REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te meyva ifadesini içeren 25 kelime bulundu...

badir

  • Hemen yapmak isteyen.
  • Birdenbire vuku bulan.
  • Dolunay.
  • Büyümüş (çocuk).
  • Olgun (meyva).

bar / bâr / بار

  • Allah.
  • Yemiş, meyva.
  • Yük, ağırlık.
  • Yağdıran, serpen, döken.
  • Yük. (Farsça)
  • Defa, kez. (Farsça)
  • Tanrı. (Farsça)
  • Meyva. (Farsça)
  • Yağdıran. (Farsça)
  • Bâr vermek: Meyva vermek. (Farsça)

barver / bârver / بارور

  • Verimli. (Farsça)
  • Meyvalı. (Farsça)

ber / بر

  • Üzeri. (Farsça)
  • Üzere. (Farsça)
  • Göğüs. (Farsça)
  • Meyva. (Farsça)

duh

  • Çorak, otsuz ve çıplak arazi. (Farsça)
  • Tüysüz, çıplak yüz ve baş. Köse ve dazlak. (Farsça)
  • Yapraksız ve meyvasız ağaç. (Farsça)
  • Hasırotu. (Farsça)

efşüre / افشره

  • Sıkılmış meyva suyu. (Farsça)

esmar / esmâr / اثمار

  • Meyvalar. (Arapça)

fakiha / fâkiha / فاكهه

  • Meyva. (Arapça)

fevakih / fevâkih / فواكه

  • Meyvalar. (Arapça)
  • Yemişler. (Arapça)

ibban-ül fakihe / ibbân-ül fâkihe

  • Meyva mevsimi.

meyve

  • (Çoğulu: Meyvecât) Meyva, yemiş. (Farsça)

mivedar / mîvedar / ميوه دار

  • Meyvalı. (Farsça)

naris

  • Ham meyva. (Farsça)

rubb

  • Meyva suyu.

rumman

  • Nar. (Bir meyva adı)

samir

  • Yemişli, meyvalı ağaç.

semar

  • Meyva, yemiş.

semer / ثمر

  • Meyva. (Arapça)
  • Ürün. (Arapça)
  • Sonuç. (Arapça)

semerat / semerât / ثمرات

  • Meyvalar. (Arapça)
  • Ürünler. (Arapça)
  • Sonuçlar. (Arapça)

semere / ثمره

  • Meyva. (Arapça)
  • Ürün. (Arapça)
  • Sonuç. (Arapça)
  • Semere vermek: (Arapça)
  • Meyva vermek. (Arapça)
  • Sonuç vermek. (Arapça)

semere-i fuad / semere-i fuâd

  • Gönül meyvası.
  • Mc: Evlâd, çocuk.

semeredar / semeredâr / ثمره دار

  • Meyvalı. (Arapça - Farsça)
  • Ürün veren. (Arapça - Farsça)
  • Sonuç veren. (Arapça - Farsça)

semir

  • Meyvalı, yemişli. Meyva veren.
  • Sinici olan su.

ükül / اكل

  • Meyva. (Arapça)
  • Azık. (Arapça)
  • Zeka. (Arapça)

vitamin

  • Vücudda yokluğu bazı hastalıklara yol açan ve taze yiyeceklerde ve bazı meyvalarda bulunan organik madde. A, B, C, D, E gibi remizlerle gösterilen çeşitleri vardır. (Fransızca)

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın