REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te silmek ifadesini içeren 52 kelime bulundu...

alettevali / alettevâli

  • Arası kesilmeksizin, birbiri ardınca, arka arkaya.
  • Arkası kesilmeksizin, arka arkaya.

bahh

  • Ses kesilmek, boğaz kısılmak.

belet

  • Kesilmek, inkıtâ.

cezeb

  • Adamın ağzında tükrüğü kesilmek.
  • Hayvanın sütü az olmak.

düman

  • Yemişin çürüklü olması.
  • Ekine su düşüp, kesilmek.

fürraa

  • Kalem silmekte kullanılan bez.

gaye

  • Erişilmek istenen sonuç.

gayz

  • Bir şeyin pahası eksilmek. Hilkati noksan olma. Kıymetten düşük şey.
  • Suyun eksilip azalması, yere çekilmesi.

gazv

  • Seyelân etmek, akmak.
  • Münkatı' olmak, kesilmek.

habaz

  • Hareket.
  • Bâtıl olmak.
  • Eksilmek.

hazz

  • Kesme. Kısaltma.
  • Kazmak.
  • Yırtmak.
  • Silmek.

ibtidar / ibtidâr / ابتدار

  • Başlama, girişme. (Arapça)
  • İbtidâr edilmek: Başlanmak, girişilmek. (Arapça)
  • İbtidâr etmek: Başlamak, girişmek. (Arapça)

ıhtiram

  • Eksilmek, noksanlaşmak.
  • Kesilmek.

ıhtizal

  • Kesilmek.
  • Ayrılmak.

ıskat

  • Düşürmek. Düşürülmek. Aşağı atmak. Hükümsüz bırakmak.
  • Silmek.
  • Ölünün azaptan kurtulması ümidi ile ölen kimse nâmına dağıtılan sadaka.

istihdaf

  • Hedef edinmek, hedef saymak.
  • Hedef gibi karşıda durmak.
  • Erişilmek istenilen netice ve gaye.

kusur

  • Noksanlık. Eksiklik. Noksan ve âcizlik. İhmal. Tedbirsizlik.
  • Cem' olmalar.
  • Pahalanmak.
  • Eksilmek.
  • Şiddetli olan şeyin yavaşlayıp sâkin olması.
  • Bereketlenmek.
  • İmtina', âciz olmak.
  • Bir hesabın üstü. Artan kısım.
  • (Tekili: Kasr) Kası

kuta'

  • Düş yormak, rüya tâbir etme.
  • Su kesilmek.
  • Başka yere gitmek.

layenkatı / lâyenkatı

  • Kesilmeksizin, aralıksız.

layenkatı' / lâyenkatı'

  • Aralıksız. Kesilmeksizin.

mazhar buyurulmak

  • Nail olunmak, erişilmek.

merd

  • Misvak ağacının yemişi.
  • Emmek.
  • Silmek. Mesh etmek.

mesh / مسخ

  • Silme, sıvama. (Arapça)
  • Meshetmek: Silmek, sıvamak. (Arapça)

meşş

  • Elini bez ile silmek.
  • Bir şeyi aldıktan sonra yine almak.
  • Davarın sütünü sağıp bazısını koymak.

mübareze / مبارزه

  • Uğraşı, mücadele. (Arapça)
  • Savaş. (Arapça)
  • Mübareze etmek: Mücadele etmek. (Arapça)
  • Mübaşeret olunmak: Girişilmek, işe başlanmak. (Arapça)

mümsiha

  • Hattatların, kalemin mürekkebini silmekte kullandıkları bez.

nuksan

  • Eksilmek, noksanlaşmak.

ra's

  • Yorulduğunda yab yab yürümek.
  • Birşeyi silmek.

ru'b

  • Korku, havf. Korkudan dolayı iş ve hareketten kesilmek. Korkutmak.
  • Kesmek.
  • Sihir, büyü, efsun.

şakn

  • Eksilmek, noksanlaşmak.

sükun / sükûn

  • Durgunluk. Sâkin olmak. Hareketsizlik.
  • Dinmek, kesilmek.
  • Gr: Bir harfin (a,e,i,o) okunmayıp yalnız ses vermesi, harfin harekesiz olarak kendi sesi ile okunması.
  • Durgunluk, hareketsizlik. Durmak, kesilmek.

ta'vizen

  • Karşılık olarak, karşılık alınmak suretiyle. Gelecekte gelirinden kesilmek şartıyla.

tafazzu'

  • Kesilmek.

tahaccür

  • Taşlaşmak. Taş kesilmek. Donup kalmak.

tahavvu'

  • Eksilmek, noksanlaşmak.

tahavvün

  • Eksilmek.
  • Ziyafet vermek.
  • Söz vermek, ahdetmek.

takatu'

  • Kesilmek. Kesişmek.

takazzub

  • Kesilmek.

tasarrum

  • Cesaretlenme, yiğitlenme.
  • Kesilmek.

tayyetmek

  • Silmek. Kaldırmak.
  • Mc: Uzun zaman veya mesafeyi az zamanda geçip aşmak.

tecerrüm

  • Gitmek.
  • Etmediği günahı ettim demek.
  • Eksilmek.

tehacür

  • Birbirinden ayrılmak.
  • Kesilmek.

tehessüm

  • Kesilmek.

temendül

  • Elini mendil ile silmek.

tenakkus

  • Eksilmek.

tenakus / tenâkus / تناقص

  • Noksanlaşmak. Azalmak. Eksilmek.
  • Eksilme, azalma. (Arapça)
  • Tenâkus etmek: Eksilmek, azalmak. (Arapça)

tevezzül

  • Kesilmek.

vahdaniyet

  • Birlik, infirad. Benzeri olmamak. Artmaktan, ayrılmaktan, eksilmekten beri ve münezzeh olmak gibi mânaları ifade eden Allah'ın bir sıfatıdır. Bu sıfatla muttasıf olana Vâhid denir ki; benzeri olmayan; tecezziden, tekessürden beri olan zât demektir.

ye's

  • Emelinden kesilmek. Ümidsizlik. Nevmid olmak. Matlubunun hâsıl olmasına ümidini kesmek.

zebh / ذبح

  • Boğazlama. (Arapça)
  • Zebh edilmek: Boğazlanmak, kesilmek. (Arapça)
  • Zebh etmek: Boğazlamak, kesmek. (Arapça)

zerm

  • Kesilmek.

zeyr

  • Eksilmek.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın