesi.

irtifa'

  • Yükseklik.
  • Yukarı kalkmak. Kaldırmak. Terakki.

ittihadcılar

  • İttihad ve Terakki mensupları.

ittihatçılar

  • İttihat ve Terakki Fırkasının önde gelen idarecileri.

jön türk

  • Genç Türk. 1868'den sonra, Avrupa'daki gibi, güya yenilik ve terakki isteyen Genç Osmanlılara Avrupalılarca takılan isim. (Fransızca)

kıyas-ı fukaha

  • Hakkında açıkça âyet ve hadis bulunmayan mes'elelere dâir; ilim ve irfanda allâme ve mütebahhir, ilmi ile amelde ve Sünnet-i Seniyyeye ittiba ve imtisalde, ibadet ve taatta, takva ve verada, züht, azimet ve riyazetle, terakki ve taâli eden müctehid fukaha tarafından kıyas ile verilen hüküm.

maden-i terakkiyat / maden-i terakkiyât

  • Terakkiye, ilerlemeye kaynak olan.

meyl-i terakki

  • Terakki etme, ilerleme eğilimi.

mürtaki

  • İlerliyen, terakki eden. Yükselen, yukarı çıkan.

müsteraka

  • (Bak: MÜSTERAK)

mütemeddin

  • Medeni, görgülü, terakki etmiş. Şehirleşmiş olan. Bedeviliği, göçebeliği bırakıp medenileşmiş olan.

müterakim

  • Teraküm etmiş, birikmiş, yığılmış.

müterakki / müterakkî

  • Yükselmiş, terakki etmiş, ilerlemiş olan.
  • İlerlemiş, terakki etmiş.

müterakkiyane / müterakkiyâne

  • İlerleyene, terakki edene yakışır şekilde. (Farsça)

perveriş

  • Besleme, besleyiş. Beslenme. (Farsça)
  • Terbiye etme, yetiştirme, eğitme. Terbiye edilip yetiştirilme, eğitilme. (Farsça)
  • İlerleme, terakki. (Farsça)

raky

  • Yükselmek, terakki etmek.

rekabet

  • Kıskanmak.
  • Hıfzetmek.
  • Gözetmek.
  • Terakkub üzere olmak, başkalarından ileri geçmeğe çalışmak, benzerleriyle üstünlük yarışına çıkmak.
  • Kendi işini yürütmeğe çalışmak.

seyr-i afaki / seyr-i âfâkî

  • Terbiye ve mâneviyatta tekâmül yollarında, hariç âlemden, âfaktan başlamak suretiyle bulunan delillerle tekâmül edip nefsini ıslâh ve imâni ve Kur'âni hakikatlarda terakki etmek usulü.

suleha

  • (Tekili: Sâlih) Salihler. Salâhiyetli, günah işlemeyen iyi insanlar. İlim ve amelde, ibâdet, taat ve takvâda terakki ve teâli eden büyük zâtlar.

süluk

  • (Silk. den) Belli bir gruba girme. Bir yolu takib etme. Bir tarikata bağlanma. Mânevi terakki mertebelerinde devam etme.

tedenni

  • Aşağı düşme. Aşağı inme.
  • Daha kötü bir derekeye düşme. Tenezzül etme. Maddi ve mânevi gerileme. Terakkinin zıddı.

terakki

  • İlerleme. Yukarı çıkma, yükselme.
  • Artma, çoğalma.
  • Bilgi ve medeniyetçe yükseliş. (Terakkimizin şartı: 1- Mesailerin tanzimi 2- Emniyet 3- Teavün düsturunun teshilidir.) (H.Şâmiye)

terakkicu

  • Terakki isteyen, terakki taraftarı. (Farsça)

terakkiperver

  • Terakkiyi seven. İlerlemeyi seven. (Farsça)

terakkişiken

  • Terakkiyi kıran, ilerlemeyi önleyen, terakkinin aleyhinde bulunan. (Farsça)

terakkivari / terakkivârî

  • Terakki eder gibi.

terakkiyat / terakkiyât

  • (Tekili: Terakki) Terakkiler. Yükselişler. İlerlemeler.

terakkiyat-ı beşeriye / terakkiyât-ı beşeriye

  • İnsanlığa ait terakkiler, kalkınmalar.

terakkubat / terakkubât

  • (Tekili: Terakkub) Gözetlemeler, beklemeler.

teraküm / terâküm / تراكم

  • Birikim, birikme, yığılma. (Arapça)
  • Terâküm etmek: Birikmek, yığılmak. (Arapça)
  • Terâküm ettirmek: Biriktirmek. (Arapça)

terakümat / terakümât

  • (Tekili: Teraküm) Toplanmalar, yığılmalar, birikmeler.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın