Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
parlayan
ifadesini içeren
36
kelime bulundu...
afitabcemal / âfitâbcemâl / آفتاب جمال
Güzel yüzlü, parlak yüzlü, yüzü güneş gibi parlayan, sevgili, maşuk.
(Farsça - Arapça)
alev-hiz
Parlayan, alevlenen.
(Farsça)
berk-i lami / berk-i lâmi
Parlayan şimşek.
billur
Şeffaf, parlak taş, elmas gibi kıymetli. Cam gibi parlayan.
cevher-i ziyalı
Parlayan, ışıldayan cevher.
dırahşan
Parlayan.
dirahşan / dirahşân / درخشان
Parlak, parlayan.
(Farsça)
ecuc
Işık veren, parlayan. Parlak nesne.
Suyun tuzlu ve acı olması.
elektrik-i mudi
(Elektrik-i muzi) Parlak ışık veren, parlayan lâmba.
envar-ı müşrika / envâr-ı müşrika
Parlayan nurlar.
füruzan
Parlak, parlayıcı, parlayan.
(Farsça)
iman-ı kamil / îmân-ı kâmil
Olgun îmân. Mü'minlerin ibâdet ederek Allahü teâlânın emirlerini yapıp, haramlardan kaçınmak sûretiyle, parlayan, kuvvetli ve olgun îmânı. En üstün derecedeki îmân.
karir
Mesrur, sevinmiş, memnun. Beşâret ve müjde sebebi ile parlayan göz.
lami' / lâmi' / لامع
Parlak. Parlayan.
Parlayan.
(Arapça)
lamia / lâmia / لامعه
Parlak. Parlayan. Parıldayan.
Parlayan.
(Arapça)
lasif / lasîf
Parlayan, parıldayan. Parlayıcı.
lem'a-paş
Parıldayan, parlayan.
(Farsça)
lem'a-riz
Parlayan, parıldayan.
(Farsça)
mah-i taban / mah-i tâbân
(Meh-i tâbân) Parlayan ay. Parlak ay.
meh-i taban / meh-i tâbân
Parlayan ay.
münceli / müncelî
Parlayan, meydana çıkıp görünen.
Parlayan.
Ortaya çıkan, zâhir olan, parlayan.
müşa'şa
(Şa'şaa. dan) Parlayan, parıldayan.
Dedbedeli, gürültülü, patırtılı.
Karışmış, karışık.
müşaşa / müşâşâ
Parlayan, debdebeli.
müşrik
(Şark. dan) Parlak, parlayan.
mütelali
(Mütelal) Parlayan, parıldayan, ışıldayan. Şimşek gibi çakan.
mütenevvir
Nurlanan, parlayan.
nair
Parlak, parlayan.
Düşmanlık, adavet.
necm-i dırahşan
Parlayan yıldız.
nümayan
Görünen, aşikâr olan, gözükücü olan. Parlayan.
(Farsça)
rahşende / رخشنده
Parlayan.
(Farsça)
şarık / şârık / شَارِقْ
Çıkan, tulu' eden.
Parlayan.
Parlayan.
Doğudan çıkan, doğan, parlayan.
Doğup parlayan.
şehnaz / şehnâz
Işıldayan, parlayan.
tab
"Parıldayan, parlayan, parlatan, aydınlatan" anlamlarına gelir ve birleşik kelimeler yapılır. Meselâ: Âlem-tab : Dünyayı aydınlatan, âlemi ışıklandıran.
(Farsça)
taban
Işıklı. Parlak.
(Farsça)
Parlayan güneş.
(Farsça)
tabende
Işık veren, parlayan.
(Farsça)
zahir
Parlak, parlayan. Hüsün ve safvet üzere olan.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
ram olmak
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
lugat
künc-i kanaat
hazan
hayr ü şer
İzz
bizatihi
müktesebat
terakül
Mevşim
natıka
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
parlayan
Buna göre
mürafa
Tulga
Tezahür etmek
inciler
Kelime
Bi latif
orman
Arak