LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te tasdik etme ifadesini içeren 14 kelime bulundu...

adem-i kabul

  • İsbatı tasdik etmemek. Şek, hükümsüzlük. İman hükümlerini lâkaydlıkla karşılamak, nefy ve inkâr etmek, kabul etmemek, göz kapamak gibi câhilâne bir hükümsüzlük. Bir terk, bir cehl-i mutlak.

adem-i tasdik

  • Tasdik etmeye yanaşmama; tasdiksizlik.

icma-ı manevi / icmâ-ı mânevî

  • Mânevi olarak görüş birliğine varma; uzmanların aynı konuyu faklı tarzlarda belirtmeleriyle veya susmak sûretiyle onu tasdik etmeleriyle görüş birliğine varmaları.

icmali iman / icmalî iman

  • İman esaslarını kısaca bilmek. Allah'a ve Peygamberine imân ettiğini söylemek ve tasdik etmek.

ikrar

  • Açıktan söylemek. Kabul ve tasdik etmek. Hakkı itiraf etmek. Karar vermek. Mukarrer kılmak.
  • Fık: Bir kimseye diğerinin kendisinde olan hakkını haber vermek.

ikrar bi-l kitabe

  • Bir kimsenin diğer bir kimseye olan borcunu kitabetle yani yazı ile tasdik etmesi. Tabirin mânası yazı ile ikrar'dır.

iman-ı icmali / iman-ı icmalî

  • İcmalî iman, yani; taraf-ı Nebevîden tebliğ buyurulan şeylerin hey'et-i mecmualarına inanmak, yâni; "Her ne tebliğ buyruldu ise; cümlesi haktır" diye tasdik etmektir.

isbat

  • Doğruyu delil göstererek meydana koymak. Delil ve şâhitle bir fikrin sıhhatını göstermek. İtiraf, ikrar ve tasdik etmek.
  • Sabit ve muhkem kılmak.
  • Bâki ve pâyidar eylemek.
  • Delil. Bürhan. Şâhit.

küfr-i inkari / küfr-i inkârî

  • Aslâ Cenab-ı Hakk'ı tanımayıp, İslâmiyet hakikatlarını ikrar ve tasdik etmemektir.

manevi tevatür / mânevî tevatür

  • Yalan üzerine birleşmeleri mümkün olmayan bir topluluğun bir hadis-i şerifi mânâ yönünden aktarması veya aktarılırken susmak suretiyle doğruluğunu tasdik etmesi.

mütevatir-i bilmana / mütevâtir-i bilmâna

  • Mânevî tevatür; yalan üzerine birleşmeleri mümkün olmayan bir topluluğun bir haberi, olayı veya hadis-i şerifi mânâ yönünden aktarması veya aktarılırken susmak sûretiyle doğruluğunu tasdik etmesi.

tasdik / tasdîk / تصدیق

  • Onay, doğrulama. (Arapça)
  • Tasdîk etmek: Onaylamak. (Arapça)

tasdik-i adem

  • Yokluğunu tasdik etme.

tasdik-i enbiya

  • Peygamberleri kabul etme, onları tasdik etme.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın