Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
kufur
ifadesini içeren
52
kelime bulundu...
adet-i islam / âdet-i islâm
İslâm âdeti. Küfür alâmeti olmayan ve en az iki müslüman tarafından kullanılan âdetle ilgili şeyler.
alem-i küfr / âlem-i küfr
Küfür dünyası.
azari / azarî
Muzırlık. Küfürbazlık.
(Farsça)
Fenalık görmüş, kalbi kırılmış, incitilmiş olma.
(Farsça)
bazi / bâzi
Beğenmeyen, ehemmiyet vermeyen.
Küfürbaz.
düşnam / düşnâm / دشنام
Küfür, sövgü.
(Farsça)
ehl-i kıble
Kâbeyi kıble edinenler, müslümanım diyenler. İş ve sözünde açıkça küfür görülmeyen dalâlet (sapık) fırkalarında olanlar.
ehl-i tuğyan
Azgınlık ve taşkınlık yapanlar, zulüm ve küfürde çok ileri gidenler.
fitnet-üd dehma
(Fitnetüddehmâ) Küfürde olmak, kara fitne. Rezil olmak.
hezeyan-ı küfri / hezeyan-ı küfrî
Küfür saçmalaması.
hülasa-i fikr-i küfri / hülâsa-i fikr-i küfrî
Küfür düşüncesinin özeti.
hurufilik / hurûfîlik
Acem yahûdisi Fadlullah-ı Hurûfî'nin v.796 (m. 1393) kurduğu bozuk yol. Küfür ve sapık inançları sebebiyle Timur'un oğlu Mîrânşâh tarafından öldürülmüştür.
istidrac
Derece derece yükselmeyi isteyiş.
Ist: Hakkı ve hakiki değeri olmadığı halde ve kabiliyetsizliğine rağmen bir kimsenin kesret-i nimete mazhar olması ve bu sebeple küfür ve isyana devam etmesi ile azab ve gazab-ı İlâhiyeye yaklaşması.
itikad-ı küfriye
Küfür itikadı, inkâra dayalı inanç biçimi.
kalb-i selim / kalb-i selîm
Şek (şüphe) ve şirkten (Allahü teâlâya ortak koşmaktan), küfür ve nifâktan arınmış, dâimâ Allahü teâlâya bağlı kalb.
kefr
(Çoğulu: Küfur) Örtme, sarma,
Köy, karye.
küfr / كفر
Örtmek mânâsınadır. Kalbe âit bir sıfattır. Hak dini inkâr edip, hakkı inkâr edene ve gizleyene "kâfir" denilir. Kâfirliğin sıfatı küfürdür.
Allaha inanmamak. Hakkı görmemek. İmansızlık.
Allaha (C.C.) yakışmıyan sıfatlar uydurmak. Müslümanlığa uymayan şeylere inanmak.
Kafirlik.
(Arapça)
Küfür.
(Arapça)
küfr-i inadi / küfr-i inadî
İnadî dinsizlik, inadî küfür. Hakikat isbat edildiği halde yine imana gelmemek. Bilip de kabul etmez olmak.
küfr-i meşkuk
Küfürde ve itikatsızlıkta şüpheli olma.
küfr-i mutlak
Hiç bir imâni hükmü olmamak, dine âit hiç bir hakikatı, Allah'ın varlığına âit hiç bir delili kabul etmemek. İhsan ve inayet-i İlâhiyyeye karşı şükür etmiyerek fiilen ve kavlen inkâr etmek. ("Neuzü billâh" dine söğmek gibi) Küfr-ü icabettiren bazı çirkin sözlere de "küfür" denilmiştir.
küfr-ü inadi / küfr-ü inadî
İnada dayalı küfür.
küfr-ü mağrurane / küfr-ü mağrurâne
Gururla yapılan küfür.
küfr-ü meşkuk / küfr-ü meşkûk
İnkârda, küfürde şüpheye düşme.
küfr-ü mutlak
Tam bir küfür ve inkâr, hiçbir dinî değere inanmamak.
küfrbaz / küfrbâz / كفرباز
Küfürbaz.
(Arapça - Farsça)
küfri / küfrî
Küfürle ilgili.
küfriyat / küfriyât
Küfürle ilgili şeyler.
küfrü iltizam etme
Küfre sarılma, küfür tarafını tutma.
küfürbaz
Küfür sözü söyleyen. Ahlâksız. Küfrü âdet edinmiş olan.
(Farsça)
masiyet-i küfriye / mâsiyet-i küfriye
Küfürden, inkârdan gelen günah.
millet-i küfriye
Küfür milleti, kâfirler.
mübareze-i küfür ve iman
İman ve küfür mücadelesi.
muhyi / muhyî
Maddî mânevî hayat veren, dirilten, canlandıran, can ve ruh veren mânalarında olup, Cenab-ı Hakk'ın bir ismidir. (Ehl-i dünya küfür ve dalâlet karanlığında mânen ölü gibi iken Resul-i Ekremin (A.S.M.) mübarek irşadları ve iman nurları ile dirilmelerine ve o mânevî ölümden kurtulmalarına binaen Peyga
naşir-i küfr-ü küfran / nâşir-i küfr-ü küfran
Küfür ve küfranı yayan; kutsal şeylere karşı inkarcılığı ve nimetlere karşı nankörlüğü yayan.
salih
Büyük peygamberlerden olup Hicaz ile Şam arasında oturmuş olan Semud kavmine gönderilmişti. Semud kavmi Âd kavminden sonra Arap yarımadasında kuvvet ve ma'muriyet bulup küfür ve dalâlete meyl ile putlara ibadet ediyorlardı. Salih (A.S.) kendilerini hak dine davet etmiş ise de, inanmayıp kendisinden
sebb
Küfür, küfran. Sövüp saymak.
sebbab
(Sebb. den) Çok küfür eden. Küfürbaz.
şecere-i küfriye
Küfür ağacı, ağaç gibi dal budak vermiş olan inkâr.
şekk-i küfri / şekk-i küfrî
Küfürdeki şüphe. Kâfire ait şek.
şetm / شتم
Küfür, sövgü.
(Arapça)
Şetm etmek:
Küfretmek, sövmek.
(Arapça)
sille-i tahkir ve tekfir
Hakaret ve küfür tokadı.
şütum
(Tekili: şetm) Küfürler, sövmeler.
şütum-i galiza
Galiz ve kaba küfürler.
tahayyül-ü küfri / tahayyül-ü küfrî
Küfür ve inkârla ilgili meseleleri hayal etme.
tarik-i isyan ve küfran
İsyan ve küfür yolu.
tasdik-i küfür
Küfür ve inkârcılığı kabul etme.
tekfir
Bir kişiyi küfürle itham etmek.
tevehhüm-ü küfür
Küfrü tevehhüm etme; küfür olmadığını kesin bildiği halde, küfürmüş gibi vehimlenme.
tugyan
Zulüm ve küfürde çok ileri gitmek. Azgınlık, taşkınlık. Taşkın mizaçlılık.
Kan galebe etmesi hali.
Resmî devlet kuvvetlerine karşı durmak.
Su baskını.
tuğyan
Zulüm ve küfürde çok ileri gitmek, azgınlık, taşkınlık.
Azgınlık, taşkınlık, zulüm ve küfürde çok ileri gitme.
üsbube
(Çoğulu: Esâbib) Sövme, küfür.
zaman-ı cahiliyet
İslâmdan önceki küfür ve cehalet zamanı, dönemi.
zaman-ı isyan ve tuğyan ve küfran
İtaatsizlik, zulüm ve küfürde çok ileri gitme ve Allah'ın varlığına, birliğine inanmama, nimetini inkar etme devri.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
ram olmak
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
lugat
evliya
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
Püşı
Mutlak
ah-liümm
zıra'
ar
eytam
katum
minhac
MÜTEFERRİKA
müreccah
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
kufur
resim
ÇAM
Çeviri
Sevgi
kaplan
ezeliyet
Koku
ayali
yardım etmek