Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
menba
ifadesini içeren
19
kelime bulundu...
a'yün
(Tekili: Ayn) Gözler, aynlar.
Çeşmeler, pınarlar. Menba'lar.
al-i beyt / âl-i beyt
Hz. Peygamberin (A.S.M.) sülâle-i tahiresinden yetişenler ve sünnet-i seniyyesinin menbaı ve muhafızı ve bihakkın sünnete ittibâ ve onu idâme ettirenler. Al-i Resul, Al-i Nebi, Al-i Muhammed ve Ehl-i Beyt gibi tâbirlerle de söylenir.
bih
Menba, kaynak.
(Farsça)
Temel, asıl, kök.
(Farsça)
cirs
Temel, kök, menşe, kaynak, menba.
erume
(Çoğulu: Erum) Kök, anakök. Asıl, menba.
Ağacın ve boynuzun kökleri.
esnaf
Sınıflar. Sıralar. Türlüler, menbalar, menşe'ler, asıllar, esaslar.
esnah
(Tekili: Sinh) Kökler, menbalar, menşe'ler, asıllar, esaslar.
kan / kân
Bir şeyin menbaı.
(Farsça)
Kuyu. Kaynak.
(Farsça)
Mâden ocağı.
(Farsça)
Bir keyfiyetin. (niteliğin) bol olarak bulunduğu kimse.
(Farsça)
kan-ı kerem / kân-ı kerem
Kerem, lütuf ve ihsan menbaı.
ma'den
Maden.
Bir haslet veya hususiyetin kaynağı.
Herşeyin aslî mekânı, menbâ ve me'hazı olan yer.
Toprak, taş, kum gibi maddelerle karışık demir vesairelerin vaziyetlerine de maden denir.
masdar
Bir şeyin sudur ettiği (çıktığı) menba.
Gr: Fiilin şahsa ve zamana bağlı olmayan şekli, fiil kökü. Okumak, yazmak, kitabet, kıraat, ahz, almak... gibi. Masdar kelimesi.; ism-i mekândır, sudur etmek mânasına gelir. Fiilin mâna ve lâfız ciheti ile mebde' ve me'hazidir.
me'haz
Menba'. Bir şeyin alındığı, çıkarıldığı yer. Bir şeyin aslının alındığı kaynak.
menabi'
(Tekili: Menba') Kaynaklar. Pınarlar. Nebeân eden yerler.
Her şeyin zâhir olduğu yerler.
Servetlerin çıktığı yerler.
menabi-i aşere
On menba.
menbat
Suyun çıktığı yer. Menba'.
nil
Mısır'ın bir nevi hayat menbaı olan en büyük nehrinin ismi.
nüve
Çekirdek, asıl, menba.
sahve
En yüksek dağ.
Atın sırtı, eğer konulan yeri.
Su menbaı.
şir'a
(Şeria-Meşrea) Lügat mânası, bir ırmak veya herhangi bir su menbaından su içmek veya almak için girilen yol demektir. Bunda insanların, hayat-ı ebediye ve saadet-i hakikiyeye vusulü için Allah'ın vaz' u teklif ettiği ahkâm-ı mahsusaya ve mezheb-i müstakime bil'istiare ıtlak edilmiştir ki, din demekt
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
ram olmak
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
huzur
şibl
Füccar
bi
AzrA
zat-I kerim
fevdec
ye-i insaniye
bidayet
iz
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
menba
ÇOK AZ
Güzel kadınlar
zabitan
şibih
Belirlenmiş
Makam
ileri görüşlü
ısıtma
Çeviri