Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
muennes
ifadesini içeren
40
kelime bulundu...
ani
(Çoğulu: Anat-Unât) Mütevazi, alçak gönüllü.
Köle
Meşgul.
Iztırab çeken. Muztarib.
İşçi.
Müfettiş.
Tahsildar. (Müennesi: Aniye)
aşık / âşık
Çok fazla seven. Mübtelâ. Birisine tutkun.
Saz şairi.
(Cümledeki yerine göre) : Ahbab, hazret, ma'hut, seninki gibi mânâlara gelir. (Müennesi: Aşıka)
bedri / bedrî
Bedr'e ait ve onunla alâkalı.
Erkek ismidir. (Müennesi: Bedriye)
cem-i müennes
Gr: Müfredinin şeklini bozmadan sonundaki müennes alâmeti olan (e "t") kaldırılıp yerine (ât) getirilir. Müslime(t) : Müslimât gibi.
cem-i sahih
Gr: Bu cemi yapıldığı zaman müfredinin şekli bozulmaz. İki türlüdür. Cem-i müzekker, Cem-i müennes.
Mat: Toplama.
deri
Farsçanın sahihi, fasih olanı. (Kapı demek olan "der" ismi Farsça olduğu halde Arapça sayılarak müennesi "deriyye" yapılmıştır.)
(Farsça)
Havası hoş ve lâtif. Yeşilliği bol olan dağ eteği.
(Farsça)
e
Gr: İstifham, sorgu edatı. (Ezehebe Nuri: Nuri gitti mi? derken Ezehebe'nin başındaki "E" harfi gibi)
Arapça kelimelerin sonuna "e" gelerek onları müennes yapmaya yarar. Âdil, Âdile... Emin, Emine... Kâmil, Kâmile... Nuri, Nuriye... gibi.
egarr
Çok parlak ve kıymetli. Beyaz şey.
İşi güzel ve hatırlı olan kimse, aziz ve şerefli. (Müennesi daha çok müsta'meldir: Şeriat-ı Garrâ gibi.)
elha
Malâyâni ve boş konuşan.
Dizlerinden biri diğerinden büyük olan deve.
Karnı sarkık olan. (Müennesi: Lahva)
emled
En genç, çok körpe ve nazik vücut veya dal (Müennesi: Meldâ)
hadra
(Müennestir) Yeşillik.
Sebze. En yeşil. Pek yeşil.
hali'
Boşanmış erkek, zevcesini şer'an terketmiş adam. (Müennesi: Hâlia'dır.)
İtaatsız, isyan eden, utanmaz, kayıtsız, hayasız.
Kovulmuş.
Soyulmuş.
halib
(Çoğulu: Halebe) Aldatıcı, hilekâr, sahtekâr. (Müennesi: Hâlibe'dir.)
halide
Hâlid'in müennesidir.
halis / hâlis
Hilesiz. Katıksız. Saf. Duru. Saffetli.
Pek beyaz.
Evvelce karışık iken kusuru zâil olan.
Her ameli, yalnız Allah rızası için işleyen. (Müennesi: Hâlise'dir)
hamra
(Müennes) Çok kırmızı, kızıl renk.
Şiddet ve meşakkatli geçen yıl.
Şiddetle olan ölüm.
Arap olmayan cinsten.
Yüzü kızarmış kadın.
havra
(Ahver'in müennesidir.) Çok beyaz veya çok beyaz gözlü. Ahu gözlü kadın.
hüsna
(Ahsen'in müennesidir) İyi zan. En güzel. Amel-i sâlih. Pek güzel.
Cennet.
İyi amel ve haslet. Cenab-ı Hakk'ı görmek ve Ona iman ve ubudiyetle şereflenmek.
Düşman üzerine fevz ve zafer bulmak, şehidlik.
ihda
(Müennes) Bir. Ehad.
ıhve-i müteferrikin / ıhve-i müteferrikîn
Ana baba bir veya yalnız ana bir yahut da yalnız baba bir erkek kardeşler. (Müennesi: "Ahavat-ı müteferrikat'tır)
keffaret
(Masdar gibi kullanılıyorsa da "keffâr" mübalâğa isminin müennesi olup, asıl mânası: örtücü ve imhâ edici demektir.) Bir mecburiyet altında veya yanlışlıkla işlenmiş günahı affettirmek ümidiyle şeriata uygun olarak verilen sadaka veya tutulan oruç.
Günahtan arınma.
kelamın kuyudat ve keyfiyatı / kelâmın kuyudat ve keyfiyatı
Kelâmın küllünü meydana getiren harf, kelime gibi parçalarıyla, bunların sarf ve nahiv yönünden hususiyetleri. Meselâ: Müzekkerlik - müenneslik, mârifelik - nekrelik, mübtedâ - haber, sıfat - mevsuf gibi.
kübra
(Ekber'in müennesi) Büyük, daha büyük, en büyük.
Man: İkinci kaziye (İkinci önerme). Yâni, hadd-i ekberin bulunduğu cümle.
leha
(Lehu. nun müennesidir) Hakkında. O kadın için.
minha
(Çoğulu: Minhünn) Bundan, ondan. (Müennes hâli)
müennes
Dişi. Müzekkerin mukabili.
Gr: Hakiki, itibarî veya söylenişi cihetiyle "dişi" olan kelime.Müennes-i hakikî : Müzekker kelimenin sonuna bir "e-a" ilâve ederek yapılan kelime. Meselâ: (Kâtib: ): Erkek yazıcı. (Kâtibe: ): Kadın yazıcı.Sonu "e" ile biten kelimeler ekseriyetle müennestir
müennes-i semai / müennes-i semaî
Gr: Kelimenin kendisinde müenneslik edatı olmadığı halde, müennes sayılan ve öyle kullanılagelen kelime. Yed, şems... gibi.
müsteva
Gr: Müzekker ile müennesi şâmil olan, içine alan.
müstevi
Düz. Her tarafı bir, doğru. Tesviye görmüş.
Düzlem.
Gr: Müennes ve müzekkeri bir olan isim. Sıfat.
müzekker
Erkek, er.
Gr: Müennesin zıddı. Kelimeyi erkek gösteren. (İsim, zamir, sıfat, fiil).
rebsa'
Müenneslik özelliğindendir.
Katı nesne.
sagat
Aslı "sagavet" olup, bir cihete meyil demek olan "sagav" masdarından fiil-i mâzi müfred müennesdir. Muzarisi : "tasgi" gelir. " Velitasgi ileyh"; söz dinlemek veya dikkat edip kulak vermek, imâle-i guş etmek demek olan ısga da, bundan müştaktır.
semai müennes / semaî müennes
Bir kaideye bağlı olarak müennes işareti olmayıp kelimenin aslında müenneslik var gibi kabul edilen ve işitilmekle öğrenilen müennes kelime.
te'nis
Bir kelimenin sonuna te'nis alâmeti olan ( ) ilâve ederek müennes yapmak.
teennüs
(Üns. den) Müennes olma.
Kadınlaşma. Kadın gibi hareketlerde bulunma.
ünuset
Dişilik. Müennes oluş.
ya
"Hey, ey!" mânasında nida olarak kullanılır. Arapçada başına geldiği kelimenin i'rabını ötre okutur. "Yâ-Halimu, Yâ-Rahimu" da olduğu gibi. Yâ, terkibli kelimelerin başına gelirse; baştaki kelimeyi "üstün" meftuh okutur. "Yâ Rabbe-l Âlemîn" de olduğu gibi."Yâ" üç şekilde kullanılır:1- Müennes zamiri
yüsra
Sol taraf. Sol el. (Eyser'in müennes)
za
Sâhib, malik, erbab, ehil mânalarında olup, "Zî" ve "Zû" şeklinde de kullanılır. (Müennesi "Zât" dır)
zat / zât
Hürmete lâyık kimse.
Kendi. Öz, asıl.
Ehil. Sâhib. (Zu'nun müennesi)
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
ram olmak
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
Rusûm
izhar etmek
taht-el bahir
vakı
kain ve bain
la'lus
ecir-i müşterek
severan
silsile-i efkar
iktinan
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
muennes
Eşe
Hatırlatıcı
Benim fikrim Anlamı
Resim
Envai
ULÜŞ
tablar
Hassaten
Namu