Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
rükün
ifadesini içeren
22
kelime bulundu...
adab u erkan / âdâb u erkân
Edebler, kaideler ve rükünler. Ahlâk ve terbiye kaideleri.
amel-i kalil / amel-i kalîl
Namaz kılarken bir rükünde bir uzuvla yapılan ve namazdan sayılmayan bir veya iki hareket.
amel-i kesir / amel-i kesîr
Namaz kılarken, bir rükünde namazdan sayılmayan ve bir uzuvla ardı ardına yapılan üç veya iki elin bir hareketi.
ekanim / ekânim
(Tekili: Uknum) Asıllar, rükünler, zatlar.
Asıllar, rükünler.
erkan / erkân
(Tekili: Rükn) Rükünler. Esaslar. Temeller. İleri gelen kimseler.
Rükunlar, esaslar, direkler, üniteler, bölümler.
Esaslar, rükünler.
erkan-ı imaniye / erkân-ı îmâniye
İmanın rükünleri, şartları.
erkan-ı islamiye / erkân-ı islâmiye
İslâmiyetin esasları, temelleri, rükünleri. (Şehâdet getirmek, Namaz kılmak, Oruç tutmak, Zekât vermek ve Hacca gitmek.)
erkan-ı salat / erkân-ı salât
Namazın rükünleri.
erkan-ı seb'a / erkân-ı seb'a
Yedi rükün.
esas
Temel. Kök. Rükün. şart. Hakikat ve mahiyetler.
farz
Bir kimseyi bir vazifeye tayin etmek veya maaş bağlamak. Bir kimsenin kendi nefsine âid iken başkasına hibe ettiği muayyen bir şey. (Bunun zıddı "karz"dır.)
Takdir veya beyan eylemek.
Bir şeyi delmek, gedik açmak.
Bir dâvaya mevzu ve rükün kılınan husus.
Addet
istikbal-i erkan / istikbal-i erkân
Rükünlere yönelmek, şartları yerine getirmek.
kavaid-i imaniye / kavâid-i imanîye
İmanın kaideleri, rükûn ve şartları.
menasik-ül hac
Hacı olmak için Mekke-i Mükerreme'ye gidenlerin Kâbe'yi ziyaret etme, Arafat'ta vakfeye durma, kurban kesme, ihram giyme, muayyen bir yerden bir yere kadar yürüme gibi yapılan ibadet rükünleri.
merve
Mekke-i Mükerreme'de bir tepenin adı olup hacılar, Merve ile Safâ arasında yedi def'a gidip gelirler. Bu, haccın rükünlerindendir. Bu gidip gelmeye "sa'y" denir.
rükn
Rükün, direk, sütun.
rükn-ü mühim
Mühim bir rükün, esas, önemli şart.
sahih
Fık: Rükünleri ve şartları tamam olan herhangi bir ibâdet ve muâmele.
Hâlis, kusursuz, şüphesiz.
Edb: Gerek söz bakımından ve gerek mânâca noksanları bulunmayan ifade.
Gr: Kelimenin kök harfleri (Huruf-u asliye) : 1- Hemzeden; 2- İki aynı harf yanyana geldiği zaman, y
sütun
Direk, amud, rükün. Silindir biçiminde destek.
(Farsça)
Gazete veya kitap sahifelerinde yukarıdan aşağıya olan bölünmüş kısımlardan herbiri. Kolon.
(Farsça)
ta'dil-i erkan / ta'dil-i erkân
Fık: Namazın bütün rükünleri, esaslarını usulüne uygunca yerine getirerek ve namazın tertib ve düzeninin hakkını vererek kılmak. Meselâ : "Secdeyi sükunetle yerine getirmek ve iki secde arasında "Sübhânallah" diyecek kadar doğrularak oturmak. Kıyamda ve rüku'dan sonraki kıyamda sükunet üzere olmak v
terekkün
(Rükn. den) Rükünleşme, erkân sırasına geçme, erkândan olma.
Mânen kuvvet bulma.
ukad-ı hayatiye
Can alıcı noktalar, hayat düğümleri. Bir şeyi meydana getiren aslî rükünler.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
ram olmak
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
iktisâb-ı
mevecat
istinbat
Uslub
nitak
nisbi
zenberek
fikir
Felek
dağ
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
rükün
büyücü
Denizlere
Urilik
GEMİ
Kesinlikle
Çeviri
Bağımlı
ramazan
dağ