Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
korumak.
ifadesini içeren
33
kelime bulundu...
cinayet ve ictinadan himayet etmek
Kesilme ve mevyelerin toplanma teklikesine karşı korumak.
cüvar
(Civâr) Yakınlık. Komşuluk.
Himâyet, korumak.
Riâyet.
Süt emen deve yavrusu.
Karga sesi.
Öküz avazı.
hama
Hıfzetmek, korumak.
Kovmak, defetmek.
hıfz / حفظ
Koruma.
(Arapça)
Ezberleme.
(Arapça)
Hıfzetmek:
(Arapça)
Ezberlemek.
(Arapça)
Korumak.
(Arapça)
hıfz-ül lisan
Dili, günah ve lüzumsuz olan sözlerden korumak. Kötü ve fena sözlerden dilini muhafaza etmek. (İhtiyaçtan fazla söz söylememek mendubdur.)
hıfzetmek
Korumak.
hıfzıssıhha
(Hıfz-üs sıhha) Sağlıklı yaşamak için doğrudan doğruya kişi ve içinde bulunan çevrenin sağlıkla alâkalı şartlarını tetkik edip inceleyen, gerekli tedbirleri olan ve bu çeşit çalışmalardan bahseden hekimlik kolu veya sağlık bilgisi.
Sıhhatini korumak. Sağlığını muhafaza etmek.
hilm
Doğuştan olan huy yumuşaklığı. Şiddete tahammül. Nefsini heyecandan korumak.
Vakar. Sükûn.
himaye etmek
Korumak.
hırz-ı can
Bağrına basıp canı gibi korumak. Canı koruyan. Canını teslim ederek sığınmak.
ihraz
Nail olmak. Erişmek.
Kazanmak. Kesbetmek.
Birisini güzel bir surette korumak.
ihsan
(Hısn. dan) Sağlamlaştırmak. Tahkim etmek.
Zevcesini nâmahremden korumak. Kadın kendisini haramdan sakınmak.
Ehl-i azamet olmak.
ihtiva
İçinde bulundurmak, içine almak, hâvi olmak, şâmil olmak. Bir şeyi toplamak ve korumak.
istihfaz
Hıfzetmek. Korumak. Muhafaza etmek. Bir şeyin muhafaza olunmasını birisinden rica etmek.
kila' / kilâ'
Saklamak, korumak.
kilaet
Korumak. Gözlemek. Muhafaza.
muasame
Hıfzetmek, korumak.
muhafaza
Zarar ve ziyandan sakınıp korumak.
Himâye ve hıfzetmek. Gözetlemek.
Bir şeye devamlı olmak.
muhamat
Korumak.
Avukatlık etmek.
Birinden birşeyi def etmek.
müzaheret
(Zahr. dan) Arkadan yardım etmek, korumak.
neva
Bir yerden bir yere nakletmek.
Hıfzetmek, korumak.
Sohbet etmek.
re'fe
Esirgemek, korumak. Acımak. Şefkat etmek.
riayet
İyi karşılamak, ağırlamak, hürmet etmek.
Uymak, tâbi olmak.
Otlamak veya otlatmak.
Hıfzetmek, korumak.
şefeka
Esirgemek, korumak.
sıyanet etmek / sıyânet etmek
Korumak.
tahbiye
Hıfzetmek, korumak.
Engel olmak, men'etmek.
tahris
Kendini hıfzetmek, kendini korumak.
takva
Bütün günahlardan kendini korumak. Dinin yasak ettiğinden veya haram olduğunda şüphesi olan şeylerden çekinmek.
taraf
Yan, yön.
Yer, memleket, ülke. Kıt'a.
Taraftarlık, sahip çıkmak, korumak.
Aralarında anlaşmazlık bulunan iki kişiden veya iki topluluktan her biri.
tasavün
Hıfzetmek, korumak.
teahhüd
Hıfzetmek, korumak.
Uymak, tâbi olmak, riâyet etmek.
tevkim
Zelil etmek.
Katletmek, öldürmek.
Hıfzetmek, korumak.
vıky
Hıfzetmek, korumak.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
ram olmak
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
ebvab
TEBAH
bes
Kesfiyât-ı sadıka
mezbur
edyak
bilad
Kine-i peleng
kalil
mutrıb
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
korumak.
Hamd edilen
Kamaştırıcı
Ağah
Kat
Öz
kaç defa
beynamaz
Arındır
facialar