REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te ment ifadesini içeren 36 kelime bulundu...

ahek-i siyah

  • Rutubete dayanıklı olan bir cins çimento.

alem-i anasır / âlem-i anâsır

  • Unsurlar âlemi; elementler, atomlar dünyası.

anasır / anâsır

  • Unsurlar, elementler.
  • (Tekili: Unsur) Unsurlar. Bir şeyin meydana gelmesine sebeb olan temel esaslar. Elementler.

anasır-ı arziye / anâsır-ı arziye

  • Dünyadaki unsurlar, elementler.

anasır-ı camide / anâsır-ı câmide

  • Cansız elementler.

asit

  • Terkibindeki hidrojenin yerine element alarak tuz meydana gelmesine sebep olan ve mavi turnusolü kırmızıya çevirmek hâsiyetinde hidrojenli birleşik hamız. (Fransızca)

asiya-seng / asiyâ-seng

  • Değirmentaşı. (Farsça)

ayan / âyan

  • Parlamentonun aldığı kararları düzeltmek için üyelerinin bir kısmı devlete mensup, bir kısmı da halktan seçilmiş olan meclis ve bu meclis üyelerinin her biri ("âyan meclisi", "âyandan falan zat" şeklinde kullanılır).

baryum

  • yun. Kim: "Ba" sembolü ile gösterilen bir element.

berilyum

  • yun. Zümrüt gibi bazı taşların bileşiminde bulunan bir elementtir. (Be) sembolü ile gösterilir.

bilisan-ı anasır / bilisan-ı anâsır

  • Unsurların, elementlerin diliyle.

celbiz

  • Kement, ilmik. (Farsça)
  • Gammâz, koğucu, ara bozucu. (Farsça)

diyet

  • Tar: Almanya'yı meydana getiren devletlerin özel parlamentolarına verilen isim.

eleman

  • (Lât: Element) Unsur. Bileşik bir şeyi meydana getiren basit şeylerden biri. Bir bütünün parçaları.

habail

  • (Tekili: Hibale) Ağ, tuzak, bağ, kement.

habil

  • Sihirbaz, efsuncu, büyücü.
  • Kement ile yakalanan canavar.

hıbale

  • Kement.

hibale

  • (Çoğulu: Habâil) Maddi ve manevi şeylerde tuzak, ağ.
  • Kement, bağ.

homogen

  • Bütün elemanları aynı yapıda veya aynı keyfiyette olan. (Fransızca)
  • Kim: Aynı cinsten olan. Çeşitli elementlerin birleşmesiyle meydana gelmelerine rağmen, bütün kütlelerinde aynı özellikleri gösteren maddelerdir. (Fransızca)

iflat

  • Kement veya bağdan kurtulup kaçma.

karbon

  • Bir element, kömür.

kemend / كمند

  • Kement. (Farsça)

küngan / küngân

  • Toprak ve çimento gibi şeylerle yapılan su borusu, su yolu. (Farsça)

madde-i unsuriye

  • Bir varlığı oluşturan temel madde, element.

meb'us

  • Gönderilmiş,
  • Peygamber olarak gönderilmiş kimse.
  • Öldükten sonra diriltilmiş kimse.
  • Halk tarafından seçilerek parlementoda yer alan kimse, millet vekili.

monarşi

  • Hâkimiyetin kaynağı birtek şahısta (Kral, padişah, han v.s.) olduğu kabul edilen devlet şeklidir. Bu şahsın, yani devlet başkanının yanında bir meclis (parlamento) olursa; meşruti monarşi; olmazsa; mutlak monarşi ismini alır. Ayrıca devlet başkanının iş başına gelmesi şekline göre, irsi veya seçimli (Fransızca)

mürekkebat-ı mütedahile-i mütesaide / mürekkebât-ı mütedahile-i mütesaide

  • Atomların iç içe dizilmesiyle yükselip gelişerek meydana gelen moleküller, elementler, bileşikler.

palaheng

  • Yular, dizgin. (Farsça)
  • Av veya suçlu bağlanacak kement. (Farsça)
  • Kemer. (Farsça)
  • Tazı boynuna geçirilen ağaç halka. (Farsça)

radyumvari / radyumvârî

  • Işık saçan radyum elementi gibi.

raht

  • (Çoğulu: Ruhut) Binek atlarına vurulan eyer, takım.
  • Pencere ve kapıların menteşe takımı.
  • Yol levazımı.
  • Döşeme ve ev takımı.

ribka

  • Kement. Kement bağı. İlmekli ip.

sahrınç

  • Yağmur sularını biriktirmek için bina altında ve toprak içinde yapılan etrafı duvarlı veya çimento sıvalı su mahzeni.

tahammür

  • Ekşime, fermentasyon.

terkibat-ı mevcudat / terkibât-ı mevcudat

  • Varlıkların değişik elementlerin birleşmesiyle meydana gelişleri.

tevehhuk

  • Boynuna kement bağlamak.

unsur

  • Kimyevî maddeden her biri. Mürekkeb cisimlerde bulunan basit maddelerin her birisi.
  • Umumdan ayrılan kısım.
  • Tam olan şeyin her bir parçaları.
  • Madde, esas, kök. Element.
  • Parça, element, madde, kök.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın