Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
mihne
ifadesini içeren
36
kelime bulundu...
adreng
Keder, mihnet, sıkıntı.
(Fransızca)
bayice
(Çoğulu: Bevâyic) Belâ, mihnet, zahmet, âfet, dâhiye.
belel
Yaşlık, rutubet, ıslaklık.
Zafer, galibiyet.
Mihnet, keder, üzüntü.
Mücadele, kavga.
Hastalıkdan iyileşen.
Düşkünlük.
betyab
Mihnet, keder, dert, gam, kaygı, elem.
(Farsça)
bevas
Sıkıntı, keder, mihnet, elem, dert, kaygı, gam.
(Farsça)
Yokluk.
(Farsça)
cesk
Mihnet, keder, elem, gam, tasa.
(Farsça)
Musibet, belâ, âfet, felâket.
(Farsça)
dar-ı imtihan / dâr-ı imtihan
İmtihan yeri.
Dünya.
Dar-ı mihnet, meydân-ı ibtilâ gibi tâbirler de aynı mânada kullanılır.
darra
Şiddet, mihnet. Belâ. Naks. Ziyan. Sıkıntı. Kötürümlük.
derd-aşina
Dert görmüş, mihnet görmüş kişi.
(Farsça)
fitne
İnsanın akıl ve kalbini doğrudan doğruya, hak ve hakikatten saptıracak şey.
Muhârebe.
Azdırma.
Karışıklık. Ara bozmak. Dedikodu.
Küfr. Fikir ihtilâfı.
Şikak. Kavga.
Delilik.
Mihnet ve beliye.
Mal ve evlâd.
Potada altın v
fütun
İmtihan ve tecrübe etmek.
Birbiri ardınca mihnete ve şiddete düşmek.
habevkera
Belâ, mihnet.
ıkab
Azap, mihnet.
kebed
Ciğer ağrısı.
Kara ciğer.
Meşakkat. Şiddet. Mihnet.
Karnın şişmesi.
kefa
Sıkıntı, meşakkat, mihnet.
(Farsça)
keşende
"Çeken, çekici" mânalarına gelir ve birleşik kelimeler yapmakta kullanılır. Meselâ: (Mihnet-keşende: Mihnet çeken.)
(Farsça)
Dayanan, tahammül eden, mütehammil.
(Farsça)
künc-i mihen
Mihnet, sıkıntı ve ıztırab köşesi.
lümta
Şiddet. Mihnet.
mahin
(Çoğulu: Mihne-Mihan) Hizmetkâr.
mekruh
İğrenç, nahoş görülen şey.
Fık: Şeriatın haram etmediği, fakat zaruret olmadan yapılmasına izin vermediği, zanna dayanan delil ile işlenmesi caiz olmayan iş.
Mihnet. Şiddet.
mekruha
Keder, mihnet. şiddet.
meşakk / meşâkk
Eziyetler. Sıkıntılar. Meşakkatler. Mihnetler.
mihan
(Tekili: Mihnet) Mihnetler, sıkıntılar.
mihnet-abad / mihnet-âbâd
Keder, mihnet ve gam dolu olan yer.
(Farsça)
Mc: Dünya.
(Farsça)
mihnetdide
Musibete uğramış. Keder ve mihnet görmüş.
(Farsça)
mihnetgah / mihnetgâh
Keder, gam ve mihnet çekilen yer.
(Farsça)
Mc: Dünya.
(Farsça)
mihnetkeş
Keder, eziyet ve mihnet çeken.
(Farsça)
mihnetzede
Afet ve belâya uğramış. Keder, mihnet ve musibete giriftar olmuş.
(Farsça)
müdamere
Sıkıntı ve mihnet içinde sabahlama.
natıh
(Çoğulu: Nevâtıh) Boynuzuyla vuran, süsen hayvan.
Keder, sıkıntı, elem, mihnet.
sa'd
Mihnet, meşakkat, zahmet.
ürba
Belâ, mihnet.
va's
(Çoğulu: Vuasâ) şiddet, mihnet.
verentel
Şiddet, mihnet.
zarra' / zarrâ'
(Darrâ') Şiddet. Keder, mihnet, sıkıntı.
zebir
Sıkıntı, mihnet.
Yazılmış şey. Mektup.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
ram olmak
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
Lülü
devran
mir'at
Beka
müsebbibü'l-esbab
Talû
Takriben
enha
İflah
zat-ı ali
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
mihne
Aynı ölçüde
Neden
AZINLIK
Zor
Yolcu
edirne
benle
OLDU.
enni