Luggat
Osmanlıca - Türkçe Sözlük

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları ve detaylı açıklamaları ile birlikte

Thank you! Your submission has been received!
Oops! Something went wrong while submitting the form.

nefs

Osmanlıca - Türkçe sözlükte "nefs" ifadesini içeren "9" kelime bulundu.

nefs / nefs / nefs /


Üfürmek, üflemek.

nefs / nefs / nefs /


  1. (Nefis) Can, kişi, kendi, öz varlık. Bir şeyin zatı olan, kendisi.
  2. Göz.
  3. Şehvet ve gadabın mebdei olan kuvve-i nefsaniye. Fıtri meyil, bedenin hissi istekleri.
  4. Ruh, hayat, asıl.
  5. Maya.
  6. Hamiyet.

nefs / nefs / nefs /


  1. Gülme hususunda ifrata gitmek.
  2. Çok fazla gülmek.

nefs / nefs / nefs /


İnsanı daima kötülüğe, hazır zevk ve isteklere sevk eden duygu.

nefs / nefs / nefs /


  1. Üfürmek, üflemek.
  2. Can, kişi, kendi, özvarlık.
  3. Bir şeyin zatı olan kendisi.

nefs / nefs / nefs /


  1. Can.
  2. İnsanın kendisi, kişi, beden.
  3. Hakîkat, cevher, asıl, öz. İnsanda ve cinde şer, kötülük kuvveti. Şerîate yâni dîne uymayan isteklerin kaynağı. Buna nefs-i emmâre de denir.

nefs / nefs / nefs / نفس


  1. Nefis, can.
  2. Kendi.
  3. İç.

nefs / nefs / nefs /


Can, kendi, istek duygusu, nefis.

nefs / nefş / nefş /


  1. Açmak.
  2. Yapmak.
  3. Yün ve pamuk atmak.
  4. Davarların, geceleyin yayılıp çobansız otlaması.