Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
olmakta
ifadesini içeren
15
kelime bulundu...
asayiş
Emniyet, güvenlik, korku ve endişeden uzak hâl. Kanun, nizam hakimiyeti. İnsan cemiyetlerinde iktidar, hâkimiyet, bir zümrenin, bir sınıfın elinde olmaktan kurtulamamasından ve bir kısım insanlarca yapılan, istedikleri zaman değiştirilen kanunlara diğer insanların saygısı temin edilemediğinden asayi
(Farsça)
ashab-ı kehf / ashâb-ı kehf
Kur'ân-ı Mu'ciz-ül Beyan'da bahsi geçen ve devirlerinin zâlim padişahından gizlenerek ve onun şerrine âlet olmaktan çekinerek, beraberce bir mağaraya saklanıp, Rabb-ı Rahimlerine (C.C.) sığınan, dindar ve makbul büyük zâtlar. İsimleri rivâvette şöyle sıralanır: Yemlihâ, Mekselinâ, Mislinâ, Mernüş, D
bürokrasi
Hükûmet dairelerinde aşırı kırtasiyecilik, muamele çokluğu. İşlerin yürütülmesinde şekilciliğin ve idarî işlemlerin ağır basması hâli. Devlet görevlilerinden meydana gelen zümre veya sınıf. Memurlar sınıfı. Bürokrasi, her çeşit rejimde tahakküm vasıtası olmaktadır. Oysa İslâmiyet'te devlet makamları
(Fransızca)
enaniyet-i ilmiye / enâniyet-i ilmiye
İlimden, ilim sahibi olmaktan gelen benlik ve gurur.
fahşa
Büyük günahlar. Çirkinlikler. Zina gibi şehevâta tâbi olmakta ifrat ile alâkadar olan günahlardır ki, lisanımızda fuhşiyat tâbir olunur. Ve bunlar, insanların en çirkin hâlleridir.
hukuk-u hayatiye
Hayat sahibi olmaktan kaynaklanan haklar.
ibaha / ibâha
(İbahe) Sevab veya günah olmamak. Bir şeyin yasak ve haram olmaktan çıkması.
İzin vermek. Mübah ve helâl kılmak.
Bir şeyi izhâr etmek.
Bir şeyin haram olmaktan çıkarılarak serbest bırakılması; mübah kılma.
ibaha eden / ibâha eden
Bir şeyi haram olmaktan çıkararak serbest bırakan; mübah kılan.
istiklal / istiklâl
(Kıllet. den) Kendi başına olmak, kimseye bağlı olmayış, müstakil oluş.
Az bulma, kâfi görmeme.
Rey sahibi olup keyfi iş görme ve başkasının emrine ve fikrine tâbi olmaktan uzak kalma.
itibardan hakikate
İtibari, varsayım olmaktan gerçek olmaya.
kuvvet-i nispet
Allah'a bağlı olmaktan kaynaklanan güç.
mehasin-i mücerrede
Soyut güzellikler; maddî olmaktan, her türlü sınırlayıcı özelliklerden uzak olan güzellikler.
mukaffi / mukaffî
Resul-i Ekremin (A.S.M.) bir ismidir. (Çünkü, O'nu dünyanın hiç bir şeyi Allah'a tâbi olmaktan ayıramamış ve bütün enbiyâ ve resullerin iyi yollarını da tâkib etmiştir.)
sebr ve taksim
Mantıkta bir isbatlama tarzı ve usulüdür. Bu iki kelime beraber kullanıldığı gibi, "delil-i taksim, delil-i münkasım" gibi tâbirlerle de söylenir. Bu isbatlamada bir şeyin aslında bulunan vasıflar, illet olmaktan birer birer ibtal edildikten sonra, tam illet olmaya elverişli olan tesbit edilir. (Lât
tesbih
Allahü teâlâyı, O'na yakışmayan her şeyden ve mahlûkların (yaratılmışların) alâmetlerinden ve yok olmaktan tenzîh ve takdîs etmek, yâni uzak tutmak mânâsına "Sübhânallah" sözü ve benzerleri.
Namaz kılmak.
Namazdan sonra, Sübhânallah, Elhamdülillah ve Allahü ekber cümleleri sö
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
Emzik
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
muteberrı
Tevkifi
minsal
Müşevveş
hamule
emr-i ilahi
mecma-i
Nefsü'l-emr
cemile
lügât
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
olmakta
aymak
Vasi olma
durmama
Vah
Güz mevsimi
Hayat sebebi
gerekenler
Gazanfer
VuslA