Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
siga
ifadesini içeren
28
kelime bulundu...
azamut / azamût
(Mübalâğa sigası ile) Azamet. Kibriya. Allah'a mahsus olan büyüklük.
bi
İstek bildirmek için emir sigasının başına getirilr. Meselâ:
(Farsça)
büfe
İçinde sofra takımı konulan dolap.
(Fransızca)
Davetlileri ağırlamak için çeşitli yiyecek ve içeceklerin hazır bulundurulduğu masa.
(Fransızca)
İstasyon lokantası.
(Fransızca)
Sigara, kibrit, gazete, sandviç v.s. satılan yer.
(Fransızca)
cahd-ı mutlak, cahd-ı müstağrak
Arab gramerinde menfî olan iki geniş zaman sigası. Muzari fiillerinin başına (Lem) ve (Len) getirilerek olur.
cenani / cenanî
Kalbe âit ve müteallik olan. Kalben duyulan. (Arabça müfred, birinci şahıs sigası ile "kalbim" mânasınadır.)
fi'l-i mutavaat / fi'l-i mutâvaat
Mâlum sigasında olduğu halde müteaddi bir fiilin mechulü gibi mânası olan fiildir. (Sevinmek, dövünmek gibi)
hafi / hafî
Gizli. Açıkta olmayan. Saklı.
Fık: Sigasından dolayı değil, bir ârızadan dolayı mânası kapalı kalan lafız.
imame
İslâma mahsus baş kisvesi olan sarık. Zırhlı külâh.
Çubuk ve sigaralığın başına takılan ağızlık.
Tesbihin başındaki ve ipin iki ucu içinden geçen uzunca tane.
lahd
Kabir kazıldıktan sonra, kabrin taban sathından kıble cihetine kabir boyunca, içine ölü sığacak kadar genişlik ve derinlikte kazılan yer.
mazi
Geçmiş zaman. Geçen, geçmiş olan.
Gr: Bir işin geçen zamanda yapıldığını bildiren fiil. Fiil-i mâzi. Mazi sigası.
mazi-i nakli / mazi-i naklî
Yalnız işitilen bir şeyi anlatan fiil sigası. "Nuri gelmiş" gibi.
mazi-i şuhudi / mazi-i şuhudî
Gözle görünen veya görmüş gibi bilinen bir şeyi anlatan fiil sigası, kipi. "Nuri geldi" gibi.
mesh
El sürme.
Silme.
Abdest alırken başı ıslâk temiz el ile sığamak.
Taramak.
Silme, sığama.
Bir şeyi el ile sığama.
Abdest alırken ıslak eti başın dörtte birine sürme, mest üzerine sürme.
müştakk
(Müştak) (Şakk. dan) Gr: Başka kelimeden ayrılmış, başka kelimeden çıkmış, türemiş.
İştikak etmiş, aralarında mâna ve terkib ciheti ile münâsebet; siga ciheti ile mugayeret olmak üzere diğer kelimeden ihraç olunmuş kelime.
mütekellim-i maalgayr
Konuşan kimsenin kendisinin de içinde bulunduğu bir cemaata ait fiili ifade eden kelimelerin sigasıdır. Okuduk, yazıyoruz, gideceğiz, çalışmışız... gibi.
mütekellim-i vahde
Konuşan kimsenin yalnız kendine ait fiili gösteren kelimelerin sigasıdır. Baktım, görüyorum, gezmişim, oturacağım gibi.
nun-u mütekellim-i maa-l gayr
Mütekellim-i maalgayrın "nun" harfi. Fiildeki cemi' sigasındaki nun.
şeffaf
Işığa mâni olmayan, ışık geçiren parlak cisim. Saydam.
segame
(Çoğulu: Sigâm) Beyaz çiçekli bir ot.
sehha'
(Sehh'ten mübalağa sigası) "Çok dökücü" mânasına gelir.
siga-i mübalağa / sîga-i mübalâğa
Mübalağa sigası; birşeyin pek mühim veya çok fazla olduğunu ifade eden kelime hâli.
sigar
(Bak: Sıgar)
sikaliş
(Bak: Sigâliş)
tabaka
Kat. Katmer.
Sınıf, topluluk.
Sigara paketi.
Bir veya iki yapraklı kâğıt.
tasvig
(Çoğulu: Tasvigat) (Siga. dan) Kalıp şekline koymak. Eritip kalıba dökme.
Batırmak.
Kuyumculuk yapmak.
tesniye
Vasıflandırma.
Gr: Arapçada bir kelimenin iki şeye delâlet etmesi hâli, kelimeyi iki şeye delâlet ettiren siga. Bu şekil kelimenin sonuna "elif-nun" veya "ye-nun" getirilerek yapılır. Meselâ: Recul: Adam. İki adam demek için: Reculân () veya Reculeyn () denir.
tiryaki / tiryâkî / تریاكى
Esrarkeş.
(Arapça)
Sigara tutkunu.
(Arapça)
zened
(Hâl sigası Zeden masdarından) Vuruyor, çarpıyor, tutuyor (meâlinde).
(Farsça)
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
Emzik
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
ate_i
Gemi-i Cebbar
فضل
amuden
kabin
nur-u ak
Mustehab
alem-i ervah
ceffe-l
düzd
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
siga
bi can
günü de
olmamak.
nisâb
FAYTON
TEZKİRE
Derh
sadık
Emirden