Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
tahammül
ifadesini içeren
42
kelime bulundu...
ahen-can / ahen-cân
Demir canlı.
(Farsça)
Katı yürekli.
(Farsça)
Sabırlı, tahammüllü.
(Farsça)
asamm
Sağır.
Sert, katı.
Güç, tahammül edilmez.
Gr: Muzaaf olan fiil. (İkinci veya üçüncü harf-i aslisi şeddeli olan fiil)
bar-berdar
Sabırlı, tahammüllü.
(Farsça)
Yük kaldıran.
(Farsça)
Hamal.
(Farsça)
bar-keş
Hamal, yük taşıyan.
(Farsça)
Mütehammil, tahammül eden, sabırlı.
(Farsça)
bürdbar
Ağırbaşlı. Sabırlı, mütehammil, uysal, tahammüllü kimse.
(Farsça)
büzm
Kesin karar ve tahammül.
Sertlik, kuvvet.
Doğru rey.
fersa
Mahveden, yoran, aşındıran manasına kelimelere bitişir. Meselâ: Tahammül-fersa : Tahammül bırakmayan. Tâkat-fersa : Tâkatsız düşüren, tâkat bırakmayan.
(Farsça)
fevkattahammül
(Fevk-at tahammül) Tahammülün üstünde, tahammül edilmez, dayanılmaz, dayanılması imkânsız.
gayr-ı kabil-i tahammül
Tahammül etmesi mümkün olmayan.
hamul
(Haml. den) Sabırlı, metanetli, tahammüllü, dayanıklı kimse.
hamulane
Tahammüllü kimseye yakışır şekilde.
(Farsça)
hamuli / hamulî
Tahammüllülük, sabırlılık, dayanıklılık.
harac-ı mukasseme
Arazinin hâsılatından yerin tahammülüne göre alınacak bir vergidir. bu harac, hâsılata taallûk eder. Bir sene içinde hâsılat tekerrür ederse bu harac da tekerrür der. Fakat mahsulât mevcud olmayınca bu vergi de alınmazdı.
havsala-suz
Takati kaldıran, tahammülü mahveden.
(Farsça)
hazımlı
Mc: Tahammüllü, müsamahalı, tolerans sahibi.
hazm-ı nefs
Tahammül etmek. Nefsini kırmak. Meydana gelen kendi ile alâkalı gördüğü bir kusuru kendi üzerine almak. Sabreylemek. Sindirmek.
(Farsça)
hilm
Doğuştan olan huy yumuşaklığı. Şiddete tahammül. Nefsini heyecandan korumak.
Vakar. Sükûn.
ibtizaz
İhtiyacdan dolayı zillet ve hakaretlere tahammül etme.
iktiham
Hücum ve istilâ eylemek.
Dayanmak. Tahammül etmek. Katlanmak. Güçlükleri yenmek.
Mülâhazasız bir işe başlamak.
Bir şeyi hakir addetmek.
iktihamat
(Tekili: İktihâm) İktihamlar, hücumlar, saldırışlar.
Tahammül etmeler, göğüs germeler.
izzi / izzî
Tahammüllü, sabırlı kimse.
kem-havsala
Tahammülü az olan kişi, tahammülsüz kimse.
(Farsça)
keşende
"Çeken, çekici" mânalarına gelir ve birleşik kelimeler yapmakta kullanılır. Meselâ: (Mihnet-keşende: Mihnet çeken.)
(Farsça)
Dayanan, tahammül eden, mütehammil.
(Farsça)
ma'ceme
Sabırlı, tahammüllü kimse.
mukavemet-suz
Dayanmayı te'sirsiz hâle koyan. Tahammülsüzlük veren. Mukavemeti kıran.
(Farsça)
mütehammil
Tahammül eden, katlanıp sabır ile kabul eden. Dayanabilen, kaldırabilen.
Tahammül eden, dayanan.
Yüklenen, dayanan, tahammül eden.
mütehammil değil
Dayanıklı değil, tahammül edemez.
mütehammilane / mütehammilâne
Tahammül ederek, dayanarak.
Yüklenerek.
(Farsça)
Tahammül ederek, dayanarak.
(Farsça)
Tahammül ederek, dayanarak.
mütehammilin / mütehammilîn
(Tekili: Mütehammil) Tahammül edenler. Katlanıp sabrederek kabul edenler. Dayanabilenler. Kaldırabilenler.
ribatet
Kalb kuvveti.
Tahammül, sabır.
Kalbi sağlam olma.
sabir
Tahammül eden, sabreden, bekleyen. Zorluğa karşı göğüs geren, hâlinden şikâyet etmeyip acı ve sızıya katlanan. Belâ ve musibete karşı şikâyet etmeyip Allah'a (C.C.) şükreden.
sabr
Acıya ve zorluğa katlanmak.
Bir musibet ve belâya uğrayanın telâş ve feryad etmeyip sonunu bekleyip tahammül ile katlanması.
Muharebede şecaat gösterme.
Bir kimseyi bir şeyden alıkoymak.
Öğrendiği bir şeyi başkasının da öğrenmesi için tâkat getirmek.
Emirleri yapmakta, yasaklardan sakınmakta, başa gelen belâ ve musîbetlere tahammül etme, katlanma.
sabr-ı cemil / sabr-ı cemîl
Başa gelen belâ ve musîbetten dolayı feryad etmeden, insanlara şikâyette bulunmadan yapılan sabır, gösterilen tahammül.
şekib
Sabır, tahammül.
şekiba
Sabırlı, tahammüllü, mütehammil.
(Farsça)
tahammül / تحمل
Dayanma, katlanma.
(Arapça)
Tahammül etmek:
Dayanmak, katlanmak.
(Arapça)
tahammül-ü beşer fevkinde
İnsanın tahammül gücünün üstünde.
tahammülgeza / tahammülgezâ
Dayanılmaz, tahammül edilmez.
(Farsça)
tahammülgüdaz / tahammülgüdâz
Tahammülü ve dayanmayı yırtıp geçen.
(Farsça)
tahammülsuz
Tahammülü yok eden. Sabırsızlık veren.
(Farsça)
tenük-havsala
Sabırsız adam, tahammülsüz kimse.
(Farsça)
zeluli / zelulî
Başı yumuşak. Dayanıklı. Sabırlı, tahammüllü.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
ram olmak
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
tecdid
Efgan
zat-ı muhterem
esfel-i safilin
girye
kaput
nusub
yah
balahane
Kayd
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
tahammül
Nur_u
zeneb
Rub
BEraber
Eniyyet
inanmak
İZ AC
hicvetme
inci