REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te keman ifadesini içeren 10 kelime bulundu...

bünduka

  • (Çoğulu: Bünduk, Benâdik) Fındık tanesi.
  • Kemankere taşı. Küçük yuvarlak taş.

cilahik

  • Eskiden kemankere ile ve şimdi de tüfek ile atılan yuvarlak nesne.

ıtnabe

  • Gölgelik, sâyeban.
  • Keman teli, keman kirişi.

keman / kemân / كمان

  • Yay. Kavis. (Farsça)
  • Yayı andırır her şey. (Farsça)
  • Keman. (Farsça)
  • Yay. (Farsça)
  • Keman. (Farsça)

keman-ebru

  • Kaşları yay gibi olan. Keman kaşlı.

keman-keş

  • Keman çalan. (Farsça)
  • Ok atmakta usta olan. Yay çeken. (Farsça)

kemane

  • Keman veya kemençe yayı. (Farsça)
  • Güreşte bir çeşit oyun. (Farsça)

kemani / kemanî

  • Kemancı. Keman çalan çalgıcı. (Farsça)

kemençe

  • Çiftçilerin tarlalara kimyevi gübre atmak için kullandıkları bir nevi âlet. (Farsça)
  • Tırnağı tellerine değdirmekle ses çıkaran kemana benzer küçük bir çalgı âleti. (Farsça)

ok

  • Yay veya keman denilen kavis şeklinde bükülmüş bir ağaç çubuğa gerili kirişe takılarak uzağa atılan ucu sivri demirli ince ve kısa değneğe verilen addır. Ok, silâhın icadından evvel insanlar tarafından kullanılmış ise de, en büyük mahareti Türkler, Araplar göstermişlerdir.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın