Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
temizlik
ifadesini içeren
53
kelime bulundu...
abdest
Su ile temizlik ibadeti.
Namaz ve diğer bâzı ibâdetlerin yerine getirilebilmesi için yapılması lâzım gelen yüzü, dirseklerle berâber kolları yıkamak, başın dörtte birini mesh etmek ve topuklarla berâber ayakları yıkamaktan ibâret temizlik. Namazın dışındaki farzlardan biri.
beraat
Temizlik, arılık.
Olgunluk, güzellik.
beraet / berâet
Temize çıkma. Temizlik, münezzehiyet. Bulaşık ve giriftâr olmama. Âri olma.
Huk: Bir davânın neticesinde suçsuz olduğu anlaşılma.
birr
Temizlik.
Günahtan çekinmek.
Takvâ.
İn'âm ve ihsan etme.
Amel-i sâlih, iyi amel.
Koyunu sevketmek.
Gönül, kalb.
Tilki yavrusu.
Fâre.
Temizlik, iyilik.
fasid temizlik / fâsid temizlik
Sahîh olmayan temizlik.Kadınlarda hayız kanının kesilmesinden sonra on beş gün geçmeden önce kan görme hâli.
gusl
Boy abdesti; dinin gerekli gördüğü hallerde maddî, mânevî temizlik için şartları dahilinde yıkanma.
gusül
Boy abdesti. Temizlenmek. Maddi, manevi temizlik için şartları dahilinde yıkanmak. Taharet-i Kübrâ da denir.
Bedenin her yerini yıkamak biçimindeki temizlik.
hayz
Sıhhatli bir kızın veya âdet zamânı son dakikasından îtibâren tam temizlik (hiç kan gelmeden en az on beş gün) geçmiş olan kadının önünden çıkan ve Hanefî mezhebine göre en az üç gün (ilk görülmesinden îtibâren yetmiş iki saat), en çok on gün devâm eden kan.
hişdar
Temizlik kurallarına çok sadık olan ve riayet eden adam.
(Farsça)
hulusiyet / hulûsiyet
Halislik, samimilik, temizlik.
iffet
Namus. Temizlik. Perhizkârlık. Nefsi behimî temayüllerden men etmek. Helâla razı olup haramdan kaçınmak.
ırz
Namus. Temizlik. Cinsî haysiyet.
Ehil ve ıyal. İnsanın korumağa mükellef olduğu nefsi, hasebi, şerefi ve mahremleri, zemmedilecek veya medhedilebilecek durumları.
ism-i kuddus / ism-i kuddûs
Allah'ın her türlü kusur ve çirkinlikten yüce olduğunu ve her işinde sınırsız bir temizlik görüldüğünü ifade eden ismi.
ismet
Masumluk, temizlik.
isti'sam
İsmetli olmayı istemek. Temizlik istemek. Günah ve ayıplardan temiz olmak.
istibra / istibrâ
Temizlenme.
Erkeklerin küçük abdesti yaptıktan sonra yürüyerek, öksürerek veya sol tarafa yatarak, idrar yolunda damlalar bırakmaması. Kadınlar istibrâ yapmaz.
Nikâhla alınacak dul bir câriyenin hâmile olup olmadığını bilmek ve şüpheye yer vermemek için bir temizlik müddeti geçip tekr
kemal-i saffet
Tam bir temizlik, temiz niyetlilik, samimiyet ve içtenlik.
kuddus / kuddûs
"Temiz olan ve temizlikleri yaratan" mânâsında ilâhî isim.
kudsiyet
Kudsilik, mukaddeslik, azizlik.
Temizlik, paklık.
Kutsallık, yücelik, temizlik.
meleki / melekî
(Melekiye) Meleğe mensub, melekle alâkalı.
Paklık, temizlik, ismet.
Hükümdara, melike âit. Melikle alâkalı.
münezzehiyet
Temizlik, kusursuzluk, noksansızlık.
nakave
Temizlik.
nazafet
Pâklık, temizlik.
nekavet
Her şeyin iyisi, seçkini.
Temizlik, paklık.
nezafet / nezâfet / نظافت / نَظَافَتْ
Temizlik, paklık, pakizelik.
Temizlik.
Temizlik.
Temizlik.
(Arapça)
Temizlik.
nezafet-i medeniye
Medenî temizlik.
nezāfet-i medeniye / نَظَافَتِ مَدَنِيَه
Medeniyete âid temizlik.
nezafet-i şer'iye
Dinin emrettiği temizlik.
nezahet / nezâhet / نَزَاهَتْ
Nezihlik, temizlik.
Ahlâk temizliği, temizlik.
İncelik, rikkat.
Ahlâk temizliği, temizlik.
İncelik, rikkat.
Temizlik, incelik.
Temizlik.
nezh
(Nezih) Nezihlik, temizlik, saflık.
Hiçbir kötü hareketi olmamak.
Kerim, pak, pâkize.
nukave
Temizlik, paklık.
Her şeyin iyisi, seçkini.
nüzhet
İç açıklığı, safa, eğlenme, gönül ferahlığı.
(Farsça)
Temizlik, paklık.
(Farsça)
Karışık, bulaşık ve kalabalık yerlerden uzak olmak. Buud.
(Farsça)
paki
Temizlik, paklık.
(Farsça)
Ustura.
(Farsça)
rişdet
Doğruluk, dürüstlük. Temizlik.
safilik / sâfilik
Temizlik, arınmışlık.
safiyat / sâfiyât
Saflık, temizlik.
safiyet / sâfiyet
Saflık, hâlislik, temizlik.
Temizlik, saflık.
Saflık, temizlik.
safvet / صفوت
Sâfilik, temizlik, pâklık. Hâlislik.
Temizlik, hâlislik, paklık.
Saflık, duruluk, temizlik.
Saflık, temizlik, arılık.
(Arapça)
sahih kan / sahîh kan
Sekiz yaşını bitirip, dokuz yaşına bastıktan birkaç gün veya ay, yâhut seneler sonra, sıhhatli bir kızın veya âdet zamânı son dakikasından îtibâren tam temizlik (on beş gün) geçmiş olan kadının önünden çıkan ve Hanefî mezhebine göre, en az üç gün (ye tmiş iki saat) devâm eden kan; hayız ve aybaşı ka
salahat / salâhat
Günahsızlık ve temizlik, dindarlık.
semt
Paklık, nezâfet, temizlik.
taharet / tahâret / طهارت / طَهَارَتْ
Temizlik. Nezafet. Temizlenmek.
Fık: Habes, necaset denilen maddeten en pis şeylerin veya hades denilen şer'î bir mâninin zevalidir.
Temizlik.
Temizlik.
Temizlik, nezafet, temizlenmek.
Necâset denilen yâni maddeten pis olan şeylerden ve hades denilen hükmî ve mânevî pisliklerden (abdestsizlik, cünüplük, kadınlar için hayz ve nifas hâllerinden) su ile abdest alarak, su yoksa, toprak ve toprak cinsinden şeylerle teyemmün ederek yapıl an temizlik. Temiz olana tâhir, temizleyiciye de
Temizlik.
Temizlik.
(Arapça)
Temizlenme.
(Arapça)
Tahâret etmek:
Temizlenmek.
(Arapça)
Temizlik.
taharet-i kamile / tahâret-i kâmile
Tam temizlik. Abdest veya boy abdesti alınarak yapılan temizlik.
tam temizlik
Sıhhatli bir kadının âdet zamânından sonra başlayan, on beş gün veya daha fazla devâm eden temizlik.
tanzif
Temizleme, temizlik.
tanzifat / tanzifât / tanzîfât / تنظيفات
Temizlik işleri. Temizlemeler.
Temizlik işleri.
(Arapça)
tathirat / tathirât / tathîrat / تطهيرات
(Tekili: Tathir) Temizlikler.
Temizlikler.
Temizlik.
(Arapça)
tenezzüh
Temizlik, gezinme.
tuhr
Pâklık, temizlik, taharet.
Kadınların iki âdet görmeleri arasındaki temizlik hâlleri. (Temizlik hâli uzayan, devam eden kadına "Mümtedet-üt tuhur" denir).
Temizlik, paklık.
tuhur
İki hayız arasındaki temizlik süresi.
zahiri taharet / zâhirî taharet
Dış temizlik, dışa ait temizlik.
zarafet
Zariflik, incelik, kibarlık. Nâzik davranış. Muamelede, harekette ve giyimde hoşluk ve temizlik.
zekat / zekât
Nisab miktarı mala, paraya sahib olan Müslümanın kırkta birini fakirlere sadaka vermesi ve bu verilen sadaka. Ziyadeleşme, artma.
Temizlik. Taharet.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
Emzik
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
Cenab-ı Feyyâz-ı Mutlak
surâh
an-kasdin
ksimu
biyat
hükumet-i cumhuriye
BiZar
garf
surag
neş'et etmek
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
temizlik
ş'ir
Idare
Saldirgan
Aziz
tutuşma
uygun
belirtmek
Tafsil
perse