REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te tazar ifadesini içeren 13 kelime bulundu...

ce'r

  • Tazarru etmek, yalvarmak.
  • Çağırmak.

dua

  • Allah'a (C.C.) karşı rağbet, niyaz, yalvarış, tazarru.
  • Salât, namaz.
  • Cenab-ı Hak'tan hayır ve rahmet dilemek. Allah'ın rızâsını, hidayet ve istikamete muvaffakiyyeti dilemek, yalvarmak.
  • Peygamber'e (A.S.M.) salavat getirmek.
  • Birisini çağırmak.
  • Birisini

han

  • Okuyan, okuyucu, çağıran manasına gelir. Meselâ: Duâ-hân : (Niyaz ve tazarrukârane bir tezellül ile) duâ okuyan. (Farsça)

ibtihal

  • Halktan alâkayı keserek Allaha tazarru' ve niyazda bulunmak.

mutazarrı'

  • Tazarru eden. Alçak gönüllülük eden.
  • Bir şeye gizlice varıp yaklaşan.
  • Can ve gönülden tezellül ile yalvaran.
  • Noksan ve kusurlarını bilerek kibirden, büyüklenmekten çekinip tevazu eden.

mutazarrıf

  • (Çoğulu: Mutazarrıfîn) (Zarf. dan) Zarafet taslayan, tazarruf eden.

mutazarrıfin / mutazarrıfîn

  • (Tekili: Mutazarrıf) (Zarf. dan) Zariflik taslayanlar, tazarruf edenler.

mutazarriin / mutazarriîn

  • (Tekili: Mutazarrı') Yalvaranlar, tazarru' edenler, yalvarıp yakaranlar.

mutazarrır / متضرر

  • Zarar gören. (Arapça)
  • Mutazarrır olmak: Zarar görmek. (Arapça)

neec

  • Yel esmek, rüzgâr esmek.
  • Yalvarmak, tazarru etmek.

neyt

  • Cenaze.
  • Ölüm.
  • Duâda tazarru etmek.
  • Tıb: Kalbin asılı olduğu damar.
  • Derinliği adam boyu miktarı olan kuyu.

tazarru'karane / tazarru'kârane

  • Tazarru ederek. Tazarru etmek suretiyle. (Farsça)

teellüh

  • Kulluk ve ibadet etmek.
  • Tazarru' etmek, yalvarmak.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın