Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
nesre
ifadesini içeren
22
kelime bulundu...
bess
İçindekini açığa vurmak.
Neşretmek, yaymak.
Ayırmak.
Dert, keder.
Merak.
emr-i bi-l-maruf, nehy-i anil-münker
Dinin emirlerini, Kur'âni ve İslâmi hakikatleri neşretmek ve bildirmek, men'edilen şeyleri de yaptırmamak. İyiliği, İslâmi hususları emretmek ve teşvik etmek, kötülüğü men'edip yaptırmamağa sevketmek. (Fakat bu kudsi vazifeyi âdabına itaat ve riâyet ederek ifâ etmek lâzımdır, zirâ bu itaat da dinimi
feşan
Saçma. Neşretme.
(Farsça)
Yayıcı. Serpici olan.
(Farsça)
hikmet-feşan
Hikmet neşreden, hikmet yayan.
(Farsça)
iman-ı bil-ahiret / iman-ı bil-âhiret
Âhirete, öldükten sonra dirileceğine, haşir ve neşre, Cennet ve Cehennem'e inanmak.
menşer
Neşredilip dağıtılan yer.
menşur
Yazılı olarak yayılan, neşredilen.
menşur-u hakikat
Hakikatlerin neşredilmesi, ilân edilmesi.
misyoner
Hıristiyanlığı neşre ve tanıtmağa çalışan kimse.
(Fransızca)
münteşir
Açılmış, yayılmış, dağılmış, neşredilmiş, basılmış.
Duyulmuş, etrafa yayılmış.
mürcif
(Recefe. den) Fitne ve fesad için iftiralar ve yalan haberler neşrederek ortalığı karıştıran. Yalancı.
Mutlak bir şey ile meşgul olan.
Yer sarsıntısı. Zelzele.
naşir / nâşir
Neşreden, yayan.
Bir müellifin eserini bastırıp çıkartan. Editör.
Neşreden, yayan.
Neşreden, yayan, yayıncı.
naşir-i efkar / nâşir-i efkâr
Fikirleri neşreden, yayan temsilci.
nefz
Saçma, yayma. Neşretme.
Silkmek.
Nazar etme, bakma.
neşr
Neşretmek, yaymak, bir haberi fâşetmek, herkese duyurmak, şâyi kılmak.
Başıboş cemaat.
Bulutlu günde yel esmek.
İzhar etmek.
Katetmek.
Mecnun veya hastaya duâ yazmak veya okumak.
neşr-i esrar-ı kur'aniye / neşr-i esrar-ı kur'âniye
Kur'ân'ın içindeki sırları anlatan risaleleri neşretme, yayma.
nessar
Dağıtan, saçan, neşreden.
Parlatan.
neşur
Ziyadesiyle neşreden. Fazla yayan. Dağıtan.
peygamber
İlâhî hakikatları insanlara bildirmek ve onlara örnek olmak üzere Allah tarafından tayin edilen, vahiy yoluyla sahip olduğu ilmini yaşayıp neşreden mübarek zatların umumî ismi.
şa'şaapaş
Parlaklık neşreden, şa'şaa saçan.
vasıta-i naşir
Neşretme, yayma aracı.
yevm-i nüşur
Kıyamet günü, mahşer günü. Herkesin amel defterinin açılıp neşredilip gösterileceği gün.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
ram olmak
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
lugat
evliya
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
Tabl
BERRİYE
hafiziyet
mugayir
zelefe
VASFETMEK
vükelâ-yı fihâm
Allah bes baki heves
SUZAN
menba-ı feyz-i iman
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
nesre
konuşmak
ŞAL
CETVEL
Kelimeler
Yazık
habes
bezmi
Çeviri
keyif veren