Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
otlak
ifadesini içeren
30
kelime bulundu...
abab / âbab
Otu bol olan yerler, çayırlar, otlaklar, mer'alar.
adin / âdin
Otlakta bulunan dişi deve.
azib
Uzak merâ, otlak ve çayır.
çera
Niçin, niye böyle?
(Farsça)
Mer'a. Otlak.
(Farsça)
çera-zar
Otlak, çayır.
(Farsça)
çerag
Işık. kandil. Lâmba. Mum.
(Farsça)
Kutlu, mutlu.
(Farsça)
Otlak. Mer'a.
(Farsça)
Otlama.
(Farsça)
Tekaüd.
(Farsça)
Talebe.
(Farsça)
çeragah / çerâgâh / چراگاه
Otlak.
(Farsça)
çeram
Otlak.
(Farsça)
çeres
Zindan, hapishane.
(Farsça)
Zulüm, işkence.
(Farsça)
Mer'a, otlak.
(Farsça)
Üzüm teknesi.
(Farsça)
cüda'
Ölüm. Mevt.
Hayvana muzır olan otlak, çayır.
ebb
(Çoğulu: Abâb) Kuru ot. Taze ot.
Mer'a, otlak, çayır.
Kavga etmek veya bir yerden gitmek için hazırlanmak.
Kuru ot, taze ot. Mera, otlak, çayır.
hıma
Kimsenin giremediği mahfuz otlak.
Sultan için korunup hıfz edilen çayır.
menabit
(Tekili: Menbet ve Menbit) Çayırlar, otlaklar.
menbit
Otlu yer, otlak, çayır.
mer'a
Hayvanların otladığı yer. Kır. Mera. Çayırlık. Otlak.
Hayvanların otladığı yer, otlak, çayır.
mera / merâ / مرعى
Otlak.
Otlak.
(Arapça)
merai / meraî
(Tekili: Mer'a) Otlaklar, çayırlıklar.
merati'
(Tekili: Merta) Çayırlıklar, mer'alar, otlaklar.
merc
(Merec) Katıştırmak.
Kararsızlık.
Iztırab.
Bozulmak.
Boşa gitmek.
Serbest bırakmak, salıvermek.
Hayvanların salındığı otlak.
merta'
Otlak, çayır, mer'a, çimen.
mesarib
(Tekili: Mesrebe) Otlaklar, çayırlar, mer'alar.
Karından göğüse kadar olan yerde biten kıllar.
mesarih
(Tekili: Mesrah) Çayırlar, otlaklar, mer'alar.
mesrah
(Çoğulu: Mesârih) Çayırlık, otlak, mer'a.
mesrebe
(Çoğulu: Mesârib) Deve ve koyun sürülerinin çayırlık, mer'a, otlakları.
Vücudda karından göğüse kadar olan kıllı yer.
meşta
(Çoğulu: Meşâti) (Şitâ. dan) Kış mevsiminde barınılacak yer. Kışlık otlak, kışla.
müruc
(Tekili: Merc) Çayarlar,otlaklar, çayırlıklar.
serh
Kıl taramak.
Halâs etmek, kurtarmak.
Uzun, büyük ağaç.
Güdülen davar ve sığır sürüsü.
Otlak, mera.
İrsal etmek.
sevaim
(Tekili: Sâime) Otlak hayvanları. Çayıra başı boş salınan hayvanlar.
Zekâtı icab eden koyun, keçi, sığır, deve gibi çift tırnaklı hayvanlar.
sevel
Koyunlarda olan bir hastalıktır. Hasta koyun sürüye uymaz, otlak yerinde döner durur.
sevla'
Sürüye uymayıp otlakta dönüp duran hasta veya delirmiş koyun. (Müz: Esvel)
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
ram olmak
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
safderun
sadr-ı azam
bâr-ı sakîl
Ner
miktar-ı mukabil
tutiya
cerrah
mefhum
habuş
Mahruyan
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
otlak
Sonsuz hayat
Yol gösteren
çekirdek
Süsleme
ALAMI
Okuyucu
nid
Evrak
Sâkı