Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
supheli
ifadesini içeren
28
kelime bulundu...
dünyayı terketmek / dünyâyı terketmek
Bütün haram olan şeyler ile berâber, mübâhları da, yâni günâh olmayan lezzetlerin çoğunu da bırakıp, yaşamak için zarûrî olan miktârını kullanmak.
Harâm ve şüpheli şeylerden kaçıp mübâhları kullanmak.
etka
(Taki. den) Allah korkusu ile günahtan çok fazla çekinen. Haram veya helâl olduğunu iyice bilmediği şüpheli şeyleri yapmayan. Günah işlemeyen. Her şeyde Cenab-ı Hakk'ın rızasını gaye ve maksad edinen.
hab-ı harguş / hâb-ı harguş
Tavşan uykusu. Şüpheli ve hafif uyku.
Yalan, hile.
işkal / işkâl
Güçleştirme, müşkilleştirme.
Zorlaştırma.
Şüpheli ve karışık olma.
küfr-i meşkuk
Küfürde ve itikatsızlıkta şüpheli olma.
lebs
Giyecek şey.
Giyme. Giyinme.
Bir mânayı diğer bir mânâ ile karıştırmak. Sözün karışık ve şüpheli olması. Sözü karıştırıp şüpheye düşmek.
ma-imeşkuk / mâ-imeşkûk
Şüpheli su; ehlî merkebin ve ondan doğan katırın artığı olan su.
maznunin / maznunîn
(Tekili: Maznun) Zan altında bulunanlar. Şüpheli kimseler.
mekruh / mekrûh
Hoş görülmeyen, beğenilmeyen şey. Peygamber efendimizin beğenmediği ve ibâdetin sevâbını gideren şeyler. Yasak olduğu haram gibi kesin olmamakla berâber, Kur'ân-ı kerîmde, şüpheli delil ile, yâni açık olmayarak bildirilmiş veya bir sahâbînin (Peygamb er efendimizin arkadaşlarının) bildirmesi ile anl
meşkuk / meşkûk
Şekli, şüpheli. Kendinden şüphe edilen.
Şüpheli.
Şüpheli.
Şüpheli.
meşkukiyet
Şüphelilik. Şüpheli oluş.
mültebis
İltibas etmiş, birini öteki zannetmiş, karıştırmış olan.
Karışık, şüpheli ve benzer olan.
murib / murîb
Şüpheli. şüphelendirici.
müşekkek
(şekk. den) şüpheli olan, şüpheli, kuşkulu. şekke düşürülmüş.
müştebih
Birbirine benzer, benzeyen; şüpheli.
nazar-ı şübhe / نظر شبهه
Şüpheli göz, şüpheli bakış.
ribet
(Çoğulu: Riyeb) şüphelilik. şüpheye düşme.
şübhedar / شبهه دار
Şüpheli, kuşkulu.
(Arapça - Farsça)
şüpheli şeyler
Helâl ve haram olduğu açıkça bildirilmeyen şeyler; şüpheliler.
takva / takvâ
Allahü teâlâdan korkarak, haramlardan (yasaklardan, günâhlardan) sakınmak. Harama düşmemek için, şüphelilerden (haram veya helâl olduğu belli olmayan şeylerden) sakınmaya ise verâ denir. Bu bakımdan, haramlardan daha çok sakınma derecesi olan verâ da takvânın mânâsı altına girer.
tebehhüm
Şüpheli ve belirsiz olma.
teverru'
Haramdan ve şüpheli şeylerden sakınmak.
tukat
Nefsini haramdan ve şüpheli nesnelerden saklamak.
ukdegir
Müşkil, zor.
(Farsça)
Şüpheli.
(Farsça)
Düğümlü.
(Farsça)
vera' / verâ'
Haramlardan ve helâl ve haram olduğu bilinmeyen şüpheli şeylerden sakınmak.
yevm-i şek
Şüpheli gün. Havanın bulutlu olup, Ramazan ayı hilâlinin görülmemesi sebebiyle Şâbân ayının otuzuncu günü mü, yoksa Ramazân-ı şerîfin ilk günü mü olduğu bilinmeyen, Şâbân'ın yirmi dokuzundan sonra gelen gün.
zahid / zâhid
Dünyâya düşkün olmayan kimse.
Şüpheli olur korkusu ile mübâhların (dînen izin verilenlerin) çoğunu terk eden.
zanlı
Şüpheli.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
ram olmak
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
lev
muhtasar
tesmiye
KALİTE
ebuk
Hitâmuhu Misk
takdim etme
inkisar
Engar
Miskal
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
supheli
Zuhal
bağımsız
Kaidesi
ziyȃn
debdebe
okumak
Müsaade
Bilmeden
istil