cebanet

• Korkaklık, ürkeklik. Korkulmayacak şeylerden bile korkmak.

erva'

• Çok güzel olan genç.
• Son derece yiğit, cesur ve bahadır adam.
• Korkmak.

havf / خوف

• Korku. (Arapça)
• Havf eylemek: Korkmak. (Arapça)

havf etmek

• Korkmak.

havf vereca / havf verecâ

• Allahü teâlâdan korkmak (havf) ve rahmetini ümid etmek (recâ).

haylulet

• Kibir.
• Taazzum. Gurur.
• Su-i zan.
• Korkmak. Tevehhüm etmek.

hevl

• Korku. Korku verici.
• Ürkmek. Dehşet. Yılgınlık. İhtilâl-ı dimağ (beyindeki bozukluk) sebebi ile bâzı hayâli suretler tevehhüm ederek ondan korkmak.

huml

• Kaçmak.
• Korkmak.

igbab

• Korkmak.
• Bir gün görüp bir gün terketmek.

kev'

• Vurmak.
• Korkmak.

mahafet

• Korku. Korkmak.

nevar

• (Çoğulu: Niver) Ürkmek, korkmak.

ra'şet

• Titreme, titreyiş.
• Korkmak, havf ve dehşete giriftar olmak.

reheb

• Korkmak, yılmak. Çekinmek.
• Korku, havf.

rehebut

• Çok korkmak.

ruh

• Can, nefes, canlılık.
• Öz, hülâsa, en mühim nokta.
• His.
• Kur'an.
• İsa (A.S.).
• Cebrail (A.S.).
• Korkmak.

ruhban

• Korkmak, çekinmek, yılmak.
• Rahib, Hristiyan din adamı.

tahaşşi

• (Haşyet. eden) Korkmak. Çekinmek. Ürpermek.

tahavvüf

• Korkuya düşmek. Korkmak.
• Bir şeyi eksiltmek.

tenezzür

• Korkmak.
• Adak adamak, nezretmek.

tese'sü'

• Korkmak.

teşennüc

• (Şenc. den) (Çoğulu: Teşennücât) Buruşuk olma, buruşma.
• Adalelerin gerilip büzülmesi, kasılması.
• Korkmak.
• Titremek.

teşezzür

• Ayrılmak.
• Korkmak.
• Hazırlanmak.
• Davara binmek.

tevahhuş

• Korkmak. Ürkmek. Kaçmak.
• Hâli, tenhâ ve ıssız olmak.

• Korkmak, ürkmek.

tevahhuş etmek

• Korkmak, ürkmek.

tevbe

• Haram, günah işledikten sonra, pişman olup, Allahü teâlâdan korkmak, bir daha yapmamaya karar vermek.

tevehhüm

• Evhamlanmak. Az tehlike ihtimâli olsa çok korkmak. Yok olanı var zannetmekle ye'se ve korkuya düşmek.

tuka

• Takva. Allah'tan korkmak. Havfullah.

ümmid ve korku / ümmîd ve korku

• Allahü teâlânın rahmetini ummak ve azâbından korkmak.