Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
kerem
ifadesini içeren
47
kelime bulundu...
atf-ı tefsir
Bir mânada olup mücerred tasdik ve te'kid için "ve" ile müteradifine (aynı mânadaki kelimeye) atfolunan kelime. Meselâ: "İhsan ve kerem, hüzün ve keder" ifadesindeki "ve" ler gibi. Diğer bir ifade ile: Aynı olan ayrı iki kelimenin birlikte kullanılması. ("deli divâne"de olduğu gibi.)
ba'
Kulaç.
Erişme.
Yetme.
Kuvvet, kudret, beceriklilik.
şeref, kerem.
Vergili, verimli olma.
berr
(Çoğulu: Ebrâr) Va'dinde sâdık. Sözünde duran. Muhsin. Keremkâr.
Nimetleri herkese, umuma ihsan eden.
Gerçeklik, sıdk.
Susuz, kuru yerler.
Toprak. Yeryüzü, yer.
bü'bü'
Her nesnenin aslı.
İzzet, kerem.
Zeyrek akıllı, zarif kişi.
Hâkim, seyyid.
Gözbebeği.
Mc: Çok kıymetli ve değerli olan şey.
cömert
Eli açık, ikramcı, kerem sahibi.
ekarim
(Tekili: Kerim) Kerem sâhibi olanlar.
faal
Balta sapı.
Kerem.
fazl
Âlimlere yakışır olgunluk.
İmân, cömertlik, ihsan, kerem, ilim, ma'rifet, üstünlük, hüner, tefâvüt, inayet.
Artmak.
Artık, (bunun zıddı naks'tır). Bir şeyden bakiye kalmak.
feyz
(Çoğulu: Füyuz) Bolluk, bereket.
İlim, irfan. Mübareklik.
Şan, şöhret.
İhsan, fazıl, kerem. Yüksek rütbe almak.
Suyun çoğalıp çay gibi taşması. Çok akar su.
Bir haberi fâş etmek.
İçindeki düşüncesini izhar etmek.
İhsan, bağış, kerem.
fütüvvet
Dostlara afv ve safh ile muamele.
Yiğitlik. Cömertlik. Lütuf ve ihsankârlık.
Kerem ve seha.
Soy temizliği.
füyuz
(Tekili: Feyz) Feyizler. İnâyetler. Keremler.
Suyun çoğalıp taşması.
İnsanın içindeki gizli şeyleri saklamayıp izhar etmesi.
Bir haberin fâş ve şayi' olması.
hasb
(Haseb) Birisinin sülâlesi cihetinden iftihar yolu ile saydığı iyilik. Mal, din, millet. Kerem, fiil ve amelde yüksek şeref, iyi iş, sâlih amel. Şeref, asalet, şan, kadr ve haysiyet.
Dolayı, cihetiyle, gereğince.
hatem-i tai / hatem-i taî
(Ebu Adi bin Abdullah bin Said) Arab kabile reislerinin büyüklerinden ve şairlerinden olup, cömertliği ile meşhurdur. Adı, cömertlik ve keremde darb-ı mesel halini almıştır. Bazı şiirleri toplanarak bir divan yapılmış ve Londra'da bastırılmıştır. Hz. Peygamber'in (A.S.M.) zamanına yetişmiş ise, de,
hayre
(Çoğulu: Hayrât) İyilik, kerem.
Her nesnenin iyisi.
istikram
Kerem ve lütuf isteme.
ıtk
Azad edilmek. Hürlük. Esir veya köle olanın serbest edilmesi. Azad olmak.
Kerem ve hüsn-ü cemâl. Asâlet ve necâbet. Şeref, şan ve kıdem. Kuvvet.
kan-ı kerem / kân-ı kerem
Kerem, lütuf ve ihsan menbaı.
keramet / kerâmet / كرامت
Allah (C.C.) indinde makbul bir veli abdin (yâni, âdi beşeriyyetten bir derece tecerrüd edebilen zatların) lütf-u İlâhî ile gösterdiği büyük mârifet. Velâyet mertebelerinde yükselen bir abdin hilaf-ı âdet hâli.
Bağış, kerem.
İkram, ağırlama.
Cömertlik, kerem.
(Arapça)
Velîlerin gösterdikleri olağandışı hal.
(Arapça)
kerem / كرم
Cömertlik.
(Arapça)
Kerem kılmak:
Kerem etmek, iyilik etmek.
(Arapça)
kerem-i mütecessid
Maddi vücut giymiş kerem.
keremgüster
Cömert, mükrim, kerem sâhibi.
(Farsça)
keremkar / keremkâr
Kerem eden, ikram eden. Cömert, eli açık olan, bağışlayan.
(Farsça)
Keremli.
keremkarane / keremkârâne
Keremlice.
keremnamdar / keremnâmdâr
Keremiyle tanınan.
keremperver
Kerem sâhibi. Eli açık, cömert. Mükrim.
(Farsça)
kerim / kerîm
Her şeyin iyisi, faydalısı. Kerem ile muttasıf olan, ihsan ve inayet sâhibi. Şerefli ve izzetli. Muhterem, cömert, müsamahakâr. (Kur'an-ı Kerim tâbirindeki kerim; muazzez, mükerrem mânâsınadır. Kur'an-ı Kerim'de bu kelime 27 defa geçer ve ancak iki defa Cenab-ı Hak hakkında kullanılmıştır.)
Kerem sahibi, cömert, ulu, büyük.
Kerem sahibi.
kerim-i pürneval / kerîm-i pürneval
Her türlü nimeti bolca ikram eden, sonsuz kerem sahibi olan Allah.
kutehdest / kûtehdest
Kısa elli. Elli kısa olan.
(Farsça)
Mc: Hasis, cimri, tamahkâr, keremsiz.
(Farsça)
lütf u kerem
Kerem ve iyilik; iyilik ve yumuşaklıkla muamele; cömertlik, merhamet ve ihsan.
lütf u kerem ü ihsan
Lütuf, kerem ve ihsan.
mekarim / mekârim
(Tekili: Kerem) Keremler. İyilikler.
Güzel ahlâk sahibi olmak.
Ahlâk-ı hamide, Cenâb-ı Hakk'ın sevdiği, beğendiği güzel ahlâk.
mekarimkar / mekârimkâr
Cömert, eliaçık. Kerem sâhibi.
(Farsça)
melaike-i kiram / melâike-i kiram
Aziz, şeref ve kerem sahibi melekler.
miftah-ı kerem ve ihsan / miftâh-ı kerem ve ihsan
Allah'ın kerem ve ihsanının anahtarı.
mikram
Çok ikram ve kerem eden. Bağışlayan, ihsan eden.
mücavedet
Bir kimseye karşı ihsan ve kerem etme.
mufahham
Büyüklük kazanmış, kerem sahibi, itibarlı, azim, büyük.
mükareme / mükâreme
Cömertlik ve kerem hususunda yarışma.
nücebe
Lütuf ve keremi çok olan. Cömert insan.
sani-i kerim / sâni-i kerîm
Sonsuz cömertlik ve kerem sahibi ve herşeyi san'atla yaratan Allah.
sefit
Keremli, cömert kimse.
semh
Cömertlik, keremli olma.
tefaddul
Faziletlilik iddiasında bulunmak. Üstünlük taslamak.
Bir kimseyi inâyet, ihsan ve kerem ile memnun etmek.
tekerrüm
Saygı görmek. Keremli olmak.
tekrim
Hürmet ve tazim göstermek ve görmek. Saygı göstermek, lütuf ve kerem icrasında bulunmak.
ükrume
Kerem, bahşiş, lütuf.
ulüvv-ü cenablık
Âlî cenablık.
Kerem ve cömertlik sâhibi ve faziletli olmak. Büyüklük.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
Emzik
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
piyale
inayet
vaziyet
bab-ı ihya ve imate
cemadat
Mütala
ezeliyyet
recez
efruz
muttasıf
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
kerem
Düşünce ve
Åž
Doymak
uygun
tetkik ve tahkik
tabiat
Koydu
Avdet
Yaz