LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te mahir ifadesini içeren 29 kelime bulundu...

billit

  • Akıllı, hâzık ve mâhir kimse.

çire

  • Mâhir, maharetli, becerikli. (Farsça)
  • Bahadır, kahraman, yiğit, cesur. (Farsça)

çiregi / çiregî

  • Bahadırlık, kahramanlık, yiğitlik. (Farsça)
  • Ustalık. Mâhirlik. (Farsça)

ekyes

  • Pek kiyâsetli, zeki, zekâvetli kişi. Mâhir, maharetli, becerikli adam.

eshed

  • Becerikli, maharetli, mahir, açıkgöz, uyanık olan kişi.

faruk / fâruk

  • Hak ile bâtılı birbirinden ayıran. Haklıyı haksızı ayırmakta çok mâhir olan. (Hak ile bâtılı birbirinden tam ayırarak İslâmiyeti kabul ettiği ve islâm nurunu izhar ettiği ve imân ve küfrün arasını fark ve faslettiği için Hz. Peygamber (A.S.M.) tarafından Hz. Ömer'e (R.A.) bu isim verilmiştir.)
  • Haklıyı haksızı ayırmakta pek mahir olan. Hz. Ömer'in sıfatlarından biri.

hazakat

  • İhtisas. Meharet peyda etmek. Üstad olmak. Bir san'atta, hususan tıbda gereği gibi öğrenip mâhir ve mütehassısı olmak.

hazıkane

  • Mâhirâne, mâhir ve usta olan bir kimseye yakışacak şekil ve surette.

hazıkıyyet

  • Mâhirlik, ehillik, ustalık, hâzıklık.

hazka

  • Mahâret, ustalık, mâhirlik.

hırrit

  • (Çoğulu: Harârit) Delil.
  • Hâzık.
  • Mâhir, maharetli.

istifnan

  • Cins cins ayırma. Mâhirane bölme.

matain / mataîn

  • (Tekili: Mıt'ân) Mızrakla yaralamakta mâhir ve usta olan.

mehere

  • (Tekili: Mâhir) Mâhirler, ustalar, üstadlar. Hüner sahibi ve elinden iş gelen kimseler.

mehire / mehîre

  • Usta, mâhir, hünerli.
  • Hür olan kadın.
  • Nikâh bedeli çok olan kadın.

mücterin / mücterîn

  • Mesleğinde mâhir ve tecrübeli olan.

mütehassıs

  • Bir işin hakikatını, içyüzünü çok iyi bilen. Bir meslekte mahir olan.
  • Has ve mahsus olan.
  • İhtisas sâhibi, uzman. Bir işin hakîkatini, iç yüzünü çok iyi bilen, bir ilim dalında veya meslekte mâhir olan.

mütemehhir

  • (Çoğulu: Mütemehhirîn) Mâhir olan, temehhür eden.

mütemehhirin / mütemehhirîn

  • (Tekili: Mütemehhir) Mâhir olan kimseler. Temehhür eden kişiler.

naharir

  • (Tekili: Nihrir) Bilgili, akıllı ve âlim kimseler. Fâzıl ve mâhir kişiler.

necd

  • Açık ve işlek yol.
  • Yüksek yer.
  • Minder, döşeme gibi oturacak şeyler.
  • Ağaçsız mekân.
  • Hâzık ve mâhir kılavuz.
  • Yiğitlik hâli. Gamlılık, gussa.
  • Hasma galip gelmek.
  • Çok terlemek.
  • Meme.
  • Suudi Arabistan'ın doğu mıntıkası.

nihrir

  • (Çoğulu: Nahârir) Tecrübeli, bilgili, fâzıl, âlim, mâhir kimse.

nüktever

  • Nükteyi anlamakta mâhir olan, nükte bilen. (Farsça)

pir / pîr / پ۪يرْ

  • Bir işin en mâhir ustası, reis.

rimayet

  • Ok, gülle, kurşun gibi şeyleri atmada mâhir olma. Atıcılık.

temehhür

  • (Maharet. den) Mâhir olma.

terdest

  • (Çoğulu: Terdestân) Eli işe yatkın, usta, mâhir. (Farsça)

zeberdest

  • En üstün, galib, hâkim, âmir. (Farsça)
  • Mâhir. (Farsça)

zemhare

  • (Çoğulu: Zemâhir) Ok.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın