Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
lütfü
ifadesini içeren
39
kelime bulundu...
ata-yı sübhan / atâ-yı sübhan
Her türlü eksiklik ve noksanlıktan sonsuz derece uzak olan Allah'ın lütfu, ihsanı.
bereket
Bolluk. Çokluk. Feyiz. Cenab-ı Hakk'ın lütfu, ihsanı. Uğurluluk. Meymenet, saadet.
cemalullah / cemâlullah
Allah'ın cemâlı, Allah'ın güzelliği.
Allah'ın lütfu ihsaniyle tecellisi.
ehl-i hakikat ve keşif
Gayb âlemine ait bilinmeyen hakikatleri Cenâb-ı Allah'ın lütfu ve ihsanıyla bilen kimseler.
ehl-i keşif ve hakikat
Gayb âlemine ait bilinmeyen hakikatleri Cenâb-ı Allah'ın lütfu ve ihsanıyla bilen kimseler.
ehl-i keşif ve ilham
Görünmeyen ve bilinmeyen âlemlere ait olan hakikatleri Cenâb-ı Allah'ın lütfu ve yardımıyla bilen kimseler.
ehl-i keşif ve tahkik
Gayb âlemine ait bilinmeyen hakikatleri Cenâb-ı Allah'ın lütfu ve ihsanıyla bilen kimseler.
ehl-i marifet / ehl-i mârifet
Allah'ı bilme ve tanıma lütfuna eren kimseler.
fazl u rahmet
Faziletli kişinin lütfu, merhameti ve acıması.
fazl-ı ilahi / fazl-ı ilâhî
Allah'ın lütfu, ihsânı.
feyz-i ilahiye / feyz-i ilâhîye
Allah'ın feyzi, lütfu.
feyz-i rahman / feyz-i rahmân
Kullarına karşı çok merhametli olan ve rahmet eserleri bütün varlık âlemini kuşatan Allah'ın lûtfu, ihsanı.
idame-i nimet
Nimetin, ihsan ve lütfun devamı, sürdürülmesi.
ihsandide
(Çoğulu: İhsandidegân) İhsan görmüş, bağış almış. Birinin lütfunu görmüş, minnettar.
(Farsça)
ikram
Ağırlamak. Hürmet etmek. Saygı göstermek.
İltifat olarak bir şeyler vermek.
Bağış.
Hesap dışı verilen şey veya yapılan indirme, tenzilât.
Allah'ın lütfu ve ihsanı. (İkramın izharı, yani Allah'ın lütfu ve ihsanı olan ikramın izharı tahdis-i nimettir. İnsanın ne
ikram-ı ilahi / ikrâm-ı ilâhî
Allah'ın lütfu, ikramı ve ihsanı.
iltifat-ı ravza-i mutahhara
Ravza-i Mutahhara'nın iltifatı, lütfu, yakın ilgisi.
inayet ve lutf-u rabbani / inâyet ve lûtf-u rabbânî
Herbir varlığa muhtaç olduğu şeyleri veren, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulunduran Allah'ın yardım ve lûtfu.
kabil-i feyiz
Bolluğu, bereketi, lütfu kabul eden.
kahr
Zorlama. Cebir.
Ezme. Mahvetme.
Fazlaca üzüntü. Keder içine işleme.
Cenâb-ı Hakkın şiddetli ve azab verici vasıflarının tecellisi. (Kahr, lütfun zıddıdır.)
keramet-i aleviye / kerâmet-i aleviye
"Ali'nin kerâmeti", yani Hz. Ali'nin (r.a.) Allah'ın lütfuyla geleceğe dair verdiği haberler (On Sekizinci ve Yirmi Sekizinci Lem'â bu kerametlerden bahseder).
kerim / kerîm
Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından (güzel isimlerinden). Kudreti (gücü) var iken affeden, vâd ettiğini yapan, vermesi ve ihsânı (lütfu) bol olan, ümîd edilenin üstünde olan, ne kadar verdiğini ve kime verdiğini hesâb etmeyen, kendisine sığınanı ko ruyan ve isteyeni zenginleştiren.
Mu
lütf-u hak
Allah'ın lütfu, ikramı.
lütf-u ilahi / lütf-u ilâhî
Allah'ın lütfu, ihsanı, yardımı.
lutf-u irşad / lûtf-u irşad
Doğru yolu gösterme lütfu, nimeti.
lutf-u merhamet / lûtf-u merhamet
Merhametin lütfu, ikram ve ihsanı.
lutf-u rabbani / lûtf-u rabbânî
Allah'ın lûtfu.
lutf-u yezdan / lûtf-u yezdân
Allah'ın lütfû, yardım ve ihsanı.
lütf-u yezdan
Cenab-ı Allah'ın lütfu, ihsanı.
lütf-ü yezdan
Cenâb-ı Hakkın lütfu, ihsanı.
lütf-u yezdan / lütf-u yezdân / لُطْفُ يَزْدَانْ
Allah'ın lütfu.
magfiret
(Mağfiret) Cenab-ı Hakk'ın kullarının günahlarını örtmesi, affetmesi, rahmeti ile lütfu.
mekr
Bir kimseye, hiç beklemediği, ummadığı yerden hîle yapmak, tuzak kurmak sûretiyle zarar vermeye çalışmak.
İstidrâc yâni Allahü teâlânın bir kimseye bir müddete kadar devamlı olarak hakkında hayırlı olmayan nîmetler verip, onun da bunu Allahü teâlânın bir lütfu ve ihsânı, tuttuğu yolu
minnet
Yapılan bir iyiliği, verilen bir şeyi başa kakma. Minnetin bu kısmı İslâmiyet'te yasaklanmıştır.
Görülen iyiliğe karşı teşekkür etme.
Allahü teâlâya hamd ve senâ etmek, şükretmek.
Nîmete kendi eliyle, kendi çalışmasiyle kavuşmadığını, Allahü teâlânın lütfu ve ihsânı o
muğni / muğnî
Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından (güzel isimlerinden). Hikmeti îcâbı, her şeyin ihtiyâcını giderici, tamamlayıcı ve lütfuyla doyurucu.
sünuhat / sünûhat
Allah'ın lütfuyla kalbe gelen mânâlar.
tecelli
Görünme. Bilinme.
Kader.
Allah'ın (C.C.) lütfuna uğrama.
İlâhi kudretin meydana çıkması, görünmesi. Hak nurunun te'siriyle kulun kalbinde hakikatın bilinmesi.
tevfik-i ilahi / tevfik-i ilâhî
Cenab-ı Hakk'ın insanı doğru yola lütfu ile sevketmesi.
vehbi / vehbî
Doğuştan. Allah vergisi. Çalışmakla kazanılmayıp Allah'ın (C.C.) lütfu ile olan.
Doğuştan, Allah vergisi, çalışmakla kazanılmayıp Allah'ın lütfu ile olan.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
ram olmak
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
rüyet-i cemalullah
Mantıka
bahtek
enise
Beda
mazlumâne
Kumeyt
merku'
mukaraza
Ünvan
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
lütfü
Dert
Bilmeyen
Derd
Gündüz
muvaffak etsin
ruy-i zemin
emidi
koyu karanlık
MAZERET