Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
nefret
ifadesini içeren
81
kelime bulundu...
ahza
Çok alçak, menfur kişi. Nefret edilmiş olan kimse.
ajig
Nefret, kin ve düşmanlık.
(Farsça)
arig
Kırılma, gücenme.
(Farsça)
Kıskançlık, kin, nefret, adavet, düşmanlık.
(Farsça)
avaz
Nefret. İkrah. Bir şeyi kerahetle yapma. Kerahet.
azig
Nefret, kin, garaz.
(Farsça)
İğrenme, tiksinme.
(Farsça)
bagda'
Şiddetli nefret, hiç sevmemek.
bagiz
(Bugz. dan) Herkese nefret eden, buğzeden. Hiç kimseyi sevmeyen. Tiksinen.
bagza
Şiddetli nefret, hiç sevmeme.
basbasa
Dalkavukların nefret edilecek hâlleri, tabasbusları, yaltaklanması.
Köpeğin, kuyruğunu sallayarak sokulması.
behl
Az şey; az su.
Lânet, nefret, istememe.
bıgza
Şiddetli nefret. Hiç sevmeyiş.
buğz
Sevmeme, nefret.
Sevmeme, nefret etme, düşmanlık.
Kin, nefret.
Düşmanlık duyma, nefret, kin.
ebgaz
Çok fazla buğzedilen, hiç sevilmeyen, nefret edilen.
edfer
İğrenilen, tiksinilen, nefret edilen şey.
el-buğzu fillah
Allah için nefret ve düşmanlık beslemek.
enker
(Neker. den) Çok kötü, çok nefret edilen. Menfur. Müstekreh.
erzal
(Tekili: Rezil) Reziller. Kepâzeler. Herkesten hakaret ve nefret görenler.
evhaş
Nefret veren şey.
hayesan
Doğru yoldan dönmek, udul etmek.
Nefret etmek.
hayş
Nefret etmek.
hıkd
Başkasından nefret etmek, kalbinde ona karşı kin, düşmanlık beslemek.
ibgaz
(Buğz. dan) Buğzetme, nefret etme, hoşlanmama, sevmeme.
istifham
Sual sorup anlamak. Anlamak için sormak.
Edb: Cevap istemek için değil, daha çok dikkati çekmek, hisleri kuvvetlerdirmek maksadıyla soru şeklinde söylemek san'atıdır. Şefkat, sevgi, hayret, kin ve nefret gibi duyguların te'siri altında vuku bulur.
istikrah
Bir şeyi kötü ve kerih görmek. Beğenmemek, nefret etmek. Bir şeyi cebir ve ikrah ile işlemek.
istikzar
Kir ve pisliklerden nefret etme, tiksinme.
kemal-i nefret / kemâl-i nefret
Tam nefret.
keraih
(Tekili: Kerihe) Nefret edilecek ve iğrenç şeyler.
kerihe
(Çoğulu: Kerâih) Nefret edilecek, iğrenç şey.
la'net
Nefret. Tiksinti. Allah'ın rahmetinden mahrumiyyet.
lanet / lânet
Nefret, öfke.
mabguz
(Bugz. dan) Nefret ve buğzedilmiş. Sevilmemiş.
makit / makît
Buğz edilmiş. Mebğuz. Nefret edilmiş, sevilmemiş, menfur.
mebguz
Sevilmemiş. Buğzedilmiş. Nefret edilmiş.
mejeng
Keder, hüzün, tasa, gam.
(Farsça)
Hoşa gitmeyen, beğenilmeyen, nefret edilen, iğrenilen.
(Farsça)
melain
(Tekili: Mel'un) Herkesin nefretini kazanmış olanlar. La'netlenmiş olanlar.
menfer
Geri kaçılacak yer. Nefret edilecek, sevilmeyecek yer.
menfur / menfûr / منفور / مَنْفُورْ
Kendisinden nefret edilen, sevilmeyen. İğrenç.
Mebguz.
Nefret edilen.
Nefret edilen.
Kendisinden nefret edilen, sevilmeyen.
Nefret edilen.
(Arapça)
Nefret edilen.
menfur etme
Nefret edilen birşey hâline getirme.
menfur-u umumi / menfur-u umumî
Genelin nefretini kazanan.
meyl-i nefret
Nefret etme eğilimi.
muakara
Nefret etmek.
mübaadet
(Bu'd. dan) Birbirini sevmeyip uzak ve soğuk durma. Nefret etme.
İki kişi birbirinden uzaklaşma.
mübahele
Birbirinden nefret etme.
Birbirine lanet okuma. Beddua etme.
Birine beddua etme, ilenme, birinden nefret etme.
mucib-i istikrah
Nefrete, sevmemeye sebeb olan.
mucib-i nefret
Nefret sebebi.
münaferat
(Tekili: Nefret) Nefret etmeler, tiksinmeler. Arada olan soğukluklar.
Nefret etmeler, karşılıklı soğuk davranmalar.
münaferet / münâferet
Birbirinden kaçıp nefret etmek, karşılıklı huzursuzluk.
Adâvet, hased ve şeref cihetinde hakeme müracaat eylemek.
Birbiri ile müfahere eylemek.
Karşılıklı nefret.
müşmeiz
(İşmi'zaz. dan) Nefret eden, tiksinen, tiksinerek sıkılan.
müstekrih
(Kerâhet. den) İğrenen, tiksinen, istikrah eden, kerih gören, nefret eden.
müteafir
Birbirinden nefret eden.
mütenafir / mütenâfir
Birbirinden nefret eden, ürken. Birbirini görmek istemeyen.
Edb: Yanyana gelişleri ile söylemede zorluk çıkaran kelime veya harf.
Birbirinden nefret eden.
müteneffir
Nefret eden, tiksinen, sevmeyen. Aslâ hazmetmeyip çekinip kaçınan.
müteneffir etme
Nefret ettirme.
müteneffirane / müteneffirâne
Nefret edercesine.
mütenneffir
Nefret eden, tiksinen.
müteva'ir
Hakir, zelil. Nefret edip kimse yanına gelmeyen.
nafir
Nefret eden. Ürken, korkan. Sevmeyen.
Galip olan.
Öksürüp burnundan sümüğü saçılan koyun.
nazar-ı nefret
Nefret içeren bakış, nefretli bakış.
nefret-i amme / nefret-i âmme / نَفْرَتِ عَامَّه
Umumun, genelin nefreti.
Umûmî nefret.
nefret-i umumi / nefret-i umumî
Herkesin nefreti.
nefret-i umumiye
Genel nefret, kamunun nefreti.
nefretbahş
İnsana nefret veren, iğrendiren, tiksindiren.
(Farsça)
nefretkarane / nefretkârâne
Nefret ederek, tiksintiyle.
nefrin
Nefretler, beddua.
nifar
İntikal etmek, göçmek.
Dağılıp kaçmak.
Ürkme, korkma, çekinme.
Nefret gösterme.
nüşus
Yüksek olmak, yücelmek.
Nefret etmek.
nüşuz
Yüksek olmak, yücelmek.
Kadının, erkeğinden kaçıp nefret etmesi.
nüşuze
Kadının, kocasından nefret edip kaçması.
Fık: Kocasına karşı üstünlük iddia eden kadın.
şiddet-i nefret
Şiddetli nefret.
tekrih
Nefret ettirmek. Çirkin göstermek.
tenafür / tenâfür / تنافر
Birbirini itme, birbirinden nefret etme.
Karşılıklı nefret.
Birbirinden nefret etme.
(Arapça)
Kulağa hoş gelmeyen sözcükleri sık sık kullanma.
(Arapça)
tenafur-u kulub / tenafur-u kulûb
Kalplerin birbirinden nefret etmesi.
tenafür-ü kulub / tenafür-ü kulûb
Kalblerin birbirinden nefret etmesi.
teneffür / تنفر
Çekinme. Kaçınma. Nefret etme. İğrenme.
Nefret etme.
Nefret etme.
Nefret etme, iğrenme.
(Arapça)
Teneffür etmek:
Nefret etmek, iğrenmek.
(Arapça)
tenfir
(Nefret. den) Ürkütme, korkutma.
Nefret ettirme.
Mekruh ve müstehcen isim takma.
Galibiyetle hükmetme.
(Nefir. den) Asker toplama.
Nefret ettirme.
Nefret ettirme.
tenfir etme
Nefret ettirme.
zagain
(Tekili: Zagine) Kinler, nefretler.
zagine
(Çoğulu: Zagain) Kin, nefret.
ze'r
Kerih görmek. İğrenmek. Nefret etmek.
zıd
Aksi, muhâlif, zıt.
Nefret edilen, kerih şey.
zıddiyet
Birbirine muhâlif, zıt olma hâli. Zıtlık. Birbirinden nefret etme. Zıt fikir veya kanaat sahibi olanların durumu.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
ram olmak
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
ihtimal
rimm
metlü
dihîş
istiklaliyet
Serverân
Urd
Gizli
fa'aliyet
Ideoloji
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
nefret
üzüm
Mutlu
dan fazla
Oyun yeri
acılar
ıtriyat
iç güzelliği
mecaze
Gizli